Cüneyt Arcayürek

Kim Cumhurbaşkanı Kim Başbakan?

03 Ocak 2015 Cumartesi

Bu Başbakan’la bu Cumhurbaşkanı arasındaki neredeyse platonik aşka dönüşen ilişkiye bağlılık mı ne desem bir türlü karar veremiyorum Başbakan’ın RTE’yi dünya ahret kardeşim vurgulaması ile açığa çıkan soruya yeni bir yanıt daha alındı.
Efendim zaten Tanrı’nın lütfedip ülkemizi ve halkını sürekli sopalasın diye gönderdiği, cumhurun değil, kendinden menkul böyyük devlet adamına, Ankara’nın Beştepe’sinde mukim zatı devletlilerine hiçbir zaman sempati ile bakmadığı TÜSİAD’ın yeni başkanı Haluk Dinçer demiş ki...
“TÜSİAD’ın muhatabı Cumhurbaşkanı değil!”
Vay efendim vay! Sen ve temsil ettiğin TÜSİAD kim ola ki, yüceler yücesi Big Cheif’i (Büyük Şef) adam yerine koymuyor; muhatap almadığınızı söyleyebiliyorsun, diye yeri göğü inletiyor günlerdir.

***

Oysa:
Haluk Dinçer’in bu sözünde öyle veya böyle alınganlık yapılacak bir şey yok!
Anayasa ortada.
Cumhurbaşkanı bir protokol adamı, anayasada sınırlı yetkileri var, devleti temsil eder...
Ama anayasa gereği TÜSİAD’ın da bütün kurumlarında iş görecekleri muhatap makam, yürütme ve yürütmenin başı olan başbakan!
Şu mantığın önüne geçmek olanaksız:
Beştepe’de dünyaları ben yarattım, devletin başı benim, öyleyse her şey benden sorulur.
Bu gerçeği bilmezmiş gibi yeni başkanın kendisini muhatap almayacağını söylemesini; aklına, sürekli kendini haklı çıkaran mantığına bir türlü sığdıramıyor ve...
...bu ne küstahlık, beni muhatap almayacaklarını nasıl söyleyebilir, diyor.
Cumhurun başkanı olmayı bir türlü sindiremediği için, devlet adamlığının yakınından geçmeyen bir duyguyla TÜSİAD’ın hiçbir davetine katılmayacağını, yani o da TÜSİAD’ı muhatap almayacağını açıklıyor.

***

Peki ama Başbakan AD, bu anlamsız anlaşmazlığın neresinde ki; o da TÜSİAD’ın davetine katılmayacağını derhal ilan ediverdi.
Yok öyle yan yan bakmayın.
Ben Başbakanım ama aslında anayasada yazılı olmasa da üç beş aydır yürütmenin gerçek başkanı -belki söylemeye dili varmıyor-Cumhurbaşkanım,Cumhurbaşbakanı sıfatını da hak etmiş, dünya ahret kardeşim olan RTE’dir, demek istiyor olmalı.
Yıllardır siyasal olayları izlerim.
Bir cumhurbaşkanına bu denli bağlı bir başbakana, hatta bu hareketleriyle adeta ben değil, bu ülkeyi yöneten, ama yönetimden doğacak sorumlulukları onun adına gerektiğinde yargı veya kamuoyu önünde savunacak benim, diyen...
...bu akıl almaz tutumu devlet yönetiminde anayasanın emrettiği kurumlar arası ahenge bağlayan bir başbakana ilk kez rastlıyorum.

***

Bütçe gereği devlet kurumlarında tasarruf önlemlerine başvuracağını açıklayan Başbakan; şarkıdaki gibi “bu ne sevgi ahh!” denilecek türden hareketlerle...
...örneğin Ak, Kara, ama Kaçak Saray diye medyanın, siyasetin dilinden kurtulamayan dünya ahret kardeşinin...
...(Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne göre) Saray’ı ile ilgili israfa bir türlü karşı çıkamıyor.
Örneğin bu defa Saray’ın bahçesini 1.3 milyon liralık taşlarla döşüyor RTE ve bu taşları döşeyene de 1.5 milyon lira ödüyor.
Tanrının lütfu Cumhurbaşkanı’na özel beslenme rejimi uygulamaları gereği öyle çarşı pazardan alınacak yiyeceklerle değil elbet...
...Saray’ın muazzam büyük bahçesinde, doğal gıda rejimi ürünleri ve kümeslerde özel tavuk yetiştirileceğini de bir başka haberden öğreniyoruz.
Herhalde iki yüz yıl yaşasın diye...

***

Ana muhalefet lideri bu arada dikkati çeken, “Diren Başbakan, Cumhurbaşkanı’na diren” tavsiyesiyle olmayacak duaya amin der gibi boşluğa sesleniyor sanki.
Şu saptaması gerçek demokrasiyi özleyenlerin umutlarını kışkırtmıyor mu:
“2015’te(Haziran seçimlerinde)ya dikta rejimi ya da demokrasi” diyor, elbette gönülden bu saptamaya halkımızın demokrasi diyeceğini varsayarsak ve güçlü bir olasılıkla bu temenni demokrasi lehine gerçekleşmezse zaten...
Ötesi ört ki ölem!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları