Cüneyt Arcayürek

Bugün Değilse Yarın, Mutlaka!

04 Ocak 2015 Pazar

Nazi Almanyası propaganda nazırı Dr. Goebbels, tek adamlığa soyunanlara “Çevrenizde dalkavuklar bulundurun” diyor.
Bizimkinin birkaç değil, maşallah bakanlardan, yüksek bürokratlardan, medyadan kurulu muazzam bir dalkavuklar ordusu var.
Bu ordunun başkomutanı Cumhurbaşkanları, kadınla erkek fıtraten eşit değildir dedi ya; dalkavuklar ebedi ve ezeli Big Cheif’lerinin bu sözü başka yorumlarla desteklemek için gece gündüz bir şeyler uyduruyorlar.
Son örneği Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu...
Soyadına yaraşır yorumunda “anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamalı” dedi ve onun gibi bir partili yalakası olmayan, üstelik akılca daha üstün kadınlarımızın ağır tepkileri ile karşılaştı.
Bakanın kafasına göre; kadınlarımıza “kariyerim nedir” diye sormak artık abesle iştigal.
Kariyerini kanıtlamak için kimileri karnındaki cenini üstten sıvazlayarak “kariyem hamile olmak” diye yanıt verecekler, herhalde.
Ya hamile olmayanlar? Eh onlar da Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’ndan, kariyeri kadın olmaktır yazılı bir kimlik edinecekler kuşkusuz...

***

Yeni Türkiye safsatasıyla ne hallere düştük?
Kadın-erkek ayrımını halka sindirmek için, ne çare halkın seçtiği bir Big Chief ve kadrosu, yatıp kalkıp, bu dünyada yaşamak marifet değildir, ahreti düşün ve ona göre Tanrı’nın bahşettiği nimetlere yaşamını kapat propagandası ile insanları insan olmaktan soyutlamaya çalışıyorlar.
Sağlık Bakanı kadının kadın olmak dışında hiçbir kariyer edinmemesini savunurken geleceğimizin temel taşları ya da mimarları çocuklarımıza Milli Eğitim Bakanlığı da “değerler eğitimi” adı altında bir kitapçık hazırlayarak okullara göndermiş.
Taze ve henüz her şeyi algılamaya başlayan genç beyinlere önerilen nasihatlara bakınız:
“Gençliğin bir gün bitecek. Zerre kadar iyilik ve kötülüğün karşılıksız kalmayacağı bir ahret var. Kural tanımaksızın her türlü zevk peşinde koşmak, mutluluk yerine ilerde sürekli elem verecek.”
Bir başkası: “İnancımız gereği ölüm bir nimettir. Çoğu zaman ağırlaşmış hayat yükünden kurtulmaktır. Uykunun büyük kardeşi ölüm, dünyanın boğucu ve sıkıntılı hallerinden bir kurtulma vesilesidir.”
Günübirlik nasihatteki sıkıntılarla yaşayan açlık sınırındaki milyonlarca insanımız, bu nasihate göre bir an önce ölmeyi bekliyor olmalı.
Öyle ya ölerek, var mı yok mu bilemedikleri ahrette dünyanın boğucu ve sıkıntılı hallerinden kurtulacaklar!

***

Bu iktidar bu seçimde yine dini sömürüyle ama değişik bir açıdan kullanarak oy topluyor.
Ahret masalları ile toplumun açlık, yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan büyük bölümünü; bu dünyada çektiklerini ahrette yaşamayacaksın diye ve tabii din sömürüsüyle unutturmak, uyutmak istiyor.

***

Türkiye baştan aşağıya yalan dünyası.
Cumhurbaşkanı bile seçildikten sonra anayasanın 103’üncü maddesindeki yemini ya tek ayağını kaldırarak aynen okudu ya da şimdi anayasayı tanımayan davranışlarla yemindeki bütün öğelerin yalancısı olduğunu tanımlayacak bir cumhurbaşkanı var başımızda.
Kanıt mı? İşte:
Örneğin o yemindeki; anayasaya, hukukun üstünlüğüne, resimlerine tahammül edemeyerek kaldırdığı Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına, adalet içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağına ve üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getireceğine Türk milleti ve tarih huzurunda namusu üzerine ant içiyor...
...bu temel saptamaların yalan olduğunu kanıtlamak için elinden ne gelirse yapıyor.
Şimdi kendisine; yemindeki öğelerin tam aksini yaparak Meclis kürsüsünden yalan mı söylediniz, diye sormak gerekmiyor mu?
Sorulacak elbette!

***

Bugün değilse yarın, bu dünyada olmazsa bile halka şırınga ettiği ahrette mutlaka!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları