Arif Kızılyalın

‘Cambaza’ bakarken

10 Mart 2020 Salı

“Ahali cambaza bakarken...” diye başlayan bir hikâye vardır. 40 yılın başı taşraya gelen derme çatma sirk, gösteriye başlarken köyün uyanığı, çadırda prova yapan cambazın cebine 3-5 kuruş sıkıştırırken “Şu saatte ipe çık, gerekirse düşer gibi yap, milletin yüreğini ağzına getir” der. Herkes ağzı açık oyuna daldığında da birileri arka sokaklarda istediği atı koşturur. Şimdi diyeceksiniz ki, bu öykünün Türk sporu, Türk futbolu ile ne alakası var? Var efendim. Sezon başından beri siyaset tabanlı güç dengelerinin Trabzonspor’u kolladığı iddia edildi. Hepimiz de inandık! Ta ki Trabzon, “büyük resmi” işaret edene kadar. Bordo-Mavililer o zehir zemberek açıklama ile kamuoyuna dedi ki, “Hepimiz cambaza bakıyorduk, atı alan Üsküdar’ı geçiyor aman dikkat!” Dikkatinizi çekti mi G.Antep-Trabzon maçı sonrası Bordo-Mavili kulübün resmi internet sitesinden yayımladığı bildiri? Karadeniz ekibinin “Türk hakemliğinin yüz karası Halis Özkahya bugün; 2012 yılında yönettiği bir maçta verdiği karar sonrasında bir futbolcunun yüzüne tükürmesinin ardından o tükürükleri silerek hakemliğini kurtaran, öğretmen olarak gittiği Batman’dan tayinini Yalova’ya aldırtan Süper Lig’deki bir kulübün başkanına tüm bu sürecin diyetini ödemektedir” duyurusu 2020 Türkiye coğrafyasında sergilenen futbolun sadece futbol olmadığını göstermeye yeter de artar bile!

Aslında bir tür ihbardır da bu bildiri. Almanya ya da Fransa’da böyle bir olay patlak verse, federasyon çoktan devreye girmiş “Durun bakalım ne oluyor” demişti! Ama bizde, meseleler ahbap-çavuş ilişkisi tadında gittiği için Trabzon’un açıklaması tam sumen altı edilecekken önce Rıdvan Dilmen, ardından da Sinan Engin, Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ismini ortaya attı ve meseleyi kişi-kulüp-çıkar bağlamına çekti. Artık resmiyete binmiştir. Ve ilgili kişiler açıklama yapmak zorundadır. Örneğin, Başakşehir’in UEFA yürüyüşü ile kulübün üzerindeki siyaset gölgesini kaldırmaya çalışan Gümüşdağ, çıkıp, “Böyle bir olay yaşanmadı” demek zorundadır. Ya da olay doğru ise “Kulübümüz o yıllarda belediye takımıydı, kendi halimizde bir takımdık, futbol dünyasından genç bir kardeşimize yasalar dahilinde el verdik, konu da orada bitti” diye samimi bir itirafta bulunmalıdır.

Eğer bu açıklama gelmezse ortalık yangın yerine döner. Üstelik tam da Trabzon-Başakşehir, G.Saray-Beşiktaş derbileri öncesi TFF topa girmek zorundadır. TFF’nin etik ve hukuk kