Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Neye İtiraz Ediyoruz?
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hafta içinde Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen suçlamalar hakkında açıklamada bulunmuştu. Anımsayalım: “Sayın profesörümüzün anladığım kadarıyla bu yapıyla bir bağlantısı olduğu. Sanki dersimiz; siyaset konumuz da Türkiye Cumhuriyeti’nde halk nasıl ayaklandırılır sebepsiz yere, kandırılarak, Türkiye Cumhuriyeti nasıl bölünür derslerinin hocalığını yapmak durumundaymış diye duyuyoruz.”
\nBiraz karışık bir açıklama, ama metne sadık kalma kaygısıyla aynen aktardım. Sayın bakan özetle, Prof. Büşra Ersanlı “PKK-KCK yapılanmalarıyla bağlantı içinde birisiymiş”, aynı zamanda da Türkiye’de “halk nasıl ayaklandırılır”, “Türkiye Cumhuriyeti nasıl bölünür” konulu dersler veriyormuş, diyor. (-miş), (-muş) ile konuşuyor, çünkü söyledikleri aldığı duyumlara dayanıyor; ortada kesin bir kanıt yok!
\nBir İçişleri Bakanı böyle açıklamalar yapar mı? Sayın Şahin yapıyor. Burası Türkiye çünkü!
\nBurası Türkiye olduğu için de gazeteler, dünkü yazımda örneklendiği gibi Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile ilgili olarak “polise taş ve molotofkokteyli atmakla suçlanıyor” diye yalan yazabiliyorlar. İktidar yanlısı medyanın el/ağız birliğiyle Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün saygın bir öğretim üyesi, bir bilim kadını canavarlaştırılıyor.
\nÖyle ya Prof. Ersanlı zaten potansiyel bir suçludur; söz gelimi Yeni Akit gazetesinin yaptığı bir ön çalışmadan (!) Ersanlı’nın ilk eşinin bir Musevi, ikinci eşinin bir solcu, kız kardeşinin de Doğu Perinçek’in ilk eşi olduğunu öğreniyoruz. Ersanlı’nın bir de İhtilalci İşçi Köylü Partisi davasından mahkûmiyeti var; 1972’de TCK 141’den 15 yıl ceza almış, 1974 affıyla serbest bırakılmış. Konuya açıklık getiren ne önemli bilgiler değil mi? Breh breh breh…
\nBugün sıra Ragıp Zarakolu ile Büşra Ersanlı’dadır. Sıra dün Ahmet Şık ile Nedim Şener’deydi. Daha önce Soner Yalçın ile Doğan Yurdakul’da; onlardan önce Turan Özlü, Deniz Yıldırım ve Hikmet Çiçek’te; daha önce de Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’da idi. Bu tutuklu sanıkların ortak özellikleri iktidar karşıtı gazeteci, yazar, yayıncı, bilim insanı, TV yöneticisi ya da sahibi olmalarıdır. Bu liste bu köşeye sığamayacak boyutlarda uzatılabilir.
\nHükümete sorsanız bu ülkede düşünce ve anlatım özgürlüğünü kullandığı için hakkında dava açılmış, tutuklanmış tek bir kişi yoktur. Tümü terör suçlusudur! Ya silahlı bir terör örgütüne üyedirler ya darbe hazırlığı içindeki terörist bir örgüte katılmışlar ya da bölücü terör örgütüne yardım ve yataklık etmişlerdir!
\nSavcılar her biri için uygun bir örgüt bulmakta ustalaşmışlardır. Bu örgüt Ergenekon, KCK, hatta PKK olabilir, önemli olan içeride tutulmalarıdır. Bu sanıkların işledikleri savlanan suçlara ilişkin yeterli delil/kanıt bir türlü toplanamamakta, bu nedenle tahliye talepleri reddedilmekte, uzayan tutukluluk süreleri insanların vicdan ve akıl sınırlarını zorlamaktadır. Örneğin, 253 günü hücrede olmak üzere 977 gündür tutuklu bulunan Mustafa Balbay, “hakkındaki deliller henüz toplanamadığı, dolayısıyla karartılma olasılığı bulunduğu” gerekçesiyle tahliye edilmemektedir.
\nDevleti yıkmak amacıyla darbe planları yapmak, devlete ait topraklarda başka bir devlet kurmak yolunda girişimlerde bulunmak, devlete karşı silahlı ayaklanmaya kalkışmak, terör faaliyetleri yürütmek, bu faaliyetleri desteklemek her yerde olduğu gibi Türkiye’de de mutlaka cezalandırılması gereken suçlardır. Bu suçlara ilişkin açılan davalara kimsenin itirazı olmamalıdır, yoktur da. İtiraz, iktidarın desteğindeki yargının, -yandaş medyanın da katkılarıyla-, iktidar karşıtlarını bu davalardan birine ekleyerek susturma çabasınadır.
\n***
\nSon söz: Ragıp Zarakolu ve Büşra Ersanlı’nın tutuklanmalarını protesto için çeşitli girişimler tarafından imza kampanyaları sürdürülmektedir. Tümünü destekliyorum. Fakat imzacılar arasında çok sayıda protestocu var ki bunlar geçen yıl yapılan halk oylaması öncesinde düzenlenen “Yetmez ama evet!” kampanyalarını da imzalarıyla desteklemişlerdi. Demek ki geç de olsa aldatıldıklarının farkına varmışlar. Bu iyi bir şeydir; zararın neresinden dönülse kârdır. Dilerim demokrasi ve özgürlük kavramlarının parçalanamazlıklarının farkına varır, başka davalarda benzer haksızlıkların mağduru olan tutuklular için düzenlenen kampanyaları da desteklerler.
\nİyi bayramlar dileklerimle.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Ölüm nedeni belli oldu
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!