Çiğdem Toker

Davetli ihalelere ‘torba’dan kılıf

13 Mayıs 2018 Pazar

AKP rejiminin “davetli ihale” politikasına dair onlarca yazı yazdım.

Karayolları Genel Müdürlüğü başka olmak üzere; DSİ, Adalet Bakanlığı, TOKİ vb’nin Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesini amacı dışında nasıl kullandığını proje proje, bedel bedel listeler halinde paylaştım.

Yazılarımın akademik çalışmalara, TBMM’de soru önergelerine -parmak çoğunluğuyla reddedilse bile- ana muhalefet partisi CHP’nin gensoru önergesine konu olmasından gazetecilik heyecanı duydum.

Son olarak da bu köşede 21/b ihalelerinin 2017’de “altın çağ”ını yaşadığını yazdım.

Kişisel çabalarla ulaştığım rakamlara göre 2017’de 150’nin üzerinde “davet” yöntemli ihale yapıldığına, toplam büyüklüğün 36.5 milyar TL olduğuna yer verdim.

Anımsatma: “Pazarlık usulü” başlıklı 21. maddenin “b” fıkrası, devletin bir kamu ihalesini hangi durumlarda “ivedi” yapabileceğini tarif ediyor. Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani durum çıkarsa, idarenin önceden öngöremediği olaylar çıkarsa idare, açık ilan etmeden şirketleri davet edebiliyor.

Fakat 21/b, bu dönem “su yolu” edildi. Talimat veren “makamlar” maddede sayılan şartları aramadı. Bugüne dek yapılmış yüzlerce 21/b eğer hukuki olsaydı, memleketin depremlerden, sellerden, salgın hastalıklardan başını kaldıramıyor olması gerekirdi.

Ama AKP kadrolarına popülizm avantajı sunması ve büyümeye etki etmesi nedeniyle 21/b, içindeki önkoşullar aranmadan uygulandı, uygulanıyor. (Ki bunlar bildiğimiz nedenler...)

Güneş balçıkla sıvanmaz

Şimdi gelelim bunca hatırlatmanın nedenine.

Cuma akşamı TBMM’ye yepyeni bir “torba teklif” sunuldu.

Her ‘torba’da âdet olduğu üzere “Bazı Kanunlarda...” diye başlayan teklifin imza sahipleri Mustafa Elitaş ve Ahmet Aydın. Kambiyo rejiminde yeni cezalar, paralı köprülerden geçip ücret ödemeyenlere af gibi maddeler getiren düzenlemeye bir de 21/b’yle ilgili bir madde gizlenmiş.

Eğer teklif aynen yasalaşırsa, 21/b maddesine “yapım tekniği açısından özellik arz eden” diye bir ibare eklenecek. Gerekçe ise 40 yıllık 21/b’nin “yoruma açık olması”ymış.

Yapılacak bu değişiklik ile uygulamaya netlik kazandırılacakmış...

Evet teklifin 14. maddesinin gerekçesi, biraz küçük çocuk kandırır gibi olsa da böyle.

Türkçesine gelelim. AKP iktidarı, bugüne dek deprem, salgın hastalık olmadığı halde yapılan daha doğrusu talimatla yaptırtılan milyarlık ihalelerin usule uygun olmaması nedeniyle sorun çıkaracağını artık görmüş bulunuyor sevgili okurlar.

“Yapım tekniği açısından özellik arz eden” ibaresini maddeye “takarak”, “Falanca yol, filanca cezaevi, fişmanca baraj, zaten yapım tekniği açısından özellik arz ediyordu” diyebilecekler.

Hem geçmişteki ihaleler, hem de bundan sonra hızla yapmak istedikleri ihaleler açısından.

Fakat güneş balçıkla sıvanmaz.

Eğer bir ihale 21/b koşullarını taşımadığı halde 21/b’ymiş gibi yapıldıysa, içerdiği hukuksal sorunlar, sonradan düzeltmeyle giderilemez.

Söz konusu olanın, vergilerimizden oluşan ve özensizce dağıtılan kamu kaynakları olduğunu unutmuyoruz.

