Cüneyt Arcayürek

Hükümet Kimden Korkuyor?

21 Şubat 2015 Cumartesi

İç Güvenlik Paketi’ne karşı Meclis’te direnen muhalefet partilerinin İçtüzük’ten kaynaklanan eylemlerini Başbakan AD, “Şimdi Meclis’te çok ilginç bir koalisyon oluşmakta.
İbretle izliyoruz” diye yorumladı.
Oysa durum Başbakan’ın yorumladığı gibi değil.
Zira AD ağabeyinden menkul siyaset anlayışı ile gerçeği saptırıyor.
Üç muhalefet partisinin İç Güvenlik Yasa Tasarısı’na karşı aynı görüşleri paylaşarak Meclis’te direnişe geçmelerini bir türlü sindiremiyor.
Başbakan istiyor ki, muhalefet bu yasa karşısında bölünsün.
Her biri ayrı ve birbirine ters düşsün ve tabii bu görüş bölünmüşlüğünden iktidar yararlansın...
İç Güvenlik Paketi de dilediği içerikte geçerek yürürlüğe girsin!

***

Muhalefetin gerçekten topluma yarar değil zarar vereceğine inandığı bu yasa karşısında parlamento tarihinde belki de ilk kez muhalefet partileri aynı görüşü paylaştılar.
CHP, HDP ve MHP İç Güvenlik yasasının zarar getireceğini savunuyorlar.
İktidar başları, topluma yarar sağlayacak görüş birliğiyle muhalefetin hareket etmesini, bir türlü sindiremiyor.
Karalama siyasetinde tepedeki AKP’linin yaman bir izleyicisi olan Genel Başkan ve Başbakan AD de; muhalefetteki bu görüş ve davranış birliğini “ibretle izledikleri çok ilginç bir koalisyon” diye suçlayıcı bir üslupla eleştiriyor.
Uzlaşma kültüründen o denli uzaklar ki illa ki muhalefeti suçlayacaklar!

***

Meclis’te eşine ender rastlanan kanlı olayların sorumluluğunu muhalefet partilerine yüklüyor Başbakan!
Pes doğrusu!
Başbakan’a göre olayların sorumlusu üç muhalefet; fakat iktidarın Meclis’teki sözcüleri ve tekme tokat muhalefete girişen AKP’li vekiller sütten çıkmış ak kaşık gibi tertemiz iseler...
... Meclis’teki olayları kaydeden TV görüntülerinin tamamını yayınlatsın da, kimin ak kimin kara olduğunu bizzat saptasın!

***

Üstelik o kadar çaba harcamasına da gerek yok.
Partisinin Oktay Saral adındaki vekilinin, bir HDP’li vekilin başına tokmak vurduğunu, dört yumruk attığını ve dünyanın en dürüst insanı olduğunu söylediği TV’lerdeki açıklamasını izlesin... Parlamentodaki kanlı kavgaların sorumlusunun kim ve kimler olduğunu -tabii işine geliyorsa saptayabilir...
Ama hayır! İktidar olmanın ağırlığını bir türlü duymayan bir parti için bütün bu gerçeklerin beş paralık değeri yoktur...
Onların haklı veya haksız ayırt etmeden kendilerinden başka herkesi suçlu ve sorumlu göstermek ve görmek fıtratları gereğidir.

***

İktidarın hazırladığı İç Güvenlik Paketi ve bu tasarının yasalaşmasıyla ilgili tutumları tuhaf bir olgu yaratıyor.
Paket öyle maddeler içeriyor ki bir bireyin yolda polisten sakınmadan yürümesi bile olanaksız.
Polis sokakta sorgular, yetmez, götürür karakola 48 saat gözaltına alabilir.
Savcı ve yargıç yetkileri valilere ve kaymakamlara devrediliyor. Bunlar hukuk devletini devre dışı bırakan iki vahim olası örnek uygulama ve...
... Bu ve benzeri maddeleri inceledikçe insanın aklına; bu iktidarın vatandaşını bu denli cendereye sokan bir yasada ısrar etmesi, acaba?.. Halkından korkmasından mı kaynaklanıyor sorusunu getiriyor.

***

İç güvenliği sağlayacakmış bu yasa ile pekâlâ...
Ama önce Güneydoğu illerinde her gün yeni bir olay yaratarak o bölgenin iç güvenliğini altüst eden PKK’li eşkıyaların marifetlerini engellemesi gerekmez mi?
Orası bu ülkenin bir parçası değil mi?
Daha dün gibi, Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinin yıldönümü bahane edilerek PKK kimi il ve ilçeleri ateşe verdi. Molotof atana da, taşıyana da bir iki yıl hapis cezası vermeye hazırlanan hükümet; o gün Silopi Adliye Sarayı’na atılan molotoflardan hiç söz etmiyor...

***

Bu nedenlerle İç Güvenlik Yasası:
Hükümet; çözüm sürecinin devamı için önkoşul olarak direttiği baş konuda RTE ile alay ederek silahları bırakmayacaklarını açıklayan, iç güvenliği bir anda sarsacak olası olaylar yaratabilecek Kandil’den değil de...
... Bir parça huzur diyen Batılı Doğulu sade Anadolu halkından korktuğu izlenimini veriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları