Eğer bir camia, üstelik de kuruş hesabı yapan bir kulüp bonservisinize 10 milyon Avro ödemişse, omuzlarınızdaki yük bir hayli ağır demektir! Umudusunuzdur o takımın, taraftar da üzerinize titrer...
Evet, Mbaye Diagne ile Galatasaray arasındaki ilişkinin boyutu bu noktada. Ne var ki, Senegalli yıldız, galiba o sorumluluğun bilincinde değil. Gerçi Kasımpaşa’dayken de nevi şahsına münhasır bir oyuncuydu, ama burası Galatasaray. Üstelik Başakşehir’le girişilen şampiyonluk mücadelesinde de hata kredisi “eksi bakiye”de..
Bu gerçeği tribündeki 6-7 yaşındaki çocuk bildiği halde Diagne büyük bir sorumsuzluk örneği sergiliyor.
Mesela maç öncesi Instagram’da paylaştığı bir video görüntüsü var. Kardeşi ile evinin merdiveninde boks maçı yapıyor; düşse, kolunu kırsa sezonu kapayacak. Ama umurunda mı! Evinde de, sahada da laubali!. Dün en az 3-4 kez tribünlerin yüreğini ağzına getirdi kırmızı kart görecek diye. Öncelikle ceza alanına ortalanan topu elle ağlara gönderme girişimi büyük sorumsuzluk, çünkü VAR sistemi ile sarıdan kurtulamazsınız; kurtulamadı da. Sonra uslu durur diye düşündü tribünler, ama nerede! Bir pozisyonda ufacık bir temasla kendini yere bıraktı, hakem VAR’a gitse çift sarı karttan oyun dışı kalırdı. 2. yarıda Yusuf Yazıcı’ya arkadan faul yaptı bu kez hakem Ümit Öztürk’ün pozisyonu umursamamasıyla kurtardı paçayı.
Fatih Terim sanırım kulağını fazlasıyla çeker Diagne’nin! Gelelim gecenin ayrıntılarına; Diagne’yi sorumsuzluğu nedeniyle eleştirdik, ama Galatasaray’ın aradığı golcü olduğu kesin; rakip defansın dengesini bozuyor. Onyekuru’nun da, 2 gole imzasını atan Belhanda’nın gözalıcı parlayışında da Senegalli golcünün payı büyük. Oyuna dönersek, belli ki Başakşehir’in puan kaybı Sarı-Kırmızılı ekibi ateşlemiş. Maça müthiş baskılı girdiler; özellikle Ndiaye, koptu koptu gitti rakibin üzerine! Bir ara soluk alamadı Trabzonspor. Penaltı golü gelince bu tempo düşer gibi oldu, Rodallega da cezayı kesti. Yeni transfer Marcao adamını kaçırdı bu golde. 1-1 sonrası G.Saray tempoyu yine artırınca gecenin adamı Belhanda skor üstünlüğünü getirdi. Aynı Belhanda 2. yarının başında da bir gol daha atarak sonucu perçinleyen isim oldu.
Elbette, ilk golde aksayan Marcao’nun, 50’li dakikalarda Ekuban’ın ayağına ceza alanı içinde basışı penaltı ile değerlendirilse belki maç bu kadar rahat sonlanmazdı.
Evet, tartışmalı pozisyonlar hakem Ümit Öztürk’ün takdir hakları konuşulabilir, hatta vermediği kırmızı kart ve penaltı ile Bordo Mavili genç oyuncuların emeğine saygısızlık yaptığı söylenebilir, ama Galatasaray’ın futbolu da övgüye değerdi; sonuçta Trabzonspor genç oyuncularıyla yüreklice oynadı, ama Sarı-Kırmızılılar da Avrupa temposuyla 3 puanı hak etti.
Sezar’ın hakkı Sezar’a!