AKP İktidarı ve Nefret Söylemi

11 Mart 2014 Salı

İktidar mensupları veya iktidara yakın olan kişiler, sürekli olarak resmen ve alenen büyük bir suç işliyor, “nefret söylemi” kullanıyor.
Yalnız insanlığa aykırı olmakla kalmayan, yasalara göre de suç olan “nefret söyleminin” son örneğini, eski Ekonomi Bakanı ve AKP Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan verdi:
8 Mart’ta Tarsus’ta düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ortaya dökülen rüşvet ve yolsuzluk bilgileri hakkında şöyle demiş:
“Nasıl bir zihniyetle mücadele ettiğimizi bu millet çok iyi görüyor. Sizlere anlatacağım çok şey var.
Ama bunları bize bir Yahudi, bir ateist, bir Zerdüşt yapsa anlarım. Ama bunları yapan Müslümanım diye geçiniyorsa yazıklar olsun.”
Daha önce de Gezi Direnişi sırasında aynı söyleme tanık olmuştuk:
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde profesör olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde danışmanlık yapan Ahmet Atan, Twitter hesabı üzerinden “Yahudi, Ermeni ve Rum’sanız Gezi Eylemlerinde Aktif Rol Almanızı Anlayışla Karşılıyorum. Lütfen Soyunuzu Araştırın” demişti.
Rıza Kayaalp isimli güreşçi de “Ermenilere bıraktınız meydanı, Allah belanızı versin eylemci çapulcuları”,
“Ermenistan halkı kutlama yapıyormuş taksimi işgal ettik türkiyeye rahatça hakaret edebiliyoruz diye”,
“Sizin yaptığınız eylemi s.... Vatan hayinleri” diye tweetler atmıştı.
İktidar bu güreşçimizi ödüllendirmiş ve Akdeniz Oyunları’nda milli kafilemizin önünde, ona bayrağımızı taşıttırmıştı.
AKP’nin en üst düzeyinde de nefret söylemi egemen:
Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin de Aydın Doğan’ın cezalandırılması konusunda, istenen kararı vermeyen yargıç için kendini Başbakan Erdoğan’a karşı savunurken “O hâkim, Alevi” diyor.
Bütün bu tutum ve davranışlar ne yazık ki AKP liderinden, Başbakan Erdoğan’dan da kaynaklanıyor.
Erdoğan’ın Zerdüştlük, Alevilik, Yahudilik, ateistlik konularında ifade ettiği nefret söylemlerinin sayısı pek çok, burada tek tek saymaya yerim yetmez.
AKP neden nefret söylemi kullanıyor?
1) Partinin temel ideolojisi din ve mezhep üzerinden, ayrımcı olarak biçimlenmiştir.
2) Taraftarlarını bu söylemle “düşmanlara” karşı birlik olmaya ve kendisini desteklemeye yöneltmektedir.
3) Başta son rüşvet ve yolsuzluk olayları olmak üzere, eleştirileri, nesnel kanıtlarla, gerçeklerle karşılayamadığı, çürütemediği için, bu iddiaları, inanç bazında, “düşmanların” iftiralarına veya ihanetlere bağlayarak kendini savunmaktadır.
İktidar zora girdikçe, zayıfladıkça, taban yitirdikçe, nefret söyleminin ağırlığı, yaygınlığı ve sıklığı artıyor...
AKP hem halkı birbirine düşman ediyor, hem demokrasiyi ve toplumsal barışı zedeliyor, hem de açıkça suç işliyor.

***

Silivri’den tahliyeler başladı; buruk bir sevinç...
Ölümleri, hastalıkları, yaşanmış trajedileri, kayıp yılları yok saymak olanaklı mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yumuşama aldatmacası 5 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları