Başlangıç düdüğünün 3 dakika ardından, kullanılan kornerde Vaz Te’nin kafa vuruşu ile Akhisar ilk golü imzalıyor. Gol erken ve beklenmedik. Hatta Akhisar için bile! O kadar ki bu dakikadan sonra başka hiçbir şey düşünmez oluyor, varsa yoksa olanı korumaya takıyorlar kafayı. 4-4-1-1’lik sistemleri çoğu zaman 9-1’e dönüyor. Ama onlar ne kadar bu biricik golü korumaya çabalarlarsa çabalasınlar, aleni olan bir gerçek var ortada: Galatasaray’ın mutlaka gol ve/veya goller bulacağı. Bunu biz izleyenler biliyoruz, Akhisar biliyor ama en önemlisi Galatasaraylı futbolcular son derece eminler! Nitekim çok uzun zamandır ilk defa kendi futbollarını, karşılarında dizilen ‘Han duvarları’na rağmen güzelce oynuyorlar.

Çalışkan Sneijder
Onlar için, Tolga’nın oyunu müthiş zenginleştirmesinin bir olumlu etkisi daha var: Selçuk’un rahatlaması. Böylece ofansif mânada oyuna daha çok katılıyor; Sneijder- Yasin-Bruma sık sık birbirleri içinde ‘örülerek’ savunma hatlarının arasına sızıyor her daim tetikte bekleyen Eren, kaleciyi zorlayabiliyor. Nitekim Sneijder’in akıl dolu ortasını kafa vuruşuyla ağlara yollayıp 35’te takımının ilk golünü imzalıyor. Ama yine de günün en çalışkan ismi Sneijder. Bugün Instagramda paylaştığı ‘…En iyi şeyler vazgeçmeyenlere gelir’ mottosuna uygun olarak bir dakika yavaşlamıyor, rakip kaleciyi epey bir zorluyor.

Biraz şans, çokça Muslera
Golden sonra Galatasaray’ın bir yarı sahası olduğunu hatırlayan Akhisar (daha doğrusu Rodallega!), özellikle 2. yarıda baskıyı iyice artırıyor. Futbolcunun tek başına yarattığı net mi net pozisyon sayısı 4! Peşpeşe gelen ve ağları bulmayan tehlikeler ‘atamayana atarlar’ sistemini devreye sokuyor. Hızlı çıkan Galatasaray, Yasin’in vuruşu ile 63’te 2.golü buluyor. Akhisar son 10 dakikada yorulan Galatasaray’ı ablukaya alıyor. Ancak biraz şans, çokça Muslera ve +2’de Carole destekli Bruma golü ile Galatasaray, tekrar bir takım olmanın keyfini hem yaşayıp hem yaşatarak 3 puana uzanıyor.