Kenyalı atlet Eliud Kipchoge Viyana’daki özel yarışta 42 kilometre 195 metreyi 1 saat 59 dakika 40.2 saniyede bitirerek dünya atletizm tarihine geçen bir başarıya imza attı. O mesafeyi en kısa sürede geçen ilk atlet olmuyordu sadece; 2 saatin altına da iniyordu Kenyalı. Gerçi 1.59.40.2 kayıtlara dünya rekoru olarak geçmedi, çünkü, Viyana’daki yarış açık bir maraton değildi, Kipchoge’nin rekor denemesi için de yarışın belirli noktalarında, grup halindeki “tavşan” atletler Kenyalıya tempo vermek için parkura “gayri resmi” girmiş, işleri bitince de kenara çekilmişlerdi. Bu nedenle Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği IAAF, rekor saymadı bu müthiş dereceyi. Zaten 34 yaşındaki atletin şu sıralar dünya rekoru kırma telaşı yoktu, çünkü 2018 Berlin Maratonu’nda 2.01.39’la zaten tüm zamanların ‘Maraton Dünya Rekoru’nu elinde tutuyordu.
Görüldüğü üzere, “Maraton Dünya Rekoru” ifadesi, hem dünya hem Türk atletizmi için bilinen bir kavram.
Gelgelelim, bizim Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, 41. Vodafone İstanbul Maratonu’nun basın toplantısında büyük bir gafa imza attı. Hem de sırf, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “rekor” temennisinde bulunmasının ardından. Üstelik İmamoğlu, Türk atletizm için güzel müjdeler vermiş, biri Dünya Şampiyonası yapılacak standartta 3 atletizm sahasının İstanbul’a kazandırılacağını, yine cep atletizm alanlarıyla koşmaya meraklı neslin olimpizm ruhuyla tanıştırılacağını söylemişti. İşte tam bu sırada İmamoğlu, “Maratonda dünya rekoru” deyince Çintimar söze girip “Maratonda Dünya rekoru yoktur, parkur rekoru vardır” türünde bir açıklama yaptı. Salonda birden buz gibi bir hava esecekti. Çünkü İmamoğlu ile atletizmin “koşu” branşını yaşam biçimi haline getiren Spor İstanbul Genel Müdürü İ.Renay Onur, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ve spor dünyası çok iyi biliyorlardı ki, 2000 yılından bu yana maraton branşında “Dünya Rekoru”, “belirli kriterler” dahilinde kabul edilmişti. Atletizm Federasyonu Başkanını rencide etmeme, milyarlarca kişinin izleyeceği dev organizasyonda algıyı dağıtmama, polemik yaratmama adına sustular.
İşin üzücü yanı, hayata orta ve uzun mesafe koşucusu olarak başlayıp ilerleyen dönemde Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı olan Fatih Çintimar’ın 2000 yılında kabul edilen “Maraton Dünya Rekoru”ndan bihaber oluşu. Belki de başka bir niyeti vardı bilinmez, ama Sayın Çintimar’ın yerinde olsam bir açıklama yapar ve Ekrem İmamoğlu’ndan özür dilerim, “Siz doğruyu söylediniz, ben yanlış bilgi verdim” diye!

***

Konu, evrensel spordan açılmışken, cimnastikle ilgili de iki kelamda bulunmakta fayda var. İbrahim Çolak, Türk spor tarihine, Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan ilk isim olarak geçti. Sporu yönetenler, işin içindekiler, siyaset ve sanat dünyası büyük sevinç yaşadı, gel gelelim, Şenol Güneş’in kravatının rengi, Galatasaray Başkanı ile Divan Başkanı’nın mezar başındaki duruş şekli başta olmak üzere pek çok gerekli- gereksiz konunun peşinde koşan “futbol medyası” özellikle de TV’dekiler ağzını açıp tek laf etmedi Çolak için. Ne diyelim, bizim mahalle galiba “olimpizm ruhu” deyince “tuz ruhu” anlıyor olsa gerek.