Cüneyt Arcayürek

Ayrı Telden Sesler…

04 Kasım 2014 Salı

İki parti; AKP ile CHP milletvekilleri üçer günlük kampa girdi.
Amaç, 2015 seçimlerinden önce partinin uygulayacağı stratejiyi saptamak!
CHP’nin seçim vaatleri, olası uygulamaları açıklanmadı.
AKP’de bu konuda bir telaş, bir heyecan görünmüyor.
İktidar partisinin kampında ilgi çeken konu, Güneydoğu’da artık kırsala da yayılan kamu güvenliği sorunu!
Medyamızın pek iltifat etmediği haberlere göre bölge milletvekilleri çöken kamu düzeni nedeniyle kaygılarını açıkladılar.
Bu gelişmenin sonu nereye varacak kuşkusunu, kaygısını hükümete açıkça dile getirdiler.
Oysa hükümet dolaylı kimi açıklamalarla özellikle son Kobani eylemlerinden sonra bölgede ve genelde yurt düzeyinde kamu düzeninin çöktüğünü kabul ediyor.
Hükümet başkanı; böylece oralarda devlet otoritesinin tamamen çöktüğünü ve PKK’nin vergi toplayacak kadar kendine özgü düzeni giderek yerleştirdiğini…
…bir iki gün değil; aylardır söyleyen muhalefeti nihayet doğruladı.
12 yıldır uyarılara kapalı bir anlayış, Güneydoğu ve Doğu illerinde kamu ve devlet düzeninin elden gitmesini sağladı.

***

Söz ve yetki sahibi olanların, örneğin çözüm süreciyle her biri ayrı telden çalıyor.
Başbakan AD’ye göre çözüm süreci hükümetin açıkladığı yol haritasının saptadığı yönde, hiçbir arızaya takılmadan tıkır tıkır yürüyor.
HDP’nin bu konudaki kaygılarını hadi partiseldir diye bir kenara koyalım.
Ama Cumhuriyet’te pazar günü iç sayfalarda çıkan, İçişleri Bakanı Ala’nın “Kırsalda terör baskısı arttı, şehirlere inmeye başladı ve süreçte hâkimiyeti kaybettik” içerikli haberi önemsizdir diye sepete mi atacağız?

***

Hey gidinin Kasımpaşa efesi hey! Haberin yok galiba.
Eski çamlar bardak oldu.
Çıkıp TV’lere, son dört şehit olayını HDP’nin sokağa çıkın emriyle başgösteren, yakıp yıkan, 40 cana mal olan Kobani sokak eylemlerine bağlayarak; “Sabrımızın da bir sınırı var ha” diye bu partiyi tehdit etmenin amacı neydi acaba?
Yoksa bu tehdit, çözüm sürecine ve teröristlerle siyasal uzantılarını okşayan önerilere karşın son zamanlarda bir türlü önleyemediği PKK’ye mi yönelik?
Oysa Kobani eylemleri, devlete açıkça isyan diye HDP’yi kapatmak için cumhuriyet başsavcılığını harekete geçirebilirdi.
Bu tehdidin altında böyle bir istek veya niyet yatıyor ama…
...diyoruz ya; eski çamlar bardak oldu.
Artık parti kapatmak hayaldir hayal!

 

AKP kampında kürsüye çıkan bölge vekillerinin sesine bir kulak versin.
Gazetelerde görünmüyor ama bölge milletvekillerinin, peşmergelerin topraklarımızdan geçerek Kobani’ye geçişlerini eleştirdiklerini görecek.
Fakat gerçek nerede, beyefendi nerede?
O şimdi Kobani eylemlerinde ölen vatandaşları “ölen Kürt, öldüren Kürt” diye Kürtleri birbirine düşürecek bir üslupla konuşuyor.
Dahası var.
“Kobani dediler, aslında (Kürtler) ne kadar korkak olduklarını gösterdiler” diyor.
Anayasal görevi birleştirici, toplumda ve devlet yönetiminde uyumu sağlamak olan bir Cumhurbaşkanı, affedersiniz, anayasaya ve yasalara aykırı bir sıfatla devletin tepesinde oturan Cumhurbaşbakanı bu!
Peşmergenin geçisine izin verdik diye gerine gerine övünen Cumhurbaşbakanı’nın fiyakasını Kürt Yönetimi Başbakanı bozdu.
Amerikalılar bastırdı da peşmergelerin Türkiye’den geçisi sağlandı deyiverdi de!
Öteki de Türkiye’yi savaşa sokmak isteyenlerin oyununu bozduklarını ve Mehmetçiğin savaşa girmesini engellediklerini söyledi.
Oysa Esad’ı devirmek için koalisyon kara harekâtına karar verirse bu ikili Mehmetçiği ön safta savaşa sokmayacaklarını açıklasalar ya…
Bugün savaş karşıtıymış havasında söylediklerini, kin tuttukları Esad söz konusu oldu mu, o gün unutur, inkâr ederler ve….
Mehmetçiği savaşa sürmekte bir an tereddüt etmezler!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları