Çiğdem Toker

Aslan da ‘hastalandı’

06 Kasım 2014 Perşembe

Evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıkan Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, ifadeye gitmedi  

Halkbank yönetimi dün “hesap vermek” üzere, altı saat Meclis huzurundaydı. Bir KİT olan bankanın 2011 ve 2012 yılı hesaplarının görüşüldü KİT Komisyonu’nda.
Toplantıya, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar nakit para çıkan eski Genel Müdür Süleyman Aslan da “davet”liydi. Adetti. KİT Komisyonu’nda hele bir kamu bankasının hesapları görüşülüyorsa önceki genel müdürler de davet edilir ve genellikle gelirlerdi.
Ancak sabah 10.30’da komisyon toplantısını açan Başkan Hasan Fehmi Kınay, Süleyman Aslan’ın “sağlık” sebebiyle gelemeyeceğini bildirdi. Tıpkı 301 işçinin yerin altında yanarak yaşamını yitirdiği Soma’daki Soma Holding’in patronu Alp Gürkan gibi.
Aslan’ın rahatsızlık haberi salonun da tansiyonunu ve seslerini yüksetti.
CHP’li vekiller tepki gösterince iktidar vekilleri, azimli bir çabayla “İşte mevcut yönetim burada sorularınızı onlara sorun” dedi. AKP’li komisyon üyeleri, Aslan’ın gelmeyişinin bir eksiklik olmadığı kanısındaydı.
Muhalefet vekillerinin “Siz Aslan’ın avukatı mısınız? Kutudan çıkan paraları, neden 4.5 milyon doları kendi bankasına yatırmayı tercih etmediğini, bankanın parasını neden evinde tuttuğunu bu genel müdüre mi soracağız?” tepkisi üzerine fazla ısrarcı olmadılar. İlk gerilim dalgası böyle sonlandı.
Sır kimin için?
İkinci gerilim, “ticari sır” konusunda yaşandı. Kamu şirketlerini denetleyen KİT Komisyonu, bu denetimi Sayıştay raporları üzerinden yapabiliyor. Ancak dün komisyon üyeleri, Sayıştay raporlarını oluşturan belge ve bilgilerin “ticari sır” gerekçesiyle kendilerine verilmediğini açıkladı. CHP ve MHP’li vekiller, salondaki Sayıştay yetkililerine “Siz Meclis, yani bizim adımıza denetim yapıyorsunuz. Sizin görebildiğiniz şeyleri biz nasıl göremiyoruz?” diye sordu. Sayıştay’ın bilgi ve belge vermek zorunda olduğunu söyleyerek “Belgeleri bizden saklayamazsınız” dediler ancak Sayıştay yetkilileri belgeleri vermemekte kararlıydı. CHP’li Mevlüt Dudu, “Ben kendi bölgemde kimlerin, özel bankalardan 1 milyon dolar alamazken kamu bankalarından yüz milyonlarca dolar aldığını biliyorum. Ne kadar gizleseniz de bunların hesabı sorulacak ve kul hakkı yiyenin burnudan fitil fitil gelecek” deyince salonda soğuk rüzgârlar esti.
Hizmete özelden gizliye
Komisyonun AKP’li Başkanı Kınay çarpıcı bir bilgi verdi. “Daha önce bu raporlar bize ‘Hizmete Özel’ diye gelirdi, bu sefer ‘Gizli’ damgasıyla geldi” diyerek raporları eliyle gösteren Kınay, bu durumu benimsemediklerini söylerken ayrıca görüşmelerin de basına kapalı yapılmasının istendiğini, bunu da kabul etmediklerini açıkladı.
1 milyar TL’lik batık
Sayıştay raporunda rakamla kodlanmış bir firmanın takibe alınan, toplam 1 milyar 76 milyon TL’ye ulaşan kredisi görüşmelere damgasını vurdu. Kamer Genç, şirketin adını Yıldızlar Holding olarak açıklayınca iktidar vekilleri tepki gösterdi. Genç ise bunun gazetelerde çıktığını söyledi. Sayıştay raporunda firmanın teminat olarak gösterdiği Kütahya’daki fabrika arazisinin Hazine arazi olduğu, bankanın 575 milyon dolarlık kredi için alabildiği ipoteğin 8 milyon TL’de kaldığı vurgulandı.
Holdinge kullandırılan kredinin, teminat yetersizliğine ve ödeme güçlüğüne rağmen, yeniden yapılandırılması, banka yönetimi tarafından “operasyonel bir işlem” olarak tanımlanınca, komisyona dışarıdan katılan Aykut Erdoğdu, 1 milyar 76 milyon TL’lik kredinin “battığını”, yapılandırma denilen işlemin de aslında fiktif bir işlem olduğunu, bu boyutuyla da bankacılık suçu oluşturduğunu söyledi. CHP’li vekiller Erdoğdu, Haydar Akar ve Turgay Develi, Sayıştay ve BDDK hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
CHP’li Erdoğdu, 17 Aralık operasyonundan önce gündeme getirdiği “Meksan” dosyasını da komisyonda anlatarak Sayıştay’ın nedense bir türlü gündemine almadığı bu batık kredinin de ayakkabı kutularından çıkan 4.5 milyon doları izah ettiğini söyledi.

