Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Adalet reformu ve cezaevi koşulları

20 Ekim 2019 Pazar

Bir yandan Meclis’te, sözde “Adalet Reformu” çalışmaları sürerken, öte yandan hapisteki gazetecilere ek olarak özellikle Osman Kavala, Eren Erdem, Emre İper gibi tutuklu ve hükümlülerin durumları, kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Üstelik, iktidarın “Adalet Reformu” dediği çalışma, zaten uyulması gereken ama sürekli ihlal edilen genel ilkeleri belirtmenin yanında herhangi önemli bir yenilik getirmezken, cezaevi koşullarının iyileştirilmesi için de hiçbir düzenleme öngörmemiş.
Bu konuyu gündeme getiren CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Cezaevleri de reform gerektiren yargı sisteminin bir parçası” dedikten sonra aşağıdaki koşullara dikkat çekmiş.

***

Eskişehir’de iki cezaevinde de su sorunu baş gösterdi. Sıcak su haftada 3 sefer 2’şer saat, soğuk su ise günde sadece 2 saat verilebiliyor.
Tutuklu ve hükümlülerin 15 günde 1 olan revir hakkı, ayda bire düşürüldü. Hastaneye sevkleri, “jandarma yok” gerekçesiyle kısıtlanıyor.
Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlüler 12 kişilik koğuşlarda 22-23 kişi kalıyorlar. Bu sayı 30’a kadar çıkabiliyor.
Spor yapmalarına 3 ayda bir izin veriliyor.
Koğuşların acil durum zilleri bile çalışmıyor. Talebe rağmen tamir edilmiyor.
Hem tutuklu ve hükümlülere gelen hem de onların gönderdiği mektuplar engelleniyor.
Kendilerine gönderilen kitaplar yasaklanıyor.
Yeni Yaşam ve Yeni Asya gazeteleri yasak.
Yasak olmayan gazetelere ise ancak bir gün sonra ulaşabiliyorlar.
Birbirleri ile sohbet edemiyorlar: Adalet Bakanlığı’nın haftada toplam 10 saat 10 tutuklu ve hükümlünün sohbet etmesine izin vermesine karşın cezaevi yönetimi bu hakkı 2.5 saat olarak uyguluyor.
Cezaevi merkezi yayın sisteminden 23 TV kanalı yayımlanıyor. Daha önce listede yer alan Cem TV artık yayımlanmıyor, tutuklu ve hükümlülerin talepleri üzerine açılan Tele1 yayınına ise daha sonra son verilmiş. Muhalif TV kanallarına erişim yasaklanıyor.

***

Ayrıca cezaevlerindeki yemek sorunları zaten oldum olası tartışılır. Vejetaryen ve veganların sorunları ise hâlâ kalıcı bir çözüme kavuşturulamamış görünüyor.
Tutuklu ve hükümlülerin de hepimiz, özellikle de cezaevlerindeki görevliler gibi, “insan oldukları”, başta bu görevliler olmak üzere, kimse tarafından asla ama asla unutulmamalı ve onların da “Temel Hak ve Özgürlüklerine” özenle riayet edilmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları