Arif Kızılyalın

Sahi, hangimiz yoktuk orada?

02 Ağustos 2016 Salı

TSK, Polis Teşkilatı, Sağlık, İçişleri, Dışişleri, Spor Bakanlığı derken, ülke çapındaki “paralel arınma” operasyonunda sıranın futbola, daha doğrusu Türkiye’de futbolun idaresini elinde tutan TFF’ye gelmemesine olanak yoktu. Geçen hafta sonu düğmeye basıldı.
Bakan Akif Çağatay Kılıç, “Futbol özerk ama onlar da kadrolarına bakacaklar” dedikten sonra Başkan Yıldırım Demirören, bir iki yönetici dışında kimseye haber vermeden aktif kadrolarının istifalarını alıp, 550 TFF çalışanı başta olmak üzere (kendisi de dahil) tüm kurulların kimlik bilgilerini MİT ve İçişleri Bakanığı’na yolladı.
Özellikle kadrosunun neredeyse yarısına yakını polis ve akademisyenden oluşan Temsilciler Kurulu ile alt klasman hakemler arasında gözaltına alınan, tutuklanan, takip edilen isimler olduğu iddiaları tavan yapmışken, Demirören konuya ilgi göstermese, bu kez tüm futbol dünyası şaibe altında kalırdı. Doğru bir adım attı Başkan bey.

‘Hatır Rica’nın sonu!
Gördüğümüz kadarıyla operasyonun hedefinde temsilciler ve hakemler var. Bu da gayet doğal. Son 6 yılda TFF bünyesindeki hatırlı polis ve bazı akademisyenlerin nasıl el üstünde tutulduğunu, nasıl üst klasmanlara taşındıklarını, Atatürkçü gençlerin nasıl derdest edildiğini çok iyi biliyoruz. Kaldı ki, meslekteki emir-komuta hiyerarşisi nedeniyle nasıl askerlere el çektirildiyse futboldan, polisleri de eritseymiş bu üst irade! Gerçi, Yıldırım Demirören’in son 2 yılda söz konusu kadroların şu veya bu yolla yollanması adına harcadığı çabayı biliyoruz. Milli takımlarda bile bu tür görevden uzaklaştırmaların yapıldığının farkındayız. Ama anlaşılan
o ki, son 15 Temmuz’a dek liyakat harici yapılan hatır-rica atamalarıyla görevlendirmelerin üzerine tam gidilememiş. Keşke, Demirören, TFF bünyesindeki hatırlı “eleman”ların tamamını saf dışı bıraksaydı da, futbol bu denli bir ateşin ortasında kalmasaydı. Hatta, 2010 yılında 3 uçak dolusu ilgili-ilgisiz davetlinin alakasız bir ABD turnesine niçin götürüldüğünü de sorgulamalıydı Demirören.

Macera dolu Amerika!
Anımsarsınız, Cumhuriyet olayın maddi boyutu ve TFF’ye açtığı parasal zarardan yola çıkarak, “Macera dolu Amerika” haberi ile gündem yaratmış, New York’a gitmişken, Pensilvanya’yı ziyaret eden futbolcu (3 oyuncu) ve yöneticileri (isimleri netleşmemişti ama bilen biliyor) sütunlarına taşımıştı 6 yıl önce. Şimdilerde Mahmut Özgener federasyonu o seyahat nedeniyle mercek altında. Ve ne gariptir ki, seyahatin bazı başrol oyuncuları şu an TFF’nin en aktif koltuklarında oturuyor. Hatta, TFF kurullarındaki bazı önemli karakterlerin, yakın zamanda ABD’ye gittiği iddiaları da ayyuka çıkmış durumda, ama aynı kişinin, o ziyaret sonrası Saray’la olan iyi ilişisini sürdürmesi de not edilmesi gereken bir husus! Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En yakınımıza kadar gelmişler” derken yaverlerini kastetse de, şu söylem akla geliveriyor istemeden: “Hepimiz oradaydık...”
Şimdi toplum vicdanı bu temizliğin arkasında duruyor. Çünkü, eğitim, birikim, liderlik vasfı olmayan kişilerin nerelere geldiğini gördü bu ülke; kimse “niye” demiyor, “temizleyin” diye bayrak açıyor aksine! Ne var ki bu arınma sürecinde sapla saman karıştırılmamalı. Hele hele, hoşa gitmeyen, aklına geleni insanların yüzüne söyleyen kadroların boynuna cemaat yaftası asılmamalı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları