Ayasofya 3: Savcının mütalaası

17 Temmuz 2020 Cuma

Sevgili okurlarım, Danıştay Onuncu Dairesi’nin Ayasofya kararı, gerek Danıştay ve hukuk, gerek siyasal tarihimiz açısından çok önemli bir karardır.

Bu açıdan salı günkü ilk yazımın ardından, Daire’nin resmi kararından yani resmi belgeden alıntıladığım bazı bölümleri, kamuoyunun bilgilenmesi için yorumsuz olarak sadece daha iyi anlaşılmaları için bazı cümleleri satırbaşlarıyla bölerek, burada paylaşıyorum.

Dün “Dava konusu”, “Davacının iddiaları” ve “Davalının savunması” bölümlerini aktarmıştım.

Bugün sıra Danıştay Savcısı’nın görüşlerinde.

***

DANIŞTAY SAVCISI DÜŞÜNCESİ:

Davacı tarafından, Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesine ilişkin 24/11/1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının üzerindeki Atatürk imzasının kriminoloji laboratuvarında incelettirilmesi ve iptali istenilmektedir.

Bakılan davanın açılmasından önce, aynı istemle açılan davanın Danıştay Onuncu Dairesi’nin 31/03/2008 tarih ve E: 2005/127, K: 2008/1858 sayılı kararıyla esas yönünden incelenerek reddedildiği...

Anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 10/12/2012 tarih ve E: 2008/1775, K: 2012/2639 sayılı kararıyla değişik gerekçeyle onandığı...

Davacının karar düzeltme isteminin de 06/04/2015 tarih ve E: 2013/3803, K: 2015/1193 sayılı kararla reddedildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının 24/11/1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararından en geç yukarıda anılan davanın açıldığı tarihte haberdar olduğunun kabulü gerektiği, sonradan dava hakkı doğuracak nitelikte yeni bir hukuki durumun da ortaya çıkmadığı dikkate alındığında bakılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

İşin esasına gelince:

Dosyanın incelenmesinden, türbe, akaret, muvakkıthane ve medreseyi de kapsayan Ayasofya Camii’nin bulunduğu İstanbul İli, Eminönü İlçesi, Cankurtaran Mahallesi Bab-ı Hümayun Sokağı, 57 pafta, 57 ada, 7 sayılı parselde bulunan 2 hektar 6644 m²’den ibaret taşınmazın 19.11.1936 tarihinde Fatih Sultan Mehmet Vakfı adına tapuya tescil edildiği...

Eşsiz bir mimarlık ve sanat abidesi olan Ayasofya Camii’nin, müzeye çevrilmesi konusunda o dönemde vakıflardan sorumlu olan Maarif Vekâleti’nin (Milli Eğitim Bakanlığı) 4.11.1934 tarih ve 94041 sayılı yazısıyla...

Ayasofya Camii’nin çevresindeki Evkaf’a ait dükkânların yıktırılması, diğerlerinin de Evkaf’ça istimlak edilmesi suretiyle güzelleştirilmesi ve tamiri ve daimi muhafazası masraflarına karşılık da...

Evkaf’ça bu sene ve gelecek sene bütçelerinden muayyen bir para ayrılması hakkında bir karar alınması suretiyle Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesinin istenildiği, Evkaf Umum Müdürlüğü’nün (Vakıflar Genel Müdürlüğü) 7.11.1934 tarih ve 153197/107 sayılı yazısıyla da vakfın durumunun parasal olarak değerlendirilmesi üzerine, 24.11.1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, Ayasofya Camii’nin çevresindeki Evkaf’a ait binaların Evkaf Umum Müdürlüğü’nce yıktırılarak temizlettirilmesi ve diğer binaların istimlak, yıkma ve binanın tamir ve muhafaza masrafları da Maarif Vekilliği’nce verilmek suretiyle Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

***

Sevgili okurlarım, Savcı’nın mütalaası bu köşenin hacmini aştığından dolayı, gerisini pazar günkü yazımda aktaracağım.

Salı gününden itibaren yazdığım Ayasofya yazılarını kesip saklamanız veya internetten izliyorsanız “kopyala-yapıştır” yöntemiyle bir dosyaya kaydetmeniz iyi olur diye düşünüyorum.

Çünkü bu konu önümüzdeki günlerde mutlaka sadece siyasal açıdan değil, asıl, hukuk açısından çok konuşulacak ve tartışılacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları