Öncelikle şunu belirtelim; burada Türk voleybolunun tartışmasız yıldızı Eda Erdem ile ifade edilmek istenen sırf deneyimli oyuncumuzun şahsı değil, Ebrar’ından Tuğba’sına, Meryem’inden Naz’ına kadar tüm kadın voleybol milli takımımızdır.

Eda burada sadece bir semboldür.

Peki, Niçin özür dileyeceğiz milli takım kaptanımızdan?

Özürden önce kendisine teşekkür etmeliyiz. 1 yılı aşkın süredir, tek bir cumartesi gününde başını yastığa istediği kadar koyamayıp, maç antrenman, kamp, yine maç, yine antrenman sürecinde harap bitap düştüğü için. Hatta, pandemiydi, ekonomik darboğazdı, kadın hakları ihlaliydi diye sarsılan Türk insanını, Avrupa Şampiyonası, Olimpiyat, Milletler Ligi’nde sevindirdiği için başımızın tacı yapmalıyız Eda’yı.

Yine en az 1 yıldır, ailesi ile 3-4 gün deniz tatiline çıkamadığı, kendi kendine “ertesi gün antrenman yok, bu gün de yat dinlen be Eda” diyemediği, bu disiplin sayesinde ilerleyen yaşına rağmen Fenerbahçe OPET ve milli takımın en iyisi olduğu için de kutlamalıyız Eda’yı.

Burada Eda’dan özür dilemesi gereken biz değiliz, şu kağıttan yıldız pozisyonundaki nazlı futbolcular ve onların teknik direktörleri ile kulüp başkanları var ya onlar özür dilesinler yüzleri tutarsa eğer!

Şimdi şu özür meselesine gelirsek; birkaç aydır okur olduk; “Sezonu zamanında açamadı, form tutmadı, milli takımdan yorgun döndü” başlıklarını gazete ve sosyal medya hesaplarında. Ne hikmeti hüda ise başkan ve teknik adamlar da hak veriyordu bu isimlere. İşin ilginci bu haberlere konu olan isimler de her transfer dönemi 7 sülalesine yetecek kadar paralara imza atan futbolcular.

Neymiş,  finallere gitmiş, dönüşte 2 hafta izin yapmış dinlenememiş!

Hani gittiğin milli takım EURO 2020’de final oynasa susacağım. Onca parayı alırken, bonustu, menajer komisyonuydu, babasının arabasının benzin parasıydı kulübün kanını emerken, varın dinlenmeyin be arkadaşlar!

Ağlayacağınıza da Eda’dan, yani Eda’nın temsil ettiği tüm kadın voleybolcularımızdan özür dileyin!

Çünkü, onlar sizin 10’da biriniz kadar para kazanmıyorken, bu ülkenin insanının yüzünü güldürüyor. Sakat sakat maça çıkıyor, operasyon geçirip çeyrek final maçına yetişiyor! Üstelik tek bir isyan duymuyorsunuz kızlardan: “Sakatım, yorgunum, bu kadar maç oynanır mı” diye!

Kağıttan yıldız futbolcular derhal Eda’dan, yani tüm voleybolcularımızdan özür dilemeli!

Futbolcu demişken, Hollanda ile kader maçına çıkıyoruz futbolda. Katar 2022 elemelerindeki belki de en zor maçı oynayacağız. İstanbul’da yendiğimiz Hollanda önünde 11 Ay-Yıldızlı adam, Türk futbolunun da teknik direktör Şenol Güneş’in de hatta TFF Başkanı Nihat Özdemir’in de yazgısını belirleyecek. Gönül istiyor kazanalım, ya da yenilmeyelim, ama yenilirsek futbolumuzu şiddetli kasırganın beklediği de bir gerçek! Hazırlıklı olun, bahane de aramayın!