Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

24 Haziran / 8 Temmuz aritmetiği

15 Haziran 2018 Cuma

24 Haziran / 8 Temmuz 2018’in aritmetiği, 16 Nisan 2017’deki Halkoylaması’na bakılarak yapılabilir.
Demokratik hak ve özgürlükler demokrasinin tahrip edilmesi için kullanılamayacağı için, yapılması, Siyaset ve Hukuk Felsefeleri açısından gayrimeşru nitelik taşıyan...

Yüksek Seçim Kurulu’nun, oylama günü, yasanın açık hükümlerine karşı/ karşın, mühürsüz oy pusulalarını ve zarfları sayıma dahil etme kararından dolayı, açıkça illegal olan...
Olağanüstü Hal koşullarında, baskı altında, iktidarın tüm devlet olanaklarını kullandığı, muhalefetin propaganda etkinliklerinin hem medyada, hem de toplumda sınırlandığı ve kısıtlandığı, eşitsiz ve adaletsiz bir ortamda yapılan...
Bütün bunlara karşın, alelacele açıklanan resmi oranlara göre ancak yüzde 51 gibi başa baş bir oranla sonuçlanan...
Erdoğan’ın “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dediği...
Kılıçdaroğlu’nun “Mühürsüz oylama” diye nitelediği...
Yine Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında, “Hayır çıktı elbette. 51.2 hayır çıktı” ifadelerini kullandığı...
16 Nisan Halkoylaması’nın sonuçlarını, başlangıç noktası olarak alırsak çok yanılmış olmayız.

***

Şimdi o tarihten bu güne kadar olan değişmeleri özetleyelim:
1) Haksızlık ve hukuksuzluklar daha da yaygınlaştı, işlerinden atılanların ve mahkûm olanların sayısı arttı.
2) Seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atamaları çoğaldı.
3) El konulan şirketlerin sayısı arttı.
4) Ekonomik sıkıntılar başladı, Dolar 5 liraya doğru hareketlendi.
5) Çocuklarımız zorla, çağ gerisi eğitime yönlendirildi.
Bunlar iktidarı olumsuz etkileyecek olan genel olaylardı.

***

Siyasal alanda da çok önemli değişmeler ortaya çıktı:
6) MHP bölündü, İYİ Parti, MHP’nin Milliyetçi tabanını Demokratik muhalefete aktardı; Meral Akşener etkili bir lider olarak sağ kesimde bir demokrasi rüzgârı estirdi.
7) Saadet Partisi, din üzerinden siyaset yapanların bir bölümünü, Demokratik muhalefete yönlendirdi.
8) CHP, Muharrem İnce gibi bir aday çıkarttı; İnce, fırtına gibi, çok etkili, birleştirici, bütünleştirici, güler yüzlü ve çok etkili bir kampanya yürütmeye başladı.
9) HDP, lideri Selahattin Demirtaş hapiste olduğu için, mağdur kimliğiyle, seçmenler üzerinde etkili olmaya başladı.
10) İktidar, gelecek için anlamlı ve etkili projeler oluşturamadı; propaganda döneminde yapılan tarihsel ve güncel gerçeklere ters düşen açıklamalar, kamuoyunda ciddiyetten uzak olarak algılandı.
11) 16 Nisan’dan alınan derslerle, seçmenler daha bilinçli ve etkili bir biçimde sandık güvenliğine sahip çıkmak için örgütlendi.

***

Bütün bu değişmeler aslında “Tek Adam Yönetimi”nin sonuçlarıydı:
Bu “Tek Adam Yönetimi”, Türkiye’deki siyasal yelpazeyi etkiledi; eski “sağsol” paradigmasının yerini “demokratik olan-olmayan” sınıflaması aldı.
Bir yıl önce zorla, yüzde 50’yi ancak bulabilen iktidar, yukarda özetlediğim değişme ve gelişmelerden sonra bugün hangi oranlara düşmüştür acaba?
Aritmetiği siz de yapabilirsiniz.
UMUDUMUZ DEMOKRASİ!
Not: Sevgili okurlarımın bayramlarını kutluyor, Perşembeye kadar izin istiyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump hoş mu geldi? 7 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları