Çalan ilk düdükten, karşılaşmayı bitiren düdüğe kadar Galatasaray oyunu rakip sahaya yığmayı, Gençlerbirliği ise önce savunup yakalayacağı muhtemel fırsatlardan maksimumda istifade etmeyi düşünüyor. Ev sahibi adına Chedjou ve Hakan Balta’nın yerlerine kavuşması olumlu yansımış takıma ama Rodriguez ve Selçuk’un orta sahadaki birlikteliğine ‘mutlu bir beraberlik’ denemez. Onların önünde görev alan Bilal’in, çabasına rağmen ileri top dağıtmakta başarılı olmaması Galatasaray adına oyunu sıkıştırıyor. Öte yandan ilk 45’te oyuna hükmeden taraf ev sahibi olsa da silahlarını akıllıca kullanan Gençlerbirliği oluyor! Stancu’nun 12’de direkten dönen vuruşu ilk tehlikeleri. Bunu El Kabir’in hızlı çıkışları destekliyor. Nitekim Bilal’e yapılan ve çalınmayan faulle başlayan atakta, 37’de gelen golü de o imzalıyor. İkinci yarıda, Hamza Hoca ilk defa 60’lı dakikaları beklemeden yapıyor hamlesini. Ve neden maçın başından beri sahada olmadığını merak ettiğimiz Yasin’i alıyor Rodriguez’in yerine… Bu taşları yerine oturtuyor. İlk yarıda Galatasaray adına eksik kalan taraf tamamlanıyor: Goller!

Kaderi Yasin değiştirdi
Önce 49’de Chedjou’nun asistiyle Bilal’in kafa vuruşundan ilk gol geliyor. Sonra ilk yarıdaki 8 kornerden eli boş dönen ev sahibi, 53’de Selçuk’la kullandığı korneri Chedjou’nun kafa vuruşuyla ağlara yolluyor. Oyunun kaderini değiştiren Yasin, 68’de ceza sahasında rakipten dönen topu tamamlayarak 3. golü imzalıyor. Oyuna 84’de giren Burak’a yapılan hareket penaltı kararını getirince, Burak o kararı 87’de golle mühürlüyor. Son düdük, 4 golle hak ettiği 3 puanlık ‘Aslan payını’ hanesine yazacağını teyit ediyor.