Yeni Galatasaray, seyircisinin ilk kez karşısına çıkıyordu Panathinaikos maçıyla. Hem de yenilenen kadrosuyla sahadaydılar; Seri, Babel, Jimmy, Adem, Okan, kulübede Emre Mor... Bir de Radamel Falcao. Ünlü golcü, belki henüz tamam dememiş; belki pazarlık masasına da oturulmamıştı ama seyirciye bakılırsa Kolombiyalı çoktan imzayı atmış; varsa Falcao, yoksa Falcao. “Abdurrahim, Falcao’yu Galatasaray’a getir”den, “Ooo ooo oo Radamel Falcao”ya tüm sloganlar peşi sıra. Eh, ünlü yıldız da boş kalır mı? Attı golünü ama binlerce kilometre uzakta Monaco formasıyla Sampdoria’ya; şaka maka Falcao gelmezse ayıkla pirincin taşını. Maça gelince; defans ve Ryan Donk, bıraktıkları yerden devam ediyor. Marcao ve Boss (Luyindama) artık daha özgüvenli. Donk, adaşı Ryan Babel’le sanki daha istekli. Belhanda hızlanmış. Yenilerden Seri, orta alanı iki yönlü kullanıyor; eğer top kaybı işini çözerse G.Saray, seriye bağlar set oyunlarını. Adem, gol atmasına rağmen yerli rotasyonunu sağlar; Jimmy, çok yönlü alternatif oyuncu olur. Babel ise zorunluluktan önde oynadı; Falcao veya muadili gelir, yerine sol öne geçerse G.Saray’da taşlar yerine oturur.