Duvar Yazıları

Vali Vasip Şahin Bey de gidecek ama Cumhuriyet gazetesi kalacak

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Türkiye’de, belli görevlere gelenler, kendilerini oranın sahibi sanıyorlar.

Padişahlıktan kalma, kötü bir gelenek bu.

O yüzden hiçbir parti lideri, koltuğunu bırakmak istemiyor.

Hasbelkader bir makama gelen, anayasayı, yasaları kendine uydurmak için çalışıyor.

Cumhurbaşkanı’ndan, oda başkanına kadar her yerde böyle.

Oysa çağdaş demokrasilerde makamlar kalıcı, makamları dolduranlar geçicidir.

Mesela İstanbul Valisi Vasip Şahin, dün bir grup gazeteciyi İstanbul Ticaret Odası’nda kahvaltıda ağırlamış.

İnternete yansıyan haberlere göre, medya kuruluşlarında, haberciliğin sorumluluk makamında bulunanlarla tanışma ve sohbet amaçlı düzenlendiğini söylemiş, İstanbul’daki güvenlik olayları ile ilgili bilgiler vermiş.

Böyle bir toplantıya Cumhuriyet muhabirlerini davet etmedi. Biz toplantıyı medyadan duyduk.

Sonra arayıp basın müşavirine neden çağrılmadığımızı sorunca, “Efendim biz ağırlıklı olarak televizyonları çağırdık” dediler.

Bugün gazetelere bakıp, basın müşavirinin dediğini kontrol edeceğiz. Eğer gerçekten gazetelerden kimse çağrılmamışsa, hak vereceğiz ve ikinci toplantı için davet bekleyeceğiz..

Ama eğer dediği doğru çıkmazsa, yazının başlığını İstanbul Valisi beyefendiye ithaf edeceğiz.

 

Özkök’ün kızı TV müdürü

Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün kızı Gülümsün Özkök, sinema ve dizi yayını yapan Doğan Grubu’nun Kanal 2 Televizyonu’na genel müdür oldu.

Çok geniş bir televizyon tecrübesi bulunan Gülümsün Özkök, pazartesi günü itibarıyla göreve başladı.

Tanıyanlar, Gülümsün Özkök’ün, medyadaki başarısıyla babasını geçeceğini söylüyorlar.

Ancak biliyoruz ki, çocukların babalarından daha başarılı olmaları, ancak babaları sevindirir.

 

Arkanıza yaslanmayın

Burası Çınarcık. İstanbul’un tatil beldelerinden biri.

Belediye, sahile banklar yerleştirmiş.

Ancak banklarda birkaç terslik birden var.

Öncelikle, sahilde oturanlar denize arkalarını dönerek oturuyorlar.

Ancak daha önemlisi, banklar denize sıfır yerleştirilmiş.

Oturanlardan biri alimallah biraz ağırlığını geriye verse, denize uçması an meselesi.

Ya da bir annenin bebeğiyle, bankta oturduğunu düşünün. Bebek de biraz haşarıysa, annenin işi çok zor.

Niye bankları biraz öne koymadılar Allah bilir.

Diyeceksiniz ki, banklar 2012’den beri orada, niye karıştırıyorsunuz.

Siz de haklısınız ama bunca yıl kimse müdahale etmemiş mi, şaşırtıcı.

 

Digiturk için her şeyi anlattı, net fiyatı vermedi

Digiturk İcra Kurulu Başkanı Ümit Önal’ın açıklamaları dün medyaya yansıdı. Açıklamalar, istatistik le ilgili bir tanımı hatırlattı bize.

Seksist ve kadınları kızdıran bir benzetme olduğu için burada yazıp yazmamayı da tartıştık editoryal kadromuzla. Sonunda kadın okurlarımızın affına sığınarak aktarma kararı aldık.

“İstatistik bikiniye benzer, her şeyi gösterir, asıl isteneni göstermez” derler.

Digiturk’te de o hesap.

Digiturk İcra Kurulu Başkanı Ümit Önal, gazetelerin ekonomi müdürlerini Berlin’e Fenerbahçe’nin basket maçına götürmüş, her şeyi anlatmış.

Açıklamaları sayfalar dolusu.

Ama yıllardır asıl merak edilen “Digiturk katarlılara kaça satıldı?” sorusuna net yanıtı vermemiş.

Sadece 1 milyar doların biraz üstü gibi bir rakam telaffuz edilmiş.

Nedense bu rakamı kimse vermiyor.

Herhalde bir gün ortaya çıkar.

 

Kavuk, Rasim Öztekin’i gerdi

Malum tiyatrocu Ferhan Şensoy, İsmail Dümbüllü’nün Münir Özkul’a, Münir Özkul’un da kendisine devrettiği Hasan Efendi’nin kavuğunu, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Rasim Öztekin’e verdi.

Rasim Öztekin önceki gece, CNN Türk’te Didem Arslan Yılmaz’ın konuğu oldu.

Ancak biraz gergin görünüyordu.

Kısa yanıtlar verip isteksiz gözükünce Didem Arslan Yılmaz, “Sorulara yanıt alamıyorum” der gibi oldu.

Öztekin de, “Acayip şeyler soruyorsun da ondan” dedi.

Didem Arslan Yılmaz konuğuyla senli belli konuşuyordu. Zor bir süreçten geçildiğini hatırlattı.

“Karanlık bir süreç” dedi Öztekin, “Herkes etkileniyor, biz de etkileniyoruz” dedi.

Ama sorular sıkmıştı Öztekin’i, “Sıkıldım, bitiyor mu” diye sordu.

Program da öylece bitti.

Öztekin niye TV’ye çıktı, niye konuşmak istemedi, ortam niye gerildi anlaşılmadı.

 

Günün sözü:

“Asena” Meral Akşener’den eşine: “Sana ne oluyor!” Oğluna: “Al şu babanı”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları