Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İstanbul kongresi CHP’de ağır basarsa...
Başlıktaki soruyu kestirmeden cevaplayacağım:
-Basmaz...
Benim epey uzun yıllara dayanan deneyimlerim bunu gösteriyor...
Ama ya basarsa!..
Eğer delegelerin ve tribünleri dolduran partililerin alkışları bir ölçüyse ve İstanbul’un 176 delegesi büyük kurultayda sahiden de belirleyici bir güç oluyorsa CHP’nin genel merkez kadrolarını zor günler bekliyor demektir.
İl başkanlığı yarışında finale kalan iki adayın ikisi de birer saat konuştular ve konuşmalarında “sol”a yaptıkları vurgular, Kürt sorununa yaptıkları vurgular tribünleri tümüyle, delegeleri de kısmen ayağa kaldırdı; alkışlar, alkışlar, alkışlarla karşılandı...
Her iki başkan adayının “sol” derken tam olarak neyi kastettiklerini, hangi ya da nasıl bir sosyal demokrasiyi savunduklarını bir kongre konuşmasının sınırları içinde anlamak mümkün değildi.
Zaten bu çetrefil, karmaşık ve önemi İstanbul kongresinin çok ötesine taşan tartışma bir başka Tırmık’a kalsın...
Yarışı kazanan Cemal Canpolat’ın da, yitiren Gökan Zeybek’in de salondan güçlü alkış desteği alan vurgularından biri genel merkez kadrolarına yönelikti. Kılıçdaroğlu’nu özenle, üstüne basa basa onlardan ayırdılar ve fakat “atanmışlar, örgütten kopuk” gibi nitelemelerle tanımladıkları genel merkez kadrolarına veryansın ettiler.
Haklılar mı?
Bilmiyorum. Yaşamın çeşitli dallarında, kültür, ekonomi, siyaset alanlarında; parti ilkeleri, örgütlenme modelleri gibi konularda uzmanlaşmış, bilgi birikimi yüksek, buna karşılık örgüt bağları ister istemez zayıf kişilerin partiye kazanılması ancak atama yoluyla mümkündür. Bunu biliyoruz. Sanırım -ya da umarım- itirazlar böylelerine karşı değildir. Ama partiyi Ankara’dan biçimlendirmek, yönlendirmek, il ve ilçe örgütlerini belirlemek gibi CHP’nin “kronik hastalıkları”nı taşıyanlara itiraz ediliyorsa galiba haklılar.
Yine finalde yarışan her iki il başkanı adayının vurgularında yer alan ilçe belediye başkanları sorunu var. Anlaşıldığı kadarıyla bu örgüt içinde ciddi bir sıkıntı ve yakınma kaynağı.
Yeni il başkanı Cemal Canpolat’ın konuşmasından bir cümle:
- Belediye başkanlarını kendi alanlarına çekeceğiz... Belediye başkanları örgütün üstünde değil, örgütün benimseyeceği çizgide saf tutmak zorundadırlar...
Izlediğim ilçe kongrelerinde de bu vurgu ağır basıyordu, iki günlük il kongresinde de yinelendi...
Yani sadece CHP genel merkez yöneticilerini değil, CHP’li belediye başkanlarını epey zor günler bekliyor...
Tabii Istanbul il kongresinde delegelerin ve partililerin alkışlarıyla onayladıklarını belli ettikleri çizgi ve parti anlayışı kurultayda da ağırlık kazanırsa...
2016 Türkiye’sinde ve dünyasında sosyal demokrat parti olmanın anlamına gelince...
Yer bitti. O yarına kalacak...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- Türkiye bağlantıları dikkat çekti!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!