SABAH-ATV KREDİSİ
‘245 milyon dolarını tahsil ettik’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadının yönettiği Çalık Grubu’nun, Sabah-atv’yi 2008 yılında 1.1 milyar dolara satın alma sürecine, 375 milyon dolar krediyle destek veren Halkbank, bugüne kadar bu kredinin 245 milyon dolarını tahsil etti. Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu, KİT Komisyonu’nda muhalefet vekillerinin Sabah-atv kredisinin durumuna ilişkin ısrarlı soruları üzerine kod numarası kullanarak açıklama yaptı. Halkbank’ın Vakıfbank ile birlikte kullandırdığı 750 milyon dolarlık kredinin 3 artı 7, toplam 10 yıl vadeli olduğunu belirten Genel Müdür, şu bilgileri verdi: “Bankamızın payı 375 milyon dolardır.Firma, sözkonusu satın alma işlemini 1.1 milyar dolar bedelle gerçekleştirmiş olup 350 milyon dolar özkaynak katkısı yapmıştır. Firmadan günümüz itibariyle bankamızca 105 milyon dolar arapara, 133 milyon dolar faiz ve 7.5 milyon dolar komisyon olmak üzere toplam 245 milyon dolar tahsilat sağlanmıştır.” Taşkesenlioğlu, kredi borçlusu firmanın bir başka gruba satışı nedeniyle, hakim ortak yapısında 22 Nisan 2014 tarihinde değişiklik olduğunu vurgulayarak, bu değişikliğin kredi sözleşmesi ve teminata yansıtıldığın aktardı. Halkbank Genel Müdürü, bu kredinin kullanırılmasından sonra tahsil edilmesi için ek bir kredi kullandırılmadığını da belirtti.
‘Rıza Sarraf’a ayrıcalık yok’
Genel Müdür, Rıza Sarraf’ın Halkbank üzerinden yaptığı altın ticaretine dair sorulara da şu açıklamayı yaptı: “Tüm dış ticaret işlemleri ve para transferleri, açık şeffaf ve izlenebilir durumda. Yapılan denetlemelerde bugüne kadar hukuka aykırılık tespit edilmedi. Herhangi bir ülkeyle ilgili mahiyeti belirsiz hukuksuz işlem yok. 1 temmuz 2013’e, yani ABD’nin yaptırım kararına kadar kıymetli maden satışını engelleyen hiçbir kural yoktu. Bu kararla birlikte ticarete son veridi. Bütün evraklar, ayrım gözetilmeden müşterilerden istendi. Uluslararası nitelikli inceleme yok.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları