Çocukluk dönemimin favori filmiydi. Sinema afişlerinin önünde durur, İtalyanca ‘Il buono, il brutto, il cattivo’nun ne anlama geldiğini çözmeye çalışırdım.

Elinde 45’lik Smith&Wesson’la boy gösteren ‘iyi adam’ Blondie rolündeki Clint Eastwood’un taklidini yapar, ‘çirkin’ lakaplı Tuco ve ‘kötü’ karakterini canlandıran Melekgöz Sentenza’ya ateş ederdim. En az 10 kez de izledim bu filmi. Sabah gazeteleri okurken, ürperiverdim! VCD’sini buldum ve tekrar göz attım İyi-Kötü-Çirkin’e!

Galiba büyük usta Sergio Leone, bu Spagetti Western türü klasiği, Türk futbolunun 2011-2012 versiyonu için çevirmiş.

Gerçi, şu an için Blondie’yi bulmak zor futbol pastamızda; düşünüyorum, o rol için gerçek futbol emekçileri örneğin yarı aç yarı tok sahaya çıkan Ankaragücülü futbolcular dışında ‘uygun’ karakter bulamıyorum ama ‘kötü ve çirkin’ aramadığınız kadar fazla! Malum, şike-teşvik soruşturması kapsamında piyasada dolaşan ‘tape’leri okumuş - duymuşsunuzdur.

Göksel Gümüşdağ diye bundan 10 yıl önce havaalanında Hakan Şükür ile Arif Erdem’i omuzlara alıp spor dünyasına adım atan futbol tutkunu biri çıkıyor, ‘Beyefendinin akrabası’ söylentisi ile oturduğu İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı sıfatı ile yakışıksız laf etmedik kişi bırakmıyor. Muhatabı da eski TFF Başkanı Mahmut Özgener. 3 lafın ikisi sinkaflı! Bu ikili, Hakan Şükür’e, Sadri Şener’e, Aziz Yıldırım’a, Nuri Albayrak’a, Erman Toroğlu’na, ona, buna, hatta adımı soyadımı teyit edemedim ama “Sesini TV ekranlarından kestikleri muhalif gazeteci” benzetmesi ile şahsıma da, galiz küfürler savuruyorlar. Eğer bu tapeler ‘yalan’ değilse ya da Kulağıkesik’teki bir sabahçı kahvesinde doldurulmamışsa, yazık! Gerçekten futbolun ‘çirkin’ ile ‘kötü’ karakterini kimseye bırakmaz bu ikili! Allah’tan ülkede Kemal Ulusu, Ayhan Bermek gibi yürekli adamlar var da, gazetelere demeç verip, bu küfür meraklıları hakkında ‘işlem’ yapılmasını talep ettiler ve federasyon da tarihinde ilk kez, kendi başkanvekilini ceza kuruluna verdi! Galiba milletvekili Hakan Şükür de tazminat davası açmış.

Gerçi bir şey çıkmaz ama yine de o makamları ‘işgal’ eden birilerinin PFDK’ye, mahkemeye savunma vermesi bile yeterince sıkıntılı bir durum!

Yeri gelmişken İtalya’daki şike soruşturmasını okumuşsunuzdur. Aralarında Juventus’un da bulunduğu bazı takımlar ve yöneticileri, sırf ‘torpilli hakem’ istedikleri için yandılar! Tapelere bakıyorum, Tuco ile Melekgöz kardeşler hem İstanbul Belediyespor hem de küme düşme hattındaki diğer takımların maçları için ‘ısmarlama hakem’ muhabbeti yapıyorlar. “Şu bize iyi geliyor, ötekinin Buca maçına şu gitsin, vb.” Ama hâlâ çıt çıkmıyor TFF’den! Küfürlere takıldık, futbolun iç disiplin hukukunu işletemedik!

Demek ki İtalya’da ‘suç’ olan bazı şeyler bizde ödüllendiriliyor.

Nereden mi çıktı ödül işi?

Gümüşdağ’ın bu olaylar yaşanırken ‘adalet timsali’ kimliği ile TFF Başkanvekili olması, Özgener’in de, İzmir EXPO’nun başına getirilmesinin başka anlamı yok bence!

Unutmayın ki bu ülkeye kötülük edenler er ya da geç ödüllendirilir! Ne de olsa ileri demokrasiye sahibiz!