Barış Terkoğlu

Darbecilerin terfisi devlet sırrı oldu

18 Temmuz 2024 Perşembe

Söz söyleyince konuştuğumuzu sanırız. Oysa kelimeler bazen gerçeği gizlemek için kullanılır.

Pazartesinin ana gündemi 15 Temmuz’du. Gelgelelim, birçok kişi halkın meseleyle ilgilenmediğinden dert yandı. Eğer sözleriniz açıklayıcı değilse halk ne yapsın?

Örnek mi? Habertürk’te dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un 16 Temmuz sabahı için sorduğu Mehmet Dişli’yi neden (yanınıza) aldınız?” sorusuna, dakikalarca konuştuğu halde yanıt vermedi.

Üstelik darbeden sonra Dişli, sabah 9 gibi Çankaya Köşkü’ne Akar ile gelmekle kalmamış, saat 16.30’a kadar burada gözaltına alınmadan durmuştu. HTS kayıtlarına göre bu aralıkta tam 42 telefon konuşması yapmıştı.

Çok yazıldı, hatırlatayım...

Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, darbeden önceki son YAŞ toplantısını şöyle anlattı:

“2015 YAŞ’ına giderken MİT müsteşarı, titiz bir çalışma ile liste sundu. Bunların tasfiyesini iki kademeli olarak yapalım dedik. O dönem Sayın Hulusi Akar ve sayın cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek bunların iki kademeli tasfiyesini öne aldık. Bir grubu şimdi, diğer grubu sonra... Mesela Mehmet Dişli’nin kesinlikle emekliye sevk edilmesi konusunda ben de MİT müsteşarı da çok ısrarcı olduk. Bunu MİT’ten gelen bir rapor üzerine söyledim. Ve son geceye kadar da Dişli’nin emekliye sevki söz konusuydu. Son gece kanaat değişti. Ama bu kanaat benim sebebimle değişmedi. Bu devlet şeyi ile... Girmek istemem detayına...”

Belli ki o YAŞ’ta Genelkurmay başkanı olan Akar, yıllardır birlikte çalıştığı Dişli’yi yanında tutmaya karar vermişti.

Sadece Davutoğlu değil...

O yıl Genelkurmay Başkanlığı’nı bırakan Necdet Özel de gazeteci Fikret Bila’ya 2015 YAŞ’ının hikâyesini anlatmıştı:

“Özel Paşa’nın önerisiyle, toplantıya Genelkurmay Başkanlığı görevini devralacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar Paşa da katıldı. Erdoğan, Davutoğlu, Özel ve Akar toplantı yaptılar. O sırada kuvvet komutanları da dışarıda hazır bekliyorlardı. Kendi kuvvetleri konu olduğunda onlar da Özel Paşa’nın önerisiyle içeri girip görüşlerini aktardılar. Sonuçta terfi listesine bu dörtlü toplantıda son şekli verildi.”

Özetleyelim...

MİT’in çalışmasına rağmen darbeden önceki son YAŞ toplantısında, darbeyi yapacak FETÖ’cü askerler terfi ettirildi, görevde tutuldu. Onların yerine görev yapacak birçok asker ise terfi bir yana tasfiye edildi.

EMEKLİ ALBAY PEŞİNE DÜŞTÜ

Peki bu durumu sorguluyor muyuz? Ya da sorgulayabiliyor muyuz?

Ne demek istediğimi şöyle anlatayım...

Adı: Mehmet Alkanalka.1991’de devre birincisi olarak Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. Güneydoğu ve Irak’ın kuzeyi dahil birçok kırmızı bölgede görev yaptı. 24 yıl boyunca her yıl 100 tam puan sicil ortalaması almıştı. Buna rağmen 2014 ve 2015 YAŞ kararlarında terfi ettirilmeyip yerine FETÖ’cülerin yükseldiğini görünce kurmay albay rütbesiyle istifa etti.

Ancak işin peşini bırakmadı. Yukarıda anlattığım tartışmayı izledikten sonra bir karar verdi. Kendisinin yerine FETÖ’cülerin terfi ettirildiği YAŞ toplantılarının hesabını soracaktı.

Öyle ya anayasa, “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” diyordu.

Üstelik...

YAŞ üyelerinin çoğunluğunu o tarihte askerler oluşturuyordu. Buna rağmen kararlar, kendilerinin de açıkladığı gibi 4-5 kişi tarafından şekillendirilmişti. Yani anayasal bir kurum olan YAŞ’ın aslında üstünden atlanmıştı.

Alkanalka, darbeden sonra üç kuruma gitti. 2014 ve 2015 YAŞ’larında neden kendisi gibi askerlerin değil de 15 Temmuz’da darbeye kalkışan askerlerin terfi ettirildiğini sordu.

YAŞ DEVLET SIRRI OLDU

Teker teker aldığı yanıtları yazayım:

- Genelkurmay Başkanlığı: “Müracaatınızda belirtmiş olduğunuz hususlarla ilgili olarak yürürlükteki yasal mevzuat hükümleri kapsamında yapılabilecek bir işlem/imkan bulunmamaktadır.”

-TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu: “Anayasanın 125. maddesinin ikinci fıkrası gereği YAŞ’ın terfi işlemlerine karşı yargı yolu kapalı olduğundan komisyonumuzca tesis edilebilecek bir işlem bulunmamaktadır.”

-Anayasa Mahkemesi: “YAŞ kararları yargı denetimi dışındadır. Bireysel başvuru konusu olamaz. Başvuru, konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez.”

Kısacası...

Genelkurmay da TBMM de AYM de 2014-2015 YAŞ’ında darbecilerin terfi ettirilmesinin soruşturulamayacağını söyledi. Bu adı konulmamış bir devlet sırrıydı! Soruşturulamaz, sorulamaz, konuşulamazdı!

Üstelik dayanağını da “darbe anayasası” dedikleri anayasanın “YAŞ terfileri yargıya kapalıdır” maddesinden alıyordu. “Darbe anayasası değişsin” diyerek sürekli kanunları değiştirenler nedense bu kısma dokunmamış, dokunmayı aklından geçirmemiş, dokunmaya çalışana da izin vermemişti.

İşte mesele böyle...

Halka neden 15 Temmuz’a yeterince ilgi göstermediniz diye kızıyorsunuz da belki de gerçekten meseleyi konuşmadığınız içindir.

Sözün gerçekle buluştuğu gün anlatılan bizim hikâyemiz olacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Jandarma’da neler oluyor 26 Ağustos 2024

Günün Köşe Yazıları