Aydın Engin

Saat gece yarısını vurduğunda...

31 Aralık 2015 Perşembe

Samanyolu galaksisindeki Güneş adlı yıldızın çevresinde dolanıp duran Dünya adlı gezegen bu gece yarısı saat 12’yi vurduğunda bir yıl önce bulunduğu yerden geçecek(miş). Doğru mu bilmiyorum. Ben Galileo Galilei’nin ve onun ardılı gökbilimcilerin yalancısıyım.
O “an” sanıyorum durup dinlenmeden zamanı ölçen saatin de, dönüp duran gezegenimizin de pek umurunda olmayacak.
Benim olacak...
Gece yarısına 5-10 dakika kala Silivri mapushanesinin an a giriş kapısında olacağım. Nöbetçilere çaktırmadan o kapıdan süzülecek ve “hapishane içindeki hapishaneler”den 9 numaralı olanın A1 bölümünün önüne gelip 5 ve 6 numaralı hücrelere dalacağım.
Nasıl olur” filan diye sormayın. Bilmiyorum. Ama nasıl olsa bir yolunun bulunacağını biliyorum. Çünkü bu ülkede hapishaneden çıkmanın zor, hapishaneye girmenin ise pek kolay olduğunu biliyorum.
5 numaralı hücrede Can Dündar arkadaşım kalıyor; 6 numarada da Erdem Gül.
Anladınız.
Yeni yıla girilirken iki arkadaşımı bir hapishane hücresinde yalnız bırakmak istemiyorum.
70’li yıllarda bir yılbaşını bir mapushane koğuşunda geçirmişliğim var. Tam gece yarısı içmek üzere “pansuman için lazım” beyaz yalanı ile içeri soktuğumuz beyaz ispirtoya meyve suyu ekleyip gece yarısı içmek üzere yeni yıl kokteyli(!) hazırladığımızı ve ilk yudumda o berbat karışımı tükürüp yeni yılı bir bardak sade suyla karşıladığımızı da hatırlıyorum.
Bu gece de öyle yapacağız. Ellerimizde birer bardak sade suyu, dünyanın en pahalı şampanyasıymış gibi kaldırıp birer yudum alıp birbirimize “nice yıllar” dileyeceğiz...
Ben içimden “Evet nice, ama nice özgür yıllara” diye yineleyeceğim.
Sonra herhalde gülüşürüz. Gülüşür, birbirimize sarılır, ardından da...
Ardından da içindeki sade suyun bir yudum eksildiği bardaklarımızı bu kez sokağa çıkma yasağının haftaları aşıp bir aya doğru dolu dizgin gittiği kent ve kasabalarda üşümüş, acıkmış, cesedini buzdolabında koruyabildiği bebeğinin acısı yüreğini kanatmış yurttaşlarımız için kaldırırız...
Ardından da gecenin o saatinde haber peşinde koşan, yazıişleri masasında elinizde tuttuğunuz şu ya da öteki gazeteleri hazırlamakta olan medya emekçisi arkadaşlarımız için kaldırırız.
Ardından...
Ardından bu yılbaşı yazısına nokta koyup kendimize ve sizlere geçenden daha mutlu bir gelen yıl dileriz...
Zor biliyorum. Çok zor biliyorum.
Ama yine de nice mutlu ve özgür yıllara...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları