Duvar Yazıları

Silivri'den 'infaz memurları' için bir özür

10 Aralık 2015 Perşembe

Cumhuriyet’in telefonları dün susmadı.

Bir grup cezaevi infaz koruma memuru, gazetemizi arayarak Can Dündar’ın iki gün önce çıkan yazısına sitem ettiler.

Silivri Cezaevi’nde bugün 15’inci gününe giren Can Dündar’ın yazısında, onları üzen bir ifade vardı.

O gün de yoğun trafik içinde böyle bir karışıklıktan anlam farklılığı yaşandı. Önceki gün kendisi hatadan dolayı “özür” mesajını iletti.

 

Veliaht Bilal Erdoğan uluslararası bir politik figür olma yolunda

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, doktora yapmak için iki çocuğuyla İtalya’ya yerleşti.

Doğal olarak İtalyan gazeteciler de artık her gün Erdoğan’ın kapısını çalıyorlar.

Corriere della Sera gazetesi, mahdum Erdoğan’a, şunu sordu:

“Kimileri, İtalya’ya kaçtığınızı söylüyor. Ülkeniz saldırı altındayken burada bulunmanız tuhaf değil mi?”

Bilal Erdoğan ise “Türkiye’de olmak isterim ama insani boyutta birçok ilgi alanım var. Türkiye’deyken dikkatim dağılıyor. İki çocukla burada bulunmak kolay değil, ülkeye ve okula uyumları vs... Burada konsantre olabiliyorum, her ne kadar bütün bu suçlamalar yoğunlaşmamı olumsuz etkilese de” dedi.

Geçen gün de Erdoğan’ın eski dostu Silvio Berlusconi’nin Il Giornale gazetesi Bilal Erdoğan’ı aradı ve IŞİD’den petrol iddialarını sordu. Erdoğan, “Bunların hepsi yalan. Ortada bir delil yok. Söyleyecek bir şeyim yok. Hoşça kalın” diye telefonu kapattı.

Il Giornale ayrıca, Bilal Erdoğan’ın İtalyan polisi tarafından da korunuyor olmasını da, “Sultan’ın oğlu IŞİD’le iş yapmakla suçlanıyor, doktora için İtalya’da ve bizim polisimiz tarafından korunuyor” ifadeleriyle eleştirdi.

Görüldüğü gibi Bilal Erdoğan İtalya’da hem bir “mesele” haline geldi, hem de ününe ün katıp, “veliaht” olma yolunda ilerliyor.

 

Saray müteahhitlerinin en yeni derdi: Akkuyu

7 Haziran seçimlerinde AKP iktidarı kaybedince, bundan en çok korkan “Havuz Müteahhitleri” olarak adlandırılan AKP’nin sevdiği inşaatçılar olmuştu.

3’üncü havalimanı, 3’üncü köprü, İzmir-İstanbul otoyolu benzeri büyük ihaleleri alanlar, “Ya AKP dönemezse” diye kâbus gördüler birkaç ay.

Sonra 1 Kasım seçiminde AKP yeniden iktidarı kazanınca, müteahhitler de rahat nefes aldılar.

Ancak dün bu kez Akkuyu’nun askıya alındığı açıklandı. Gerçi haber daha sonra yalanlandı ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

Ve Akkuyu ile 3. havalimanının müteahhidi aynı kişi: Mehmet Cengiz.

Ve Mehmet Cengiz, Akkuyu ihalesini kendisine göre daha ucuz fiyat verenlere rağmen aldı. Buna ilişkin haber de, 14 Nisan’da Cumhuriyet’te yayımlandı. Ankara’nın bu yönde bastırdığı yazıldı o dönemde.

Akkuyu askıya alınınca en çok Mehmet Cengiz etkilenecek yani.

Böylece 1 Kasım’da yaşadığı sevinç, 10 Aralık’ta yine yerini endişeye bıraktı dersek abartılı olmaz.

 

Milletvekili bunu yaparsa

İzmir’de çekilen fotoğraf Twitter’dan. @İzmirdencevirme adresinden paylaşıldı.

Kaldırımda görme engellilere ayrılmış sarı bantın üzerinde bir otomobil park etmiş.

Kim olduğu plakasından belli.

TBMM 04 diye ayrıcalıklı kocaman bir kırmızı plakası var.

Kendini çok iyi biliyor demek.

Peki, koca vekil otomobili böyle park ederse, engelliler nasıl geçecek.

İşte o belli değil.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları