Cüneyt Arcayürek

Farkları Yok!

21 Ocak 2015 Çarşamba

Başbakan olan zatın kafası bulanık.
Başbakan, Beştepe’deki efendi ile Cumhuriyet’in Charlie Hebdo’dan seçtiği dayanışma amaçlı karikatürleri ve Hz. Peygamber’le uzak yakın ilgisi olmayan bir karikatürü yayımladı diye illa ki Hz. Peygamber’e hakaret edildiğini iddia ederek önce bir savcı, sonra yargıçmış gibi suçluyor.
İkilinin açıklamalarında tek bir öğe eksik:
Gazetemize ve kapak karikatürü yayımladıkları için iki arkadaşımıza ceza yasasından beğendikleri cezayı açıklamak!
Yahu o karikatürün altına Hikmet’mizin yazdığını neden okumazsınız?
Bu karikatür Hz. Peygamber’e benzemiyordiyor. Öyle ise ki öyle; Peygamber’e hakaret bunun neresinde diye soruyor.
Nato kafa nato mermer bunlar... Yazılanları okumadan yobaza saldırı emri veriyorlar. Yazanı yargıdan önce cezalandırma gayretine düşüyorlar.

***

Oysa halkın oylarıyla diktatörlüğe heveslenen Beştepe’deki Saray’da mukim ile emrin başüstüne demekten yorgun düşen Başbakan beyefendi:
Fransız dergisinin kapağındaki adamı Hz. Peygamber’e benzettiklerini söylemek ve savunmakla Hz. Peygamber’e en büyük hakareti yapıyorlar.
Çünkü bize çocukluğumuzda anlatıldığına göre Hz. Peygamber uzun boylu, iri siyah gözlü, beyaz tenli, yakışıklı bir insandı.
Üstelik inanç sahibi insanlarımıza ne yazıldığını ıska geçerek Başbakan AD Beyefendi; yatıştıracağı yerde, toplumu aleyhimize tahrikin unutulmaz bir örneğini verdi.
Gazetemizin “neredeyse gelin bize saldırın” diye hareket ettiğini ilan etti. Bu ve daha pek çok benzeri konuşmalarıyla gazetemizin kapısı önünde bir yığın takkeli, neyin nesi olduklarını, kimliğini açıklayan sakallarıyla bir gerici sürünün toplanmasın sağladı.
Başbakan Beyefendi, gelin bize saldırın diye yayın yaptığımız gibi asılsız bir iftirayı yaptıktan ve kapımız önüne zaten böyle bir emir bekleyenlerin yığılmasını sağladıktan sonra, “güvenlik güçlerimiz tedbir aldı” demez mi? Okudukça şaşakaldım: Sevsinler böyle bir başbakanı diyerek!

***

Beştepe’deki Saray’da bir türlü Türk olduğunu söylemeyen ama 16 Türk devletinin sanki sonuncusunun başkanı imiş övünen başbakan mı, cumhurun başkanı mı ne olduğuna hâlâ bir karar veremediğimiz zat ise:
İstediği kadar Türkiye’nin gelir düzeyinin arttığını, gelişmiş bir ülke haline geldiğimizi söylesin.
Sınırın ötesindeki insanlar, hatta devletler, bu saray özentisini, bu saray pandomimini gördükçe akıllarına Kaddafi’nin çadırları, Ortadoğu’nun şaşaalı diktatörlükleri, tek adam tapınmaları geliyor.

***

Bakanlar Kurulu’nu Saray’ında toplayınca dün baktım, yalaka yandaş gazetelerin eteklerinde ziller çalıyor.
Manşetleriyle çıkmışlar sahneye göbek atıyorlar. Neden?
Bay RTE başkanlık sistemine ilk adımı atmışmış!
Tepeden Türkiye’yi zaten yöneten adama göre 2015 seçimleri olmuş bitmiş, anayasayı emrine göre değiştirecek vekil sayısına erişmiş, başkanlık bir çeşit bürokrasi işlemine kalmış sanki.
Yahu bu millet deh deyince sola veya sağa dönecek bir sürü mü? TV’lerde canlı izledik.. ama o da ne? Bakanlar Kurulu’ndan önce dünya ahret kardeşi ilan ettiği “şefi” ile bir saat baş başa konuştuktan sonra toplantıya giren AD’nin yüzünün hatları acaba neden çarşamba pazarı gibi karmakarışıktı?
Kardeş kavgasa mı, iktidar paylaşımıyla ilgili bir kavga mı tabii anlaşılmıyor?

***

Oysa hiçbir alanda kavga etmelerine de aralarında fark aramaya da gerek yok.
Ha Beştepe’nin tehditlerini dinlemişsin, ha Başbakan’ınkileri... Ha Ali ha Veli bunlar!
AD de tepedekinden farklı bir başbakan değil. Cartlı curtlu konuşmalarda tepedekinden geri kalmıyor.
En çok bir hafta önce AB’yi yüklenirken “AB bizi almazsa buzdolabında beklemeyiz” dedi.
Yaşa bravo ama beyefendi, buzdolabında beklemezsiniz de ne yaparsınız, bunu da tehdidinizin son parçası olarak açıklasınıza?
Avrupa’yı Türkiye sanıyor bunlar. Akıllarınca AB’ye korku salacaklar!
Ülkeyi yolsuzluklar, rüşvet dünyasına çeviren dönemin başbakanı RTE’nin yıllardır bu ve buna benzer tehditleri; AB’nin bir kulağından girdi ötekisinden çıktı. Tehditleri umurunda bile değil.
Açıkça bu tehditlere hadi canım sen de demedikleri kaldı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları