Duvar Yazıları

Çaycımız Sait'in Güneydoğu izlenimleri

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Gazeteler arasında, “Plaza Medyası” olmamış, eski “Babıâli gelenekleri”ni koruyan yer çok azdır. Bunların başında Cumhuriyet gelir. Tüm çalışanlarıyla tam bir ailedir gazetemiz. Ve herkes birbirini tanır, müjdeli haberleri ile sevinir, hüzünlü haberler herkesi üzer.

Mesela gazetemizin çaycısı Sait’in çocuklarının sınav başarıları ile çok sevinmiş ve ikram ettiği tatlıları yemiştik. Çaycımız, yaz tatilinde birkaç günlüğüne aile ziyaretleri için Diyarbakır’a gitti. Döndüğünde öyle şeyler anlattı ki, hepimiz üzüldük.

İşte bazı notlar: “Diyarbakır’a bir günlüğünü amcamı ziyarete gittim, şaşırıp kaldım. Eski huzur ve barış ortamı gitmiş, endişe ve korku gelmiş. İnsanlar topluca oturmaktan çekiniyor. Sokaklarda daha az insan var. Köye gidecektim ancak yollar kapalı. Saat 16.00’dan sonra PKK’liler iniyor köylere. Korucular merkezi yerlerde nöbete çıkmaya tekrar başlamışlar. Bazı korucular bir aydır nöbet tuttukları yerden ayrılamamış, evlerine gidememiş.

Teksas olmanın fotoğrafı

Diyarbakır’dan Şanlıurfa üzeri Gaziantep’e geçerken, adım başı arandık. Herkes, yolda bomba patlayacak endişesinde. Bu gerginlikle gece yarısı İstanbul Sultanbeyli’de evime geldim, gece yarısı karakolda da bomba patladı.” Kısaca memleket bu halde. Oysa 7 Haziran gecesi, başta Sait olmak üzere seçmen sevinç içindeydi (üstte). Tek değişen, AKP’nin iktidarı kaybetmesi.

Fotoğraf Bartın’dan geldi. 35 yaşındaki bedensel engelli Levent S, eline silahı almış, çifte koltuk değneğine dayanarak nişan alıp ateş ediyor. İlk kurşun, cep telefonu bayisine isabet ediyor ama hafif yaralıyor. Allahtan tabanca tutukluk yapıyor, ikincisini sıkamıyor. Silah susunca, hedefteki cep telefonu bayii koşarak gelip, Levent S’yi yere düşürüyor silahını alıyor, uzağa fırlatıyor. Teksas gibi yani. O yüzden önce Almanya, dün de Amerika, “can güvenliği” bahanesiyle yıllar önce gönderdikleri Patriot’larını geri çekme kararı aldı. Türkiye’nin yaşadığı “İleri demokrasi”de askerlerinin hayatlarından endişe ediyorlar.

Bahçeli’den ‘ironik’ benzetme

Dünün en ilginç haberlerinden biri, MHP lideri Bahçeli’nin, “Türkiye’de sistem değişti” diyen Erdoğan’a verdiği yanıttı. Bahçeli, “Bizim yerli üretim Hitler’e, Stalin’e, Kaddafi’ye tahammülümüz olmaz, bu iyi biline” dedi. MHP gibi, aşırı sağ bir partinin lideri bile, birilerine “Hitler, Stalin, Kaddafi” diyorsa, anlayın artık...

Ajda Pekkan: Sorunları şiddetle çözmeye çalışanlara karşıyım

Ajda Pekkan Türkiye’nin Süperstar’ı. Yıllardır hep başarılı, zirvelerden hiç inmedi, yüzlerce binlerce yeni müzisyen silindi, o hep kaldı. Ajda Pekkan dün yazısında, “Ben şiddete ve sorunları şiddetle çözmeye çalışanlara karşıyım” diyor. “Bir hayalim var” sözleriyle tarihe geçen Martin Luther King’in idolü olduğunu söylüyor. Dr. Martin Luther King, bir din adamıydı, yurttaş hakları hareketi önderiydi. Şiddet karşıtı ve ırksal eşitlik görüşleriyle tanınmıştı, genç yaşta öldürüldü. Umarız “Şiddete ve sorunları şiddetle çözmeye çalışanlara karşıyım” sözlerinden nem kapan işgüzarlar, Ajda Pekkan’ı “Saray’lara” ihbar etmez de “Saray vetosu” başlamaz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları