Bundan beş ay önce, başka bir Sivas maçında, sahaya 3 kupanın mutlak sahibi olarak mağrur çıkmıştı G.Saray. O zaman kaybettiği 2 puan, liderden 11 puan geriye düşeceği sürecin de başlangıcı olmuştu. Geçen 5 ayda bir hoca, biri sahada diğeri tribünde olan iki transfer ve DNA’sına uygun olarak daha fazla pres çabası ile ‘yenilenen’ G.Saray, daha istekli, daha organize ve beklerinin de çabasıyla oyunu rakip sahada kurmaya çalışıyor.
Henüz 2. maçı olmasına rağmen Donk’un varlığı belli ki savunmaya güven veriyor, iki bek oyuna atak yönünde daha fazla katkı sağlıyorlar. 14’te Sinan’ın düşürülmesi sonucu verilen penaltının Selçuk tarafından gole döndürülmesi ev sahibini ciddi şekilde rahatlatıyor… 24’teyse Sinan’ın güzel golü ile rahatlık keyfe dönüşüyor.
Maçın 60’ıncı dakikasına kadar iki golün verdiği konforla oynuyor Galatasaray. Bu nedenle olacak, Burak ve Sneijder ile bulduğu net pozisyonları gole çevirmeme rahatlığını da sergiliyor. Ancak Sivasspor bu hikâyede başka bir son olabileceğini hissettiriyor, artan tehlikeli ataklarla… Nitekim 69’da İbrahim Akın’ın asistiyle yeni transfer Texeira kafa golüyle topu ağlara yolluyor. 86’da Galatasaray leyhine çalınan 2. penaltıyı bu kez öncesinde kaçırdığı pozisyonlar için yuhalanan ‘küskün kral’ Burak gole çeviriyor. Son düdük 3 puanlık ‘netice’yi ve moralli başlangıcı mühürlüyor.