Cüneyt Arcayürek

Bu Kafa ile... (20.02.2015)

20 Şubat 2015 Cuma

Muhalefetin görevi, iktidarı eleştirmek, hatta kimi konularda köşeye sıkıştırmak!.
Oysa iktidarın görevi, ülkeyi barış içinde yönetmek. Benzetme uygun düşerse ağırbaşlı, hoşgörülü olmak.Ülkenin ulusal sorunlarında muhalefetle uzlaşı aramak!
Böyle bir şey yok kafalarında...
Ülkemizi yıllardır yöneten parti, çağdaş, hatta klasik anlamda iktidar-muhalefet ilişkilerini bir türlü algılayamadı...
Muhalefet partilerini demokratik rejimin vazgeçilmez bir parçası olarak göremedi.
Bir düşman cephe gözüyle baktı muhalefete!
Bu yargıyı kanıtlamak için düne kadar Başbakan, bugün Cumhurbaşkanı olan RTE’nin halka konuşmalarında, açıklamalarında ana muhalefete veya diğer karşı partilere saldırmadığı gün yok!
Başbakanlığa getirdiği AD’nin de RTE’den farkı yok.
Tabii olay demokrasiyi sindirme sorunu.

***

Yıllardır izlediğimiz bu tabloya bakarak şimdi Meclis’teki kanlı kavgaları neden yadırgıyoruz.?
AKP grubu tepeden gelen emirle, Meclis’te muhalefetle sözle değil, yumrukla, kafalara tokmak vurarak, iskemle atarak mücadeleye, kavgaya motive edildi.

***

Tepedeki saraylının aklının almadığı nedir?
Çok basittir bu sorunun yanıtı.
Durmadan yinelediği slogana göre; kendini seçimlerde halkın partisini bağrına bastığını ve bu nedenle dilediği gibi hareket etmek, yasa çıkarmak, özgürlükleri dar demokrasi anlayışına koşut kısıtlamak hakkına sahip görüyor.
Uzlaşma kültüründen yoksun bu kafa ile ne Meclis’e ne de yurt düzeyine huzur ve barış gelebilir.

***

Muhalefetin haklı olarak karşı çıktığı demokratik hiçbir ülkede görülmeyen maddeler içeren bu yasanın çıkmasında neden direniyor?..
İktidar, muhalefetin olmayacak duaya amin demesini istiyor.
Polis yolda gideni çevirip sorgulayacak, savcı ve hâkim kararı olmadan günlerce gözaltına alabilecek.
Hukukun üstünlüğü de hasıraltı ediliyor.
Savcı ve hâkimler yasalarda yazılı görevlerini vali ve kaymakamlara devrediyor. Dahası var. Vali ve kaymakamlara el koyma yetkisi veriliyor.
Molotofa karşı ya da bir eylemi önlüyorum diyerek polise ateş etmek, polise durdurma ve arama yetkisi tanıyor...
Kanlı biten kavgadan sonra muhalefet, iktidar vekillerinin saldırısına uğramazsa, dün İç Güvenlik Yasası’nın görüşülmesine başlanacaktı.

***

Başbakan’ın iç güvenliği sağlayacağını iddia ettiği bu yasayı çoğunluğuna dayanan kaba dayatmalarla Meclis’ten geçirebilir ama sonra?
Ne ki şu kafa var oldukça yasanın görüşülmesi ve tasarı yasalaştıktan sonra ülkede olabilecekleri şimdiden kestirebiliriz.
Tasarıya muhalefet eden, örneğin CHP liderini bonzai Kılıçdaroğlu
MHP liderini molotof Bahçeli diye suçlayacaklarını açıklayan bir Başbakan’la ülkeye bu yasanın hayırlara vesile olacağını söyleyebilir misiniz?

***

Seçim yaklaştıkça bu çirkin saldırılar artacağa benziyor.
Çözüm sürecinin kopma aşamasına gelmesindeki sorumluluğu bile muhalefete yüklemeye çalışıyorlar.
Tepedeki AKP’li çözüm sürecinin işlemesi için İmralı’dan gelen 10 maddelik görüşme takvimini neden açıklayamıyor?
Muhalefet mi engelliyor?
Başbakan, muhalefete yüklediği sorumluluğu ve suçlamayı kanıtlamak peşinde. “Ne zaman çözüm sürecini olgunluğa getirsek gerginlik yarattılar” diyor.
Muhalefetin tabii “Pensilvanya’dan aldıkları talimatla Meclis’te olay çıkardıklarını” söylüyor.

***

Ulusal bir partinin “dışarıdan talimatla” siyaset yapması suçtur.
Bir Başbakan muhalefetin dışarının
emriyle veya talimatıyla siyaset yaptığını söylüyorsa...
...üzerine düşen öncelikli görev, bu iddiasını belgeleriyle yargıya teslim etmektir.
Yok, hayır! Bunlar; iftira kampanyasıyla öncelikle ana muhalefeti sözde kalan suçlamalarla seçim öncesi zora sokmak istiyorlar.
Çamur at izi kalır.
Siyaset anlayışları ve son günlerde ağırlıkla izledikleri politika bu!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları