Dile kolay tam 41 maçtır yenilmiyorlardı; çoğu kez kazanıyor, ara sıra da beraberlikle ayrılıyorlardı yuvalarından.

Ama dün kaleleri düştü; haftalar, aylar, yıllar sonra hem de son 2 sezondur yenip şampiyonluk asasını elinden aldıkları Başakşehir’e kaybettiler...

Evet Galatasaray, artık “evin kralı” değil...

Gerçi bu sezon başından beri, “Acaba ne zaman gider yenilmezlik unvanı?” diye endişeliydi camia. Demek ki dünkü maça ‘kısmet’miş. Peki yenilgiyi hak ettiler mi?

Evet; çünkü oynayamadılar. O tanıdık, bildik G.Saray, zaten haftalardır yoktu ama durumu da idare edemediler bu kez. Saman alevi gibi parladıkları dakikalarda zar zor bulduları pozisyonları harcayıp Başakşehir’in sistemli oyununa teslim oldular.

Belki Muslera olsa, Luyindama sezonu, Andone devreyi kapatmasa, Falcao da ortalardan kaybolmasa dünkü maç böyle bitmeyebilirdi. En ilginci de “Sahaya 11 kişi çıkıldığı sürece eksik değiliz” zihniyetinin bu kadar kolay çökmesi! Mesela maça baskın başlayıp öne geçseler, en azından beraberliği kurtarırlardı. Ya da son vuruş becerisi yüksek isimlerle oynasalar, nadir pozisyonlarda topu çerçeveyle buluştururlar, belki maçı da kazanırlardı ama eksiktiler, bezgindiler; Başakşehir’in statik oyun tuzağına düşüler, daha doğrusu isyan edemediler! Böyle olunca da oyun  disiplininden hiç kopmayan Başakşehir, G.Saray’ın yorulduğu anda öldürücü darbeyi vurdu. Gol aslında gecenin özeti gibi; takımın direncinin düştüğü anlardı. O ana dek takımın en iyisi Lemina topu kaptırdı, İrfan Can’ın asisti Kuzeyli golcü Gulbrandsen’le gole dönüştü. Oysa Lemina’nın göbekte tek kaldığı, yorulduğu gün gibi aşikarken orta alanı toparlayabilecek Nzonzi ve Seri kenarda otururken bir gelmedi bir türlü maçı çevirecek hamle!

Evet; Başakşehir yenilgisi G.Saray için bir şeylerin sonu, başka bir şeylerin de başlangıcıdır! En tehlikelisi ise sezonun kaybedilebilme ihtimali artık belirginleşmiştir Sarı-Kırmızılı camia için! Çünkü öyle ya da böyle iç saha maçlarını kazanıyorlardı son 2 sezondur. Şampiyon da oluyorlardı son haftalara kadar yarışı taşıyıp. Ama kadro bu kadar ıskartaya çıkmışken, “8 puan da kapanır, 18 puan da” diyemiyor G.Saray ailesinden hiç kimse!