Masamda iki gerekçeli karar... Biri 25 Ağustos 2021, diğeri 2 Eylül 2021 tarihli... İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi iki itirazımızı da reddetmiş!.. Ve Basın İlan Kurumu’nun gazetemize verdiği toplam yedi günlük resmi ilan kesme cezasını uygun bulmuş, onaylamış...

Yedi günlük cezaya konu olan haber ve yazılar, tüm Türkiye’nin bildiği meşhur olayla ilgili!.. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un İstanbul Kuzguncuk’ta vakıflardan kiraladığı araziye izinsiz olarak yaptığı çardak, şömine vakası!.. Biliyorsunuz meşhur, “Pergolemi yıktılar” sözü de Kuzguncuk’tan geliyor!..

İlk önce yazarımız Barış Terkoğlu’nun 30 Nisan 2020 tarihli “Rahatsızlıktan dolayı özür dilemeyiz” başlıklı yazısıyla ilgili mahkeme kararını alıntılayalım... 

“Cumhuriyet Gazetesi’nde ve internet sitesinde yayınlanan yazılar incelendiğinde, eleştiri yönü ağır basan bir yazı olduğu görülmektedir. İtiraza konu yazıda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta Vakıflardan kiraladığı arsa ile ilgili olarak ‘kaçak yapı’ ibaresi kullanıldığı görülmektedir. Söz konusu yazıdaki ‘kaçak yapı’ ibaresinin doğru olmadığı, dosyaya sunulan ve mahkememize intikal eden başkaca dava dosyalarından ve bu dosyadaki delil ve belgelerden sabittir...”

Bu yazıyla ilgili gazetemize üç günlük resmi ilan kesme cezasını onaylayan mahkeme heyeti, 10 Mayıs 2020 tarihinde hem gazetemizde hem internet sitemizde yayımlanan yazılarla ilgili de neredeyse aynı cümlelerle dört günlük resmi ilan kesme cezasına hükmetti. 

*

Tarih: 13 Nisan 2020... Günlerden pazartesi... Yer: Kuzguncuk... İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) resmi tutanağında aynen şöyle yazıyor:

“Üsküdar, Kuzguncuk Mahallesi .... parsel sayılı Abdullahağa Vakfı mülkiyetindeki yere şikâyet üzerine 13 Nisan 2020 tarihinde müdürlüğümüz (Boğaziçi İmar Müdürlüğü) teknik eleman ve zabıta ekibi ile gidildi. Halihazırda devam eden çalışma durduruldu, yetkililerin hazır olduğu görüldü, kendilerine izinsiz yapılan ahşap çardağın ve şöminenin kaldırılması gerektiği anlatıldı, yapılan konuşmalardan sonra ilgilileri ile beraberce söküm işlemi yapılarak aykırılık giderildi. İlgililerince çıkan malzeme tasnif edildi. Söz konusu yerden emniyetli bir şekilde ayrılındı. 13 Nisan 2020.”

İşte Cumhuriyet bir gün sonra 14 Nisan 2020 tarihinde kimseden çekinmeden, korkmadan Kuzguncuk’ta yaşananların haberini yayımladı. İzinsiz yapılan çardağın, şöminenin Altun ailesinin gözetiminde yıkıldığını, söküldüğünü yazdı. 

Sonra ne mi oldu? Dünyanın her yerinde haber olacak bu vaka nedeniyle dört arkadaşımız hakkında dava açıldı, meslektaşlarımız ağır cezada yargılanıyor. Cumhuriyet’e 100 günü aşkın resmi ilan kesme cezası verildi. 55 günlük ceza geçen yıl uygulandı!.. Okurlarımız ayaklandı, dünya basın tarihine geçecek bir “dayanışma” gösterdi. Basın İlan Kurumu’nu sayfalarımıza verdiği ilanlarla kınadı, protesto etti, gazetemizin ekonomik darboğaza girmesini engelledi...

Evet... Basın İlan Kurumu elindeki gücü, başta Cumhuriyet olmak üzere eleştirel basına “ekonomik sopa” olarak gösteriyor, kullanıyor. Mahkemeler her nedense yukarıda yazdığım maddi gerçeği, İBB’nin resmi tutanağını görmezden geliyor!..

*

Şimdi de “kaçak yapı” diyemezsiniz diyerek itirazlarımızı reddediyor, ne hukuka ne vicdana sığacak kararlarla gazetemizi cezalandırıyor.

Bugün, sayfalarımızda olayı ortaya çıkaran muhabirimiz Hazal Ocak, gazeteciliğin temel ilkesi olan fikri takibini sürdürüyor. Altun’un açtığı başka bir dava dosyasına sunulan bilirkişi raporuyla ilgili ayrıntıları bugün sayfalarımızda okuyacaksınız. 

Rapor özetle ne mi diyor? 

Altun’un şömine ve pergoleyi izinsiz yaptığını; izinsiz yapılara da kaçak yapı denileceğini yasa maddeleriyle ortaya koyuyor...

Sahi!.. Yine de insan soramadan edemiyor... 

Muhabirimiz, yazarımız vakıflardan kiralanan arsaya yasalara-yönetmeliklere aykırı bir şekilde yapılan, İBB tarafından sökülen-yıkılan izinsiz yapıya başka ne diyecekti?