Celal Üster

Bir öldüler, pir öldüler…

07 Ocak 2016 Perşembe

“Karakalem Resimler”in, “Yorgun Anılar Zamanı”nın, “Denizler Dört Duvar”ın, “Ansızın Günbatımı”nın yazarı Ayşe Sarısayın, her yılın son günlerinde bir şiir seçer, dostlarına gönderir.
Ne de olsa şair kızı diyeceğim ama onun öyküleri, dahası romanı da şiirsel imgeler, inceliklerle yüklü değil midir?
2015’in son günlerinde de bir şiir geldi Sarısayın’dan. Bu kez Melih Cevdet’ten seçmiş. 1956 yılının “Olsun da Gör” şiirinin son dizeleri:
“Ah günüm yetse görmeye seni / Seni övmeye gücüm yetse / Barış çağı altın çağ / Son ozanı ben olayım bu özlemin / Bu özlem bitse // O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör / Seyreyle deli ozanı / Baştan başa sevda baştan başa tutku / Dili baldan tatlı…”
2015’i uğurladığımız günlere pek yaraştı bu şiir. Hem Melih Cevdet’in 100. doğum yılına rastgeldiği, hem de savaşların, çatışmaların, nefretin, hoşgörüsüzlüğün gemi azıya aldığı bir yıla denk düştüğü için…
Yüzlerce masum insanı çok yönlü teröre kurban verdiğimiz 2015, ruhumuzu ve usumuzu varsıllaştıran pek çok yazarı, sanatçıyı da doğal ölümlerle aldı bizden.
Yaşar Kemal, Gülten Akın, Sennur Sezer ve Çetin Altan; Başar Sabuncu, Tomris İncer, Zeki Alasya, Pervin Par ve Levent Kırca; Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy ve Kayahan; Fikret Otyam, Memduh Ün, Bedri Koraman… Onlar da gittiler, çoğunluğa katıldılar…
Hani biri demiş ya: Bazen, bir kişi eksildiğinde, bütün dünya boşalmış gibi gelir insana… Öyle oldu sanırım… Bir öldüler, pir öldüler…
Ama yalnız insanları mı yitirdik 2015’te?
Vicdan’ı, Hukuk’u, Adalet’i, Ortak Değerler’i, Gülme’yi, Hoşgörü’yü, Barış’ı da yitirmedik mi? Hem de doğal olmayan ölümlerle…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları