Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şehir hastanelerinde hangi hukuk geçerli?
Sıklıkla değiniyoruz. Şehir hastanelerinin açıldığı illerde, kamuya bağlı hastaneler kapatılacak/kapatılıyor.
Bu, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelinin işleyebilmesi için kurgulanmış bir “gereklilik” Şöyle: Sağlık Bakanlığı’nın kiracı olduğu müteahhit şirketlerin, olabildiğince şehirden uzak, doktorların içinde “ginger” ile dolaşacağı büyüklükte, iktidar medyasının “5 yıldızlı otel gibi” diye takdim edeceği standartlarda hastane yaparak devlete her ay yüklü işletme faturaları kesebilmesi, kentin içindeki kurulu kamu hastanelerinin kapatılmasıyla mümkün.
***
Bu hafta başı hasta kabulüne başlayan Adana Şehir Hastanesi’nde öyle oldu mesela.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı da yapan Rönesans’ın üstlendiği Adana Şehir Hastanesi açılınca Adana Numune Hastanesi devreden çıktı. Adana Numune Hastanesi, eğitim-araştırma hastanesiydi. Eğitim hastaneleri de bir süre önce Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bağlanmıştı.
Şimdi bir sorun çıktı. Şehir hastaneleri ile eğitim araştırma hastaneleri arasında, diğer anlatımla şehir hastaneleri ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi arasında kurulmuş bir hukuksal bağ bulunmuyor. Bu nedenle üç gün öncesine dek Numune Hastanesi’nde görev yapan doktorların, bugün Adana Şehir Hastanesi’nde hangi yasal çerçeveye göre çalıştırıldığı açık değil.
Adana Numune Hastanesi personeli Sağlık Bakanlığı onayıyla şehir hastanelerine devredildi. Fakat şehir hastanelerinin statüleri Devlet Memurları Kanunu ya da Devlet Personel Başkanlığı’yla ilgili KHK’de sayılan kurum ve kuruluşların hiçbirine uymuyor.
Bütün şehir hastaneleri gibi Adana Şehir Hastanesi de görüntüleme, laboratuvar ve diğer tıbbi destek hizmetleri, bilgi işlem, sterilizasyon, çamaşır, temizlik, güvenlik ve yemeği de içine alır şekilde ticari alanların yapım ve işletilmesini üstleniyor.
Ancak bütün bu hizmetlerde kamu çalışanlarının yer alıp almayacağı, kamu çalışanları olacaksa nasıl işleyeceği, ödemeler vs. gibi konuların kapsamı bilinmiyor.
Bu tür konular “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmıyor. Devlet kurumları, açık açık şirket çıkarlarını kamu çıkarlarının önüne koymuş durumda. Kapatılacak yer ve birimlerde çalışan kamu görevlilerinin akıbeti de belirsizliğini koruyor. Kamu çalışanlarının özlük haklarında kayıplara yol açan, kamu çalışanlarını şirket yetkilileriyle karşı karşıya bırakan tuhaf bir tablo ortaya çıkıyor.
Dahası bu tablo Adana ile sınırlı değil. Şehir hastanelerinin açıldığı her ilde benzer sorunlar yaşanıyor. Şehir hastanelerinin 25 yıllık sözleşmelere dayandığı hatırlanırsa, bu koşullar altında nitelikli bir sağlık hizmetinin nasıl olup da uzun süre aksamadan verileceği büyük bir soru işareti olarak havada asılı duruyor. Doktorların özlük hakkı belli olmasın varsın. Nasılsa “ticari sır” diye açıklanmayan sözleşmelere dair en mühim bilgiyi biliyoruz: Şirketler, 25 yıl boyunca Hazine’den kazanacak.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!