 

AOÇ arazisinde bitmeyen rant

Elitaş-Aydın imzalı “torba teklif”te, yağmalana yağmalana bitirilemeyen Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisiyle ilgili de bir hüküm var.

6. maddeye baktığınızda AOÇ’a bir hayvanat bahçesi yapılacağını anlıyorsunuz.

Fakat sadece bir hayvanat bahçesi değil. Koordinatları upuzun bir liste halinde kanun teklifinin sonuna eklenmiş bir devasa arazi, 29 yıllığına Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilecek.

Evet tahsis. Bedelsiz...

Amaç şuymuş: “AOÇ’a hayvanat bahçesi, tema park, rekreasyon alanları ile buralara gelecek ziyaretcilerin günübirlik ihtiyaçlarını karşılayacak yapılar yapılmak üzere...”

“Yapılar” kelimesinden neyi anlayalım?

 

Yazlık Saray inşaatı sürüyor

Marmaris’ten yazılmış bir okur postasını paylaşacağım.

Yaşadığı ve aktardığı durum on gün öncesinden. Marmaris Karacasöğüt’e gitmek üzere yol ayrımından içeriye girince yol genişletme çalışması olduğunu görürler. Şimdi biter şimdi biter diye diye ilerledikçe, kamyon sayısının arttığını, yol çalışmasının yoğunlaştığını görür.

Rastladıkları köylülere yol sorarken bir köylü “yollardan özellikle birine kesinlikle girmemesi gerektiği” uyarısını yapar. O yolda daha çok kamyon çalıştığını bu çalışmanın da Okluk Koyu’nda Cumhurbaşkanlığı Yazlık Sarayı için yapıldığını eklerler. Adı bende saklı okurum, kamyon trafiğinin kapattığı yoldan geri dönmek zorunda kalır.

O şaşırmamış ama biz soralım.

Ekonomi düzelsin diye paket üstüne paket açıklanır, torba üstüne torba çıkarılırken, bütçeden milyonlar akıtılan yazlık saray inşaatı ertelense kötü mü olurdu?

 

Mühürdeki ay yıldız nnereye bakar?

“Oy pusulalarının mühürsüz olmasından daha önemli bir konu var.”

Okurum Ünsal Çakır bu konuyu “Sandık tutanakları” diye açıyor.

Seçim güvenliğini bozacak asıl “değişikliğin” tutanaklarda yapıldığı/yapılacağından kuşkulu. Çakır, 17 Nisan 2017 halkoylaması sonuçları üzerinde çalışmış.

Seçsis’te yayımlanan sonuç tutanakları ve sayım cetvellerini incelemiş. Sonuçlar bayağı çarpıcı. Çakır’ın YSK Başkanı Sadi Güven’e gönderdiği mektuptan bir alıntı:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağı kırmızı zemin üzerine, soldan sağa doğru beyaz ayyıldızdır. (...) Bu devleti temsil eden tüm mühürlerde istisnasız bu ayyıldız mührün ortasında ve soldan sağa doğrudur.(...)

16 Nisan 2017 de Türkiye Cumhuriyetinin yönetim şeklini değiştiren ANAYASA REFERANDUMU’nda sandık kurulları tarafından hazırlanıp imzalanan ve sandık kurulu mührü (ki çoğunun numarası sandık numarası ile uygun değil) ile mühürlenen SANDIK SONUÇ TUTANAĞI ve SAYIM DÖKÜM CETVELi SEÇSİS te yayınlandı.Yaklaşık 60 bin civarında 18 ile ait bu tutanakları inceledim. Maalesef bu SANDIK KURULU MÜHÜRLERİNİN % 30’a yakın kısmında yukarıda anlattığım AYYILDIZ sağdan sola doğru duruyor ve çoğu da Milletvekili Seçimine ait.

(...) mühürler sahte ise tedbir almaya, yok YSK’nın mühürleri ise derhal imha edip önümüzdeki seçimi bu yüce devlete yakışır doğru ayyıldızlı mühürlerle yapılmasını sağlamaya davet ediyorum.”

Resmi mühürdeki ay yıldızın ayının sola bakması normal midir? 24 Haziran’da bu mühürler kullanılacak mı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları