Galatasaray, belki de ligin kırılma maçı olarak gösterilen Trabzonspor deplasmanından 1 puan aldı. Yenilse ortalık toz duman olacaktı, beraberliğe kazanmış gibi sevindiler.Aslında sevinmeliler de. Çünkü pazar günkü maç dahil son ilk 13 haftada sadece 14 gol atmışlar. Maç başı neredeyse bir gol ortalamasıyla oynuyorlar; Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk 5 maçı da hesaplarsanız, oran 1’in de altında...

Peki niye? Deniyor ki Gomis’in ahı tuttu; Fransız yıldıza 2-3 milyon Avro zam yapmamak için neredeyse 30-40 milyon Avro’yu sokağa döktüler; şimdilerde de Türkiye Kupası için kadroya katılan Adem Büyük’le sol çizgi için alınan Babel’e kaldılar.

Gerçi, Gomis konusu biraz sıkıntılı, ama o konuya ilerleyen günlerde yeniden değineceğiz! 

Kim ne der bilinmez ama ortada bir “kadro mühendisliği” faciası olduğu kesin. 

İki sezondur şu veya bu nedenle takımın ileri ucu organize edilemiyor. İşin şakası bir yana gerçekten “sağlam” alternatif yaratmadan Gomis’e rest çekmek çok pahalıya patlamış gibi duruyor. Çünkü Fransızın yeri dolmadı, dolması da zor! 

Tablo ortada; geçen sezondan beri ismi geçen forvetlerin bir türlü İstanbul uçağına binememesi, golcüsüz geçen koca bir ilk yarının ardından denize düşen yılana sarılır misali alınan Diagne, sosyal medya zorlaması ve büyük olasılıkla selfi merakı sonucu tranfser edilen Falcao’nun sakatlık kâbusu Galatasaray’ı bu hale getirdi. Hatta Mitroglou’yla Andone’un da şu veya bu nedenle “uvertür” seviyesinde kalması eklenirse skandalın boyutu ortaya çıkar. Bu görüntü öz denetim yapabilen camialar için büyük skandaldır ama bizim coğrafyada böyle bir gelenek yok! İyi hoş da maç başı 1 gol ortalamasını nasıl açıklayacak G.Saray’ın “yetkili” isimleri! Burada teknik direktör Fatih Terim mi kusurlu, yoksa “Terim’e rağmen” bazı transferlerde ısrar eden G.Saray yönetimi mi bilinmez ama ortada gerçek bir kaos var. Hem de faturası uzun yıllara yayılacak denli bir finansal kaos! 

O yüzden Trabzonspor önündeki 1 puan, gerçekten altın değerindedir bu yoklukta ve hatta Sivasspor haricindeki diğer şampiyon adaylarıyla aradaki 3-4 puanlık fark da çok önemli değildir. Çünkü eğer birileri Fatih Terim’in koltuğunu sallamıyorsa, ünlü hocanın küçük bir devre arası operasyonuyla takımı toparlayacağına da adınız gibi emin olun. 

YAYINCI KURULUŞ MESELESİ 

Gelelim şu yayıncı kuruluş meselesine; anlaşılan G.Saray’la Katarlı beIN Sports arasındaki buzlar erimemiş. Araya TFF Başkanı Nihat Özdemir girdiği halde küskünlük sürüyor. Anımsarsanız geçen yıl G.Saray, hakem hatalarını içeren 10-15 saniyelik bir video hazırlamış, yayına vermiş, beIN Sports’un “Dijital yayın sözleşmeniz yok. Yayımlayamazsınız” uyarısı sonucu Erzurum maçında soğuyan ara buz tutmuştu. O iş orada kalmadı elbette. G.Saray da misilleme olarak şampiyonluk törenine Katarlı şirketi almayacak, bunun üzerine de beIN Sports’un patronu ile Başkan  Mustafa Cengiz arasında bir dizi mesaj trafiği yaşanacaktı. İşte o gün bu gündür aralar buz gibi. Son olarak da Trabzon maçının sonucuna direkt etki eden Sörloth- Marcao pozisyonunun faul olabileceği izlenimi yaratan değişik açılı görüntüler, gecikmeli olarak ortaya çıkınca yine koptu kızılca kıyamet! G.Saray hemen bir animasyon yaptı ve sosyal medyadaki “Dün akşam göremediğimiz o görüntüleri telif hakları nedeniyle yayıncı kuruluşu zor durumda bırakmamak adına 3D olarak paylaşıyoruz” mesajıyla konuyu mizahi ortama taşıdı. Üstelik be- IN Sports logosunun yerine “Dolar” işareti bulunan “YAYINCI KURULUŞ” yazısını koydular. 

Bu atışma nereye varır bilinmez ama kaybeden Katarlılar olur, o kesin!