Aydın Engin

Siz hangi ‘canlı bomba’yı tercih edersiniz?

22 Şubat 2016 Pazartesi

Bir “canlı bomba” yarışıdır gidiyor. Ankara’yı kana bulayan, doğrudan askeri bir hedefe saldırarak orduya meydan okuyan canlı bomba kim?
Suriye’de Kürtlerin Kobane kantonu sınırları içindeki Amude kasabasından YPG militanı Salih Neccar mı, yoksa Van doğumlu, TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) örgütünün militanı Zınar Raperin kod adlı Abdulbaki Sönmez mi?
AKP hükümeti Salih Neccar’da ısrarlı. Zaten olaydan saatler sonra 158 parçaya bölündüğü resmen bildirilen bedeninden onu tanımaya yetecek bir surat parçası; daha önce Türkiye’ye girerken alınmış izinden onun kimliğini belirlemeye yarayacak parmak ve bunların hiçbirine gerek bırakmayan yanan araçtan sağlam çıkan kimlik kartı hükümete göre yeterli.
Ama hükümete yeterli. Bencileyin her şeyi sonuna kadar sorgulamakla yükümlü bir meslekte yazı üretenler için cevap bekleyen ve bugüne dek cevapsız kalmış sorular var.
En önemli soru: Kuzey Suriye’de IŞİD ile savaşan; Kobane, Cizire ve Afrin bölgelerinde özerk kantonlar oluşturmuş; Rusya ve ABD’nin açıkça desteklediği PYD ve onun silahlı gücü YPG böylesine uluslararası meşruiyet kazandığı bir dönemde Ankara’da katıksız ve iğrenç bir terör eylemi düzenlemek için çıldırmış olmalı.
PYD en güçlü, uluslararası düzlemde ayaklarını en sağlam bastığı bir anda; ABD somurtsa Rusya ile, Rusya somurtsa ABD ile kol kola girebileceği bir diplomatik manevra alanına sahipken niye her şeyi sıfırlayacak bir terör eylemine girişsin?
Bu önemli ve cevapsız soruya Salih Neccar’ın o cehennemden sağlam çıkan kimlik kartını, Rojava’nın Amude kentinde yaşayan Neccar ailesinin “Bizde Salih Neccar adında bir kişi var, o da Bibo köyünde yaşıyor ve 60 yaşında” açıklamalarını ekleyin.
Bunlar, “Tamam canım, canlı bombanın kimliği kesinlikle belli olmuş işte” diyemememiz için ciddi sorular oluşturuyor.
Oysa Cumhurbaşkanı ve sadece onun borusunu öttüren medyası buna inanmamızı istiyor. “Bu halkın yüzde elli bir buçuğunun seçtiği Cumhurbaşkanı böyle söylüyorsa siz de inanmak zorundasınız” deniyor.
Ben ise “İşte bir de bu nedenle inanmam çok zor” demekteyim…

*** 

Öte yanda saldırıyı üstlenen TAK takımı var. TAK, Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin kısaltması. İnanmayacaksınız ama PKK’yi hümanist buluyorlar. Şiddeti siyasal mücadele yöntemi olarak benimsemiş bir örgütün nasıl hümanist olabileceğini bu nitelemenin sahiplerine bırakalım ve TAK’ın Ankara saldırısını üstlendiği açıklamaya bakalım.
TAK açıklamayı saldırıdan birkaç gün sonra yaptı. Olabilir. Böylesi “gecikmeli” açıklamaları daha önce de yaptı. Mesela Kuşadası’ndaki turist bombalamasında, Sabiha Gökçen Havalimanı’na roketli saldırıda filan…
TAK takımı “kendi canlı bombaları” Abdülbaki Sönmez’in fotoğrafını da yayımladı. Ancak o fotoğraf Şafak İnan adlı birinin fotoğrafına Abdülbaki Sönmez’in kafası yerleştirilerek üretilmişti. Bu fotoshop hilesi basit bir Google taraması ile ortaya çıkıverdi.

***

Türkiye’yi bu öyküdeki kadar iyi anlatan ne olabilir?
Baksanıza ortada bir canlı bomba var ve paylaşılamıyor. Paylaşamayanlar canlı bombayı kendi siyasal çıkarları, planları için kullanmak hesabındalar.
Nasıl bir hesaptır bu?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları