Fenerbahçe, Alanyaspor’la berabere kalıp, zirvedeki iki ezeli rakibinin ve gizli şampiyon adayı Başakşehir’in 8 puan gerisine düştü; bir anlamda şampiyonluğa havlu attı. Camianın genel görüşü bu yönde.
Gerçi, Sarı - Lacivertli ekibin 10-11 puan geriden gelip kupayı kucakladığını biliyoruz ama sergilenen futbol, en fanatik F.Bahçeli’yi bile umutlandırmıyor gelecek adına. Karamsarlık, daha kötüsü sevgisizlik hâkim. Oyundan çıkan, girene selam vermiyor; futbolcusu hocanın yüzüne bakmıyor; taraftar ikiye bölünmüş, birbirini dövüyor; camianın ağır topları ile Aziz Yıldırım yönetimi neredeyse birbirinin düşmanı pozisyonunda.
Peki ne olacak bu F.Bahçe’nin hali?
Aslında F.Bahçe’nin kurtuluş reçetesi belli. Camia olarak iç barış sağlayacaklar. Aziz Yıldırım yönetimi, önce Ali Koç, M.Ali Aydınlar, Sadettin Saran, Tahir Kıran gibi isimlerle barışacak. Özellikle Koç’a sıkı sıkı sarılmalı Aziz Başkan. Diğerleriyle çok samimi olmasalar bile asgari müşterekte buluşmalılar. Hele ortak paydaları F.Bahçe’yse artık kimsenin ötekine kapris yapma şansı olmamalı!
Bu huzur ortamı sağlanmadan, hoca değişikliğiydi, transferdi derse F.Bahçe yönetimi, takım 2002- 03’ten beter olur. Çünkü yeni hoca lavabonun yerini öğrenene kadar atı alan Üsküdar’ı geçer!

***

Federasyon seçimleri geldi çattı. Futbol dışındaki tüm branşlar önümüzdeki 20-25 günde yeni yönetimlerini seçecek. Federasyonlar, her ne kadar özerk gibi dursa da siyaset borusunu öttürüyor; bu sistemle öttürür de. Çünkü 50’den fazla federasyonun genel kurul yapısının neredeyse üçte biri teşkilattan; yani Spor Genel Müdürlüğü personeli. Belki Sayın Bakan ya da Genel Müdür Mehmet Baykan, “Şu federasyonda şunu destekleyin” demezler ama ‘benim memurum’ işini bilir. Genel müdürlük koridorlarında ne tür bir rüzgâr esiyorsa, sandıkta oylar o yöne gidecektir emin olur. FIBA’nın onayladığı 6 aylık men cezası bulunan Hidayet Türkoğlu’nun yönetmeliğe aykırı durumu bile ‘seçim’in, “Uzatmayın seçin”e döndüğünün kanıtı. Sözün özü, özerkliğin ruhuna ‘el fatiha’!
Bu arada isimlerini vermeyeceğim ama akçeli işlerde adı geçen en az 4 federasyona dikkat çekmek gerek. İplikleri pazara çıkmıştı. Kimi kendine fatura kesip, firmasından mal aldırmış federasyona, kimi şirket kurup kardeşine devretmiş, ihaleleri oradan kapmış, kimi eşofman, çanta tedariki diye çektiği SGM avansı ile don gömlek almış ama kimse oralı değil. Ne sayıştayın sesi çıkıyor, ne müfettişlerin! Yani atını süren kovboy örneğinde olduğu gibi, yine aday olmuş bu başkanlar.
Güçlerini kimden mi alıyorlar?
Bilmem, Sayın Bakan’a sormalı! Kimi falanca bakanın hemşehrisi, kimi AKP teşkilatına yakın, kiminin manevi ağabeyi daha da büyük bir makamda oturuyor diyorlar!
Ben yalancısıyım!