Türk Tipi Yalan

24 Aralık 2014 Çarşamba

Yeni Türkiye’de bir başka eksiklik daha tamamlanıyor. Hani tam vaktiydi desek yeridir. Akademisyenlerimiz sağolsunlar “Türk tipi yalan makinesi” icat etmek üzere kolları sıvamışlar. Projeyi geliştiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Nevzat Tarhan, “Batılıların yalan makineleri bize uymaz” demeye getirip durumu gayet güzel özetlemiş: “Onların ölçeğine göre yalan denilen şeyler bizim için doğal olabilir. Kişinin bunu yalan olarak algılaması çok önemli.”

***

Siyasi ve entelektüel hayatımız için çok “heyecan verici” ve Türkiye’ye “yaraşır” bir icat olacağı aşikâr. Misal, televizyonlardan yabancıların, bilhassa Batılıların ne menem “çifte standartlı” olduklarını halkımıza izah etmekle mükellef “organik yandaş aydınlarımız” açısından bir düşünün… “Avrupa Birliği’ne değil” fakat “Avrupa’nın özgürlükçü değerlerine” bağlılık beyanlarını eksik etmezken, gazetelerin basılıp gazetecilerin somut hukuki kanıtlar olmaksızın tutuklanmasını doğal karşılayan bu “organik yandaş aydınlarımız”, diyelim “yalan makinesine” girecek olsalar, artık “Batılı tipte” olanını seçmek zorunda kalmayacaklar. Böylelikle rahatça “hepsinin kellesi alına, gazetecinin ne ayrıcalığı var, atsınlar zindana” tadında esip üfürebilecekler. Çok “liberal” olduklarından, yarın aynı esip üfürmeyi muhalefetin seçilmiş temsilcilerine de “azınlıkta” oldukları gerekçesiyle yapma potansiyelleri yüksek. Hem böylece Türkiye’ye kendi “şablonlarıyla” bakan ve “ne Türkiye’yi, ne de kendisine has bir üsluba sahip liderini” anlayabilen Batılıların ve “yerli olmayanların” “yalanlarını” ve “çifte standartlarını” daha iyi ortaya serebilirler. Zaten Türkiye’yi anlayamayan bu Batılılar, nerde kaldı “yalanlarını” ayırt edebilsinler!

***

Türkiye hattı zatında “masumiyet karinesinin” geçerli olduğu evrensel hukuk lugatına “makul şüpheli” mefhumunu “kazandırmış” memleket. AB kulübüne girmek için başvurmuş, yasal ve hukuki çerçevesini Avrupa değerlerine uyarlamak için “müzakere eden” bir memlekete demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ikazları yapmak kimin haddi! Haliyle onlara “Türkiye ne, guguk devleti mi? Türkiye AB önünde kapıkulu değildir. Türkiye bırakın boynunu eğmeyi, asla ve asla azarlanacak, kendisine gündem belirlenecek bir ülke değildir” diye rest çekebilen bir liderimiz olması doğaldır. Üç beş gün sonra telefonda konuştuğu Avrupa Komisyonu Başkanı’na AB’nin Türkiye için “stratejik bir tercih olduğunu” söyleyip “Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde ilerleme sağlaması konusunda kararlıyız” da diyecek elbet. AB Bakanımız da “Üye yapmazlarsa o noktada Türkiye’nin umurunda olmaz” buyurabilir zaten. Alt tarafı “stratejik tercihimiz” fakat “umurumuzda bile değil”. Hem Batılının yalan makinesi Batılıya, bizimkisi bize…

***

Sadece Batılılar da değil. “Win-win” (kazan- kazan) şiarıyla uluslararası ilişkilerde geldiğimiz yerde kimseciklere ihtiyacımız yok Allah’a şükür. Örneğin Ortadoğu’da “değerli yalnızlığımızı” paylaştığımız mezhepçi Sünni ortağımız Katar’la ilişkilerimizde. Katar emiri, geçen hafta Ankara’yı ziyaretinden bir gün sonra Türkiye’yi yöneten siyasi heyetin ideolojik karşıtı ve can düşmanı Mısır yönetimine “tam destek” verdi. Onlar henüz “Arap tipi yalan makinesi” icat etmeye ihtiyaç duymuyorlar. Bu noktada Türkiye’nin izinden gideceklerine ise zaten şüphe yok. Ne de olsa Türkiye bölgenin “düzenleyici” ülkesi…

***

Hem “Türk tipi” yalan makinesi her şeyi ortaya serecektir. Zaten “tarafsız Türk polisine çocuk öldürten Avrupa Komisyonu’ydu”, “çadırları yakarak darbeye teşebbüs eden Cemaat’ti”, “Berkin’in annesini Papa yuhalattı”, “Sarraf’ın arkasında Esad vardı”… Say baba say, bunu AKP’lilerin saymasına da gerek yok, üç kuruşa beş takla atan “liberal kanaat önderlerimiz” var. “Batı tipi” yalan makinesi dediğimiz, bizimkilerin yırtık ar damarına direnemez, bozulurdu. “Türk tipi” yalan makinesi ise tam uyar, mesela günde iki kere doğru zamanı gösterir gibi iki kez doğruyu söylerlerse bu makine afallar. “Türk İhvanı”na işleyecek bir yalan makinesini yeryüzünde hiçbir teknoloji icat edemez. Zira bu makineler insanların belli bir ahlak, belli bir onuru olduğu üzerine kurgulanmıştır. __



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları