Arif Kızılyalın

Kaleci demişken...

04 Haziran 2016 Cumartesi

Süper Lig’de Beşiktaş şampiyon oldu; bu başarıda tüm camianın payı var kuşkusuz, ancak taraflı tarafsız her kesim, teknik direktör Şenol Güneş’i baş köşeye oturtuyor. Gerçekten iyi yönetti takımı. İçsel sorunları dışa yansıtmadı, dışarıdaki etkilerin Nevzat Demir’e nüfuzuna engel oldu ve ipi göğüsletti.
PTT 1. Lig’de de Adanaspor çok başarılı bir performans çizdi. Kadrosu öyle ahım-şahım değildi. Daha ilginci, başka bir teknik adamla ligin üçte birlik ilk bölümünde inanılmaz puan kayıpları yaşamışlardı. Ne var ki, Engin İpekoğlu’nun dümene geçişi ile uzak ara göğüslediler ipi. Engin Hoca’nın, 19 haftalık yenilmezlik serisi bu şampiyonluğun en büyük sırrı. Bir de adı bile anılmayan bazı isimlerin, Engin Hoca iş başı yaptıktan sonra neredeyse yıldız adaylığına soyunması; soyundurulması takıldı futbol dünyasının not defterine.
Ve bu iki ekibin çok da konuşulmayan ortak bir özelliği var.
Hem Beşiktaş, hem Adana, profesyonel olarak forma giydikleri dönemlerde ülke futboluna kaleci olarak büyük hizmetlerde bulunmuş, Milli Takım’ın file bekçiliğini yapmış isimlerin katkısıyla şampiyonluğu kucakladılar. Ve bu iki şampiyon hoca, alkışlanacak performanslarıyla, “kaleciden teknik direktör olmaz” şeklindeki galat-ı meşhuru da tamamen bitirdiler.
Geçenlerde, kaleci bir dostumla konuşuyordum, konu açıldı, anlattı:
Kaleciden niye iyi hoca olur bilir misin? Önündeki 21 kişinin tamamını izler, hakem görüş alanındadır, kulübedeki hocasının hareketlerini seyreder, hatta locadaki kulüp başkanının tepkilerini bile not eder. İşte bu yüzden kaleciler avantajlıdır...
Doğru söze ne denir!

***

(A) Milli Futbol Takımımız, gelecek hafta devler sahnesindeki yerini alıyor. İlk hedef 24 takım içinde ilk 16’ya kalabilmek; ya ilk iki ya da 6 grubun en iyi 4 üçüncüsünden biri olmak. İspanya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti arasından sıyrılır mıyız? Zor, ama bizim takımın zoru sevdiği de bir gerçek. Forma rengi hariç, tüm paydaşlarla hazırız artık Fransa’ya. Gerçi, Fatih Hoca, zorunluluktan, ‘devşirme tandemle’ (M.Topal ön libero, H.Balta sol bek) çıkacak Hırvat, İspanyol ve Çek sınavlarına, ama bu da başka bir avantaj. Çünkü, savunmayı bırakıp, ileride aykırı işler yapmaya çalışacak bizimkiler. Ki, sağı solu belli olmayan Arda, Hakan Çalhanoğlu, Selçuk, Caner gibi isimler Euro2016’nın hikayesini çok farklı yazdırabilirler! O yüzden, tatil programınızı ‘22’sinde eleniriz’e göre netleştirmeyin.
‘Forma’ demişken; ülkenin görüşünü bilmem ama tüm yakın ve uzak çevrem pembe kaleci kazağı ile ‘Yeni Türkiye’ rengi denen turkuvaz formalara alışamadı. Kırmızı-Siyah balık sırtı tercihi ise Türkiye’den çok Belçika’yı andırıyor. Ama en iyisi, “formanın dışı değil, içi bizi ilgilendiriyor” diyelim ve bu alakasız renk konusunu şimdilik rafa kaldıralım!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları