Geçen sene bu zamanlardı. Dönemin Kulüpler Birliği Başkanı ve Başakşehir Kulübü’nün patronu Göksel Gümüşdağ (Ki kendisinin Cumhurbaşkanı ile aile yakınlığı vardır, aynı zamanda İBB Başkanvekilidir), futbolda Video Hakem uygulamasına geçilmesini istedi bir TV programında. Avrupa’da denenen, FIFA ve UEFA’nın da uygulamayı düşündüğü sistemi Türkiye’ye önerdi.
Gel zaman git zaman VAR sistemi tüm dünyada tartışılmaya başladı. FIFA da, Rusya’daki Dünya Kupası’nda ‘Yardımcı Video Hakem’ uygulamasını hayata geçirdi. UEFA biraz temkinli davrandı, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finaller sonrası denenebileceğini açıkladı.
Türkiye ise bu sistemi palas pandıras uygulamaya koydu. Palas pandıras ifadesi hakaret değil. FIFA, Rusya’da VAR’ı uygularken dünyanın en iyi teknolojisini, en iyi hakemlerini kullandı, yine de tartışıldı! Biz ise balıklama daldık. Oysa, son yıllardaki MHK’nin yanlış politikaları nedeniyle maça çıkaracak isim bulmakta zorlanırken bir de her hafta VAR odası için hakem aramaya başladık!
Her hafta bir tecrübeli ve bir iki de deneyimsiz isim TFF Riva Tesisleri’ndeki odaya girip, sistemi çalıştırdı mecburen. Sözün özü, VAR sistemi ülkenin hemen her birimindeki, “Kervan yolda düzülür” mantığı ile işlediğinden ‘uygulama’ sıkıntısı yaşandı, üstelik de son bir iki haftadır ‘sistemde teknik arıza’ peydah oldu.
Ve kaderin cilvesine bakın ki, bu haftaki sistem arızası Fenerbahçe-Başakşehir maçında hem de konuk ekibin attığı gole denk geldi. Pozisyon ofsayt mıydı, değil miydi, VAR’a başvurulacakken, sistemin o dakikada devrede olmadığı anlaşıldı, Başakşehir’in çok ince de olsa ‘nizami’ golü güme gitti.
Şimdi filmi başa sarıyoruz. Eğer Göksel Bey, doğru dürüst çalıştırılamayacağı bilinen VAR sisteminde bu denli ısrar etmeseydi, emin olun Başakşehir’in golü Turuncu-Lacivertli takımın hanesine yazılırdı.
Niçin mi? Öncelikle, bu VAR uygulaması, yardımcı hakemliği bitirdi. Çünkü, sahaya çıkan yardımcı hakem, “Nasılsa VAR’ sistemi var, benim kıymet-i harbiyem yok” diye pozisyonlara motive olamıyor, işin kötüsü, hakemler ofsayt olsun olmasın VAR’a güvenip her pozisyona bayrak kaldırıyor. Eğer Göksel Bey, 100 büyük Türk masalından biri olan “Türkiye’nin Almanya’dan ne eksiği var”cıların peşinden gitmeyip, VAR’ı ‘zamana bıraksaydı’ Başakşehir önceki günkü maçı kazanırdı.
Her ne kadar, geçen sezon VAR uygulaması yokken tonla kırmızı karttan sıyırıp (Bkz. Emre Belözoğlu-Arda), tonla garip penaltı kazanıp, bir o kadar da ofsayttan gol atmış olsa da Başakşehir’in hakkını savunmak gerek. O yüzden, sosyal medyadaki, “Geçen sezon kazandıkları haksız puanlara saysınlar” yorumlarına kulak asmamalıyız, çünkü görüldüğü gibi adalet bir gün herkese lazım oluyor!
Sosyal medya demişken, dün canları yandığı için resmi Twitter hesaplarından “Kötü Niyet VAR” açıklaması yaptı Başakşehirliler. Golü sayılmayan Elia da, eğer tercüme yanlışım yoksa, “Çaldılar” ifadesini kullandı. Yani Başakşehirliler TFF’nin kurulları ve personeli için bu ifadeleri kullandı. Bakalım Melo, Quaresma, Volkan, Burak Elmas olunca hak mahrumiyetlerine hükmeden PFDK, şimdi aynı cesareti kadrosunda 2 Bakan, 1 İBB Başkanvekili ve onca önemli ‘abi’nin bulunduğu Başakşehir için işletebilecek mi?
Not: VAR sistemi ile ilgili olarak spor sosyoloğu dostumuz Ertan Kılcıgil, bir çözüm önerisi getirmiş. Diyor ki Ertan Bey, “TJK, bu video hakem uygulamasını hakkıyla uyguluyor, TFF de TJK gibi profesyonel bir sistem getirsin.”
Bence de doğru yorum, TFF, işini TJK kadar önemsiyorsa bu sistemi revize eder. Üstelik TJK’nin başında da Serdar Adalı var. Serdal Bey’e de danışabilirler!