Sezonun en rahat maçını oynadı Galatasaray... Kazandı, hem de farklı bir skorla... 3 yenilgi alıp ilgisiz puanlar kaptırdığı ilk yarıyı beklentisinin ötesinde bitirdi. Skor tabelasına bakıyoruz; en fazla gol attığı maç. Hatta Bruma egoistlik yapmasa belki maç 8-9’lara bile giderdi.
Ne var ki oynanan futbol bu seviyelerde değil sanki. Özellikle ilk yarı. Vasat tempo, ileri giden beklerin geri gelmemesi, rölanti futbol. Eğer devre biterken Selçuk’un bireysel çabasıyla Alanyasporlu rakibine attırdığı gol olmasa, belki senaryo farkı işleyecekti. Ama o gol maçın fişini çekmeye yetti. İkinci yarıda Sneijder sazı eline aldı; oynadı, oynattı. 1 gol, 3 asistlik bir Noel yemeği sundu Sarı - Kırmızılı camiaya.
Eren’i besleyen de oydu, Josue’yi golle tanıştıran da. Gerçi farkın açılmasının rakiple de ilgisi var.
1. Lig seviyesindeki tempoları ve Wagner Love’sızlık Güney ekibini bitirdi. 50’ye kadar direndiler, sonra onlar da maçı bıraktı.
Sözün özü Sneijder ağırlığını koydu, camiaya çok güzel bir yılbaşı hediyesi verdi. Çok gollü galibiyet, 3 puan güzel şeyler. Tolga, Podolski, Sinan, Serdar gibi asların yokluğunda galip gelmek de hoş. Ne var ki dikensiz gül bahçesi değil dünkü futbol. Ve bu son yorum benim değil, frikik ustası eski yıldız Cevat Prekazi’nin. Ne diyor Cevat hoca?
“Sen G.Saray’sın. Niye 4-3-3 oynamazsın evinde? Defans çok kötü, biraz solbek, o da ikinci yarı. Üstelik elinde Yasin ve Bruma gibi iki uçak varken niye 4-2-1-3 oynarsın? Ve tabii ki Sneijder müthiş, kalecileri de...”
Yani demek istedi ki Makedon futbol adamı; G.Saray derhal savunmasını yenilemeli, oyun şablonunu değiştirmeli, Yasin’i ve Bruma’yı daha etkin kullanmalı. Yoksa mı? Yoksa Konya, Antalya, Trabzon, Bursa maçlarında işi çok zor...