Artan Panik ve Büyüyen Yanlışlar

21 Ocak 2014 Salı

AKP iktidarı sıkıştıkça panikliyor...
Panikledikçe yaptığı yanlışlar artıyor...
Böylece, AKP gittikçe zayıflıyor.
Zayıfladıkça, hem paniği hem de yanlışları artıyor...
Bu da gittikçe daha çok zemin yitirmesine yol açıyor...
İktidarı gittikçe eriten bir kısırdöngü ortaya çıkıyor!

***

Yeni yanlışlar var, eskiden beri yapılmakta olan ve artarak daha görünür hale gelen yanlışlar var:
Ortaya dökülen rüşvet ve yolsuzluk skandalına ilişkin yapılan (yapılamayan?) savunmalar, Emniyet’te ve yargıdaki büyük tasarruflar...
Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasından sonra mal varlığına tedbir konması...
Büyükelçiler toplantısında verilen talimat...
Suriye, El Kaide, yakalanan silah yüklü TIR’lar...
Ortaya dökülen kasetler...
Demokratik gösterilere karşı gittikçe artan şiddet ve otoriterleşme eğilimleri...
Silivri davaları ve son açıklamalar karşısında bu davaların düşmesi gerektiği, ama yıllardır içerde yatanlar.

***

Rüvet ve yolsuzluk iddialarına karşı ikna edici bir savunma yapılamadığı gibi, “ayakkabı kutusundaki dolarlar” ve buna ilişkin öyküler, espriler, günlük dilin bir parçası haline geldi.
Sarıgül’ün mal varlığına yıllarca önceki tartışmalı bir kredi olayından dolayı tedbir konması onu mağdur duruma düşürdü ve seçim şansını artırdı.
Büyükelçiler toplantısında “rüşvet ve yolsuzluk skandalının yargı tarafından iktidara karşı bir darbe girişimi olarak yabancı ülkelere anlatılması” talimatı, yabancı ülke yönetimlerini, istihbaratını, medyasını ve Türkiye’deki elçiliklerini yoksayan bir boş ve yanlış girişim olarak herkesi gülümsetti.
Neredeyse her gün yakalanan silah yüklü TIR’lar, iktidarın bunlara müdahalesi, Suriye politikası, sınır sorunları ve El Kaide ile ilişkiler bütün dünyanın dikkatini çekti.
Ortaya dökülen kasetler, şimdiye kadar dedikodusu yapılan ama somut olarak belirlenemeyen bazı olayları kamuoyunun dikkatine getirdi.
En masum demokratik gösterilere karşı bile biber gazı ve basınçlı suyla müdahale edilmesi, kitlesel gözaltılar, iktidarın demokratiklik iddiasını iyice eritti.
İktidar ve cemaat arasındaki çatışmada yapılan açıklamalar, Silivri davalarının artık “yok hükmünde sayılmasına” yol açacak nitelikte; ama insanlar yıllardır içerde.
Üstelik Roboski ve Hrant Dink lekeleri hâlâ temizlenemedi!

***

Annem böyle durumlarda “Allah kimseyi şaşırtmasın evladım!” derdi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları