Arif Kızılyalın

Çürüme ve liyakat!

23 Ekim 2024 Çarşamba

Yazarımız Işık Kansu, “Soğuk Savaş Aygıtı” başlıklı yazısında aslında cemaat tehlikesine dikkat çekti: “Örgütün tortusu her yerde... Beşinci kol olarak varlığını sürdürüyor.” FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü ancak onun miras olarak bıraktığı çürüme, yozlaşma, kayırma sürüyor. Çünkü Türkiye son 50 yılda onunla öğrendi, sınav sorularını çalıp askeri okul ve polis kolejlerine “eleman” sokmayı. Yine onun eseri, yargıdaki “adrese teslim” atamalar. Utanmasalar apartman yöneticilerini bile seçeceklerdi. Sonra 15 Temmuz darbe girişimi patladı. İfşa oldular ve yüce Türk milleti canıyla direndi, yenildiler.

Peki, tehlike geçti mi? Hayır! AKP iktidarı, cemaatçiliği çok seviyor. Darbe girişimi sonrası güçlenen 3-4 cemaat, tıpkı Gülen döneminin ilk yıllarındaki gibi ülkenin kılcal damarlarına sızıyor. Zincir okullar kuruyorlar, etüt merkezleri, özel hastaneler, üniversiteler açıyorlar. Yargıda, poliste, askerde kadrolaşma çalışması var. Kontrolsüz ve denetimsiz bir büyüme bu. Şu an tek eksikleri; beyin takımı! Onu da önümüzdeki dar zaman içinde çözebilirler çünkü kandırdıkları başarılı çocukları ABD’ye İngiltere’ye ekonomi, siyaset ve hukuk okullarına gönderiyorlar. Yani tarlayı sürüp tohumları attılar!

KAMU YOK, ÇETELER VAR!

Yenidoğan çetesi ile sağlıkta kamu rolüne soyunan özel sektörün maskesi düştü. Minicik bebekleri ölüme gönderecek denli vicdansız bir yapı var. Ankara, İzmir ve Antalya’da da benzeri olaylar patlıyor. Yenidoğan ile de sınırlı değil rant işi. Paranın yoğunca döndüğü böbrek (diyaliz) hastalıkları ve kemoterapi (kanser) tedavilerinin yapıldığı özel hastanelerde yeni skandallara hazırlıklı olun! Geçenlerde CİMER’e şikâyet gitmiş, özel hastanenin kemoterapi merkezinde kendilerine ilaç yerine sakinleştirici içerikli serum bağlandığı yolunda. Kamuya değil de özele yatırımın faturası! Özel demişken eğitim kurumlarında benzeri bir rant vardı, kanıksadık! Onlar öldürmüyor, geleceğimizden çalıyor. Geçenlerde İstanbul’daki özel bir lisenin yıllık ücretine baktım, ABD’nin ünlü Western Michigan Universitesi’nin yıllık ücretini 3’e katlamış.

BATIK KREDİLER!

Mafya lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının MASAK raporunda, Halkbank’ın kara para aklayan birçok şirkete kredi verdiği iddia edilmişti. Yayın yasağı geldi ancak 600 milyon TL’lik kredinin ne olduğu bilinmiyor. İşin kötüsü bir devlet bankasının ve genel müdürü Osman Aslan’ın adı geçiyor ifadelerde. Kendisine erişip konuyu sormak istedik, dönüş yapmadı. Sadece Halkbank YK Üyesi Ebubekir Şahin’in (RTÜK üyesi) yalanlaması var. Kredi kartına vergi getirmeyi düşünen Maliye Bakanı Şimşek, bu batık kredilerin üzerine niye gitmez? Sonuçta bu da halkın parası!

İBB’DE ÜÇ ATAMA!

Metin Alper Trabzon Emniyet müdürüydü. Teşkilatın sosyal medyasına, “Türküm, doğruyum” yazdırdığı için Sudan’a sürüldü; istifa etti. Geçenlerde İBB’ye zabıta daire başkanı olarak atandı.

Dış görevi sırasında Suudi Prens’in verdiği bahşişi iade ettiği için kara listeye alınan ve emekliliğini veren “Atatürkçü” kıdemli albay Ergün Cebeci İBB’nin Afet İşleri Daire Başkanlığı’na getirildi. 

Ve FETÖ’nün Ergenekon kumpası sürecinde hapis yatmayı onuruna yediremeyip hayatına son veren Deniz Yarbay Ali Tatar’ın yaslı eşi Nilüfer Tatar, İBB Bölgesel İstihdam Ofisleri’ne yönetici yapıldı.

Üç görevlendirmenin de liyakat sorunu yok; hepsi de başarılı, eğitimli isimler. Ancak bu atamaların ortak noktası üç ismin de kamu vicdanı önünde mağduriyete uğratılmaları. İktidardaki bazı çevreleri rahatsız ettikleri için dışlandılar, horlandılar. Görünen o ki İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplumun kanayan yaralarına merhem olmaya çalışıyor. İmamoğlu demişken geçenlerde yaptığı özel görüşmelerin birinde ortak bir dostumuza dert yanmış: “Türkiye ilk seçimde güven ve huzur ortamına kavuşursa ekonomi de düzelir, ancak ön almazsak ulusal bilinç, toplumsal değerler dönülmeyecek şekilde zarar görecek. En büyük endişem bu.” 

Gerçekten de son 3-4 ayda yaşanan toplumsal çürümeye, çöküşe bakılırsa Türkiye dört nala uçuruma koşuyor!

Dipnot: 1- Cumhurbaşkanı Erdoğan, niçin sürekli İBB Başkanı İmamoğlu ve CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alıyor? 

2- 15.03.2023’te cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi “Sorarım sana Kılıçdaroğlu, Öcalan canisini serbest bırakacak mısın” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün partisine “Terörist başı gelsin TBMM’de konuşsun” diye seslendi. Gerçek değişim bu olsa gerek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çürüme ve liyakat! 23 Ekim 2024
Bir vergiden fazlası! 16 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları