Arif Kızılyalın

Gıda fırsatçıları!

07 Ağustos 2024 Çarşamba

Türkiye, gıda enflasyonunda Avrupa, Kuzey Amerika, Asya lideri; Arjantin, Güney Sudan, Zimbabve ile de dünyada ilk dördü paylaşıyor. Hatta soykırıma uğrayan Filistin’de bile enflasyon Türkiye’nin yarısı (yüzde 33) kadar.

Bu verileri İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Dr. Buğra Gökce açıkladı.

Peki Türkiye niçin böyle bir sarmalın içinde?

Evet, ekonomi bozuk. Adı “vergimatik”e çıkan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in para politikası başlarda cesur adımlar atılamadığı için tutmadı ama gıdadaki “ahlaksızca” artışın asıl nedeni fırsatçıların bu sektördeki vurgunculuğu. Geçenlerde KRT’de Ziraat Odası İstanbul Şube Başkanı Murat Kapıkıran domates üzerinden örneklendirdi bu vurgunu. Tarlada 2 TL olan domatesin, markete, pazara gelene kadar nasıl 30-35 TL’ye çıktığını açıkladı. Öncelikle gübre, pompaj (suyu aktarmak için kullanılan elektrik) giderlerinin tavan yaptığını, fide fiyatının 2 TL’ye yükseldiğini, elle toplanan ürün için de emekçiye 600 ile 800 TL arasında ücret ödendiğini anlattı ve iç pazardaki vurgunculara sözü getirdi. Aracılar, ne yazık ki domatesi öldüm fiyatına alıyor üreticilerden ve denetimsizce iç piyasaya veriyorlar. Kabul etmeyenin ürünü yanıyor! Çözüme gelirsek 1923 sonrası başlayan kooperatifçilik canlandırılabilir ya da Tarım Bakanlığı tarladaki domatesi alma garantisi verebilir. Böylelikle üretici kendini güvende hisseder, pazarlık yapar. Ancak kimse bu çözümü düşünmüyor! Kooperatif veya devlet bu domatesi ne yapacak derseniz çözümü basit. KOBİ niteliğindeki salça atölye ve fabrikaları kurulur, yeni iş alanları doğar. Hatta geçenlerde bir duyuru okudum, Ayvalık Belediyesi, mahallelere gönderdiği seyyar salça makinesi ile bölgede yetişen ürünün çöpe gitmesine engel olmuş kadınlar aracılığıyla. Bir ilçe belediye başkanı (Mesut Ergin) bunu uyguluyor, Tarım Bakanlığı akıl edemiyorsa ortada büyük bir sorun var demektir!

Gıda sektöründeki vurgun domatesle sınırlı değil elbet. Birini kendim yaşadım, Muğla-Datça arasında Kızkumu diye bir yer var. Kiremit rengi kumu, denizin içinden yürüyüş yolu ile bir doğa harikası. Ne yazık ki o bölgenin kullanımı Çevre Bakanlığı’nca MUÇEV’e (Turizm Çevre Vakfı) verilmiş. Şirket plajı işletmeciye kiralamış. Deniz kenarı self servis kafeteryada bir şişe sodaya 60 TL ödedim. Bu mekânın hemen 50 metre ötesindeki markette benzer soda 20 TL. 250 metre ötedeki zincir markette aynı soda 6 TL! Buyurun size fırsatçılığın nirvanası. MUÇEV’den söz açılmışken güya ücretsiz tuvalet yapmışlar deniz kenarına ama sahipsiz, görevli yok, su akmıyor, oluşan kirlilik sahilin tüm büyüsünü bozmuş! Eğer işletemiyorlarsa belediyeye bırakılmalı bu tip özel yerler!

Son örnek bir Cumhuriyet okurundan geldi. O da Susurluk tostu diye bilinen ürünün 2 kilometre içindeki evrimini yazmış elektronik postaya:

“Susurluk, İstanbul-İzmir karayolunun mola noktası. Kuzey Karayolu yokken bir firma tekelleşmişti. Hatta kız çocuklarına burs verdiğini duyurmuştu. Sonradan paralı yola da şube açtılar. İzmir’e giderken bir tost, bir ayrana 190 TL ödedim. Dönüşte, nostalji yapayım diye Susurluk çıkışından eski yola döndüm, aynı firmanın alt yoldaki şubesine girdim. Aynı ürünlere 145 TL ödedim. Sordum indirim mi geldi diye? Hayır, Kuzey Karayolu kenarındaki şube aynı ürünü farklı fiyata satıyormuş! Bu arada Susurluk merkezi dolaşırken yerel tostçuya gittim, orada fiyat üst yolun yarısıydı. Alın size vurgunculuk.”

Hemen her sektörde bu aymazlık söz konusu. Türkiye’de aracılar ve fırsatçılar ne yazık ki zorunlu gıda sektöründeki kazancı fırsata çeviriyorlar, olan da emekçiye, emekliye, memura, dar gelirliye oluyor! Oysa AB dahil tüm dünyada zorunlu gıda maddelerinden fahiş kazanç sağlamak suçtur! Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, Turgut Özal’dan miras kalan “serbest piyasa ekonomisi”ne çekidüzen vermez, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “makûs talihimize” “bak”maya devam ederse Türkiye enflasyonda dünya lideri olur!

KARGO ZAMMI NE DEMEK?

 Önceki gece cumhurbaşkanı kararıyla yurtdışı hızlı kargo alışveriş limiti 30 Avro’ya düştü. AB’den gelen kargolarda vergi yüzde 30’a, birlik dışı kargolarının vergisi yüzde 60’a çıkarıldı. Sıradan bir karar gibi dursa da ara hizmetlere büyük bir zam sinyali bu artış. Ozalit sektöründen bir okurumuzla konuştum, “Makine bıçaklarının kutusunu 70 TL’ye ithal ediliyordum, şimdi 100-110 TL olacak. Ben de zam yapacağım” dedi. Sayın cumhurbaşkanı, Mehmet Şimşek’in önerilerini imzalarken -bence- birilerine kontrol ettirsin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Enflasyon düşüyor da! 18 Eylül 2024
Galatasaray nereye? 13 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları