Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bizim Çocuklarımız (21.11.2011)

21 Kasım 2011 Pazartesi
\n

30. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarını geçen hafta perşembe 40 bin ve cuma 35 bin olmak üzere toplam 75 bin ilköğretim ve lise öğrencisi gezdi. Başta il eğitim müdürlüğü, okul müdürlükleri ve öğrencilerine rehberlik eden sevgili öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum. Bu çocukların büyük çoğunluğunun evlerinde bir kitaplık olmadığını, birçoğunun ders kitapları dışındaki kitaplarla ilk kez bu fuarda tanıştıklarını bilerek izledim onları.

\n

Onlar bizim çocuklarımız. Önemli bir bölümünün ilköğretimden sonra eğitimlerini sürdürmeyeceklerini, bir bölümününse eğitim sistemimizin çarpıklığı içinde eleneceklerini, bir diğer bölümünün de liseyi zar zor bitirseler bile üniversitelerin kapısında kalıp ilerideki yaşamlarını mesleksiz ve çoğu zaman da işsiz olarak sürdüreceklerini biliyorum.

\n

Bu durum, dünyanın 18. büyük ekonomisi olduğu söylenen ülkemizin en acı toplumsal gerçeklerinden biri. Ne yazık ki fuarın sokaklarında, stantların önünlerinde cıvıldaşan bu çocukların büyük çoğunluğunun bugünkü neşesinden yarınki hayatlarında en küçük bir iz bile kalmayacak. Yarınlarını, yarın başlarına gelecekleri bilemeyecek kadar küçük çocuklar onlar. İyi ki bilmiyorlar, diyorum; bilmesinler, neşeleri kaçmasın, yüzlerindeki gülücükler eksilmesin istiyorum. Nasıl olsa gün gelecek, öğrenecekler diye düşünüyorum.

\n

İlkel kapitalizm ülkenin ekonomisini büyütür, 18 değil, 12. sıraya kadar da yükselirsin, ama konu kültür, eğitim, eğitimde kız-erkek, varsıl-yoksul eşitliği oldu mu 80inci, 90ıncı sıralarda nal toplarsın.

\n

***

\n

Dün Dünya Çocuk Hakları Günü idi. Çocukları, çocuklarımızı düşündüm. İnsanlık çocuklar için neler yapmış, bu özel güne nasıl gelinmiş, baktım.

\n

1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından uluslararası alanda çocukların korunmasına yönelik olarak bir bildirge kabul edilmiş. Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi adıyla anılan bu bildirgede, çocukların doğal biçimde gelişmesine olanak sağlanması, aç çocukların beslenmesi, hasta çocukların tedavi edilmesi, terk edilmiş çocukların korunması, felaket anında yardımın öncelikle çocuğa yapılması, çocukların her türlü istismara karşı korunması ve kardeşlik duyguları içinde eğitilmeleri gerektiği belirtilmiş. Bu bildirge Türkiye tarafından da onaylanmış.

\n

Daha sonra bu bildirge kuruluşuyla birlikte Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi olarak güncellenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile değiştirilmiş. Bu sözleşme, Türkiye dahil BM üyesi 193 ülke tarafından kabul edilmiş.

\n

Sözleşme çocukların temel haklarını güvence altına almayı, hak ihlallerini ise önlemeyi amaçlıyor.

\n

Çocukların temel hakları sağlıklı yaşam hakkı”, “eğitim hakkı”, “diğer temel haklar olarak üç ana maddede toplanıyor. Bu son maddede şikâyet hakkı diye bir bölüm var. Birçok ülkede çocuk haklarını korumaya yönelik şikâyet mercileri oluşturulmuş. Bağımsız ve tarafsız hareket eden bu mercilerin başlıca görevleri tehlike altında olan çocukların güvenliğini sağlamak, çocukların toplum içinde söz sahibi olmalarını teşvik etmek ve eğitim, sağlık, kültür gibi konuları esas alarak çocukların içinde yetiştikleri koşulları denetlemek olarak sıralanıyor. Bu ülkelerin ekonomik büyüklükleri bizim çok altımızda, ne var ki onlarda bizim N.Ç. olayında yaşadığımız, tanık olduğumuz rezilliklere benzer rezillikler yaşanmıyor.

\n

Bir başka deyişle bizim ekonomimiz, onların ise çocukları çok değerli!

\n

***

\n

Eğitimle başladık, eğitimle kapatalım. BM Sözleşmesine göre çocuğun en temel hakkı olan yaşama hakkı ile eğitim hakkı arasında yakın bir ilişki bulunuyor. Yaşama hakkının yanı sıra, Çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal sosyal ve ahlak gelişimi için eğitime gereksinimi vardır deniyor. İnsanın doğuştan getirdiği yeteneklerini geliştiren en önemli aracın eğitim olduğu vurgulandıktan sonra eğitimsizlik sonucu ortaya çıkan sorunlar; insanların üretken biçimde çalışamamaları”, “sağlıklarına özen gösterememeleri”, “kendilerini ve ailelerini gereği gibi koruyamamaları”, “kültürel açıdan zengin bir yaşam sürdürememeleriolarak belirtiliyor.

\n

Sözleşmede bizim insanlarımız mı tarif ediliyor, ne?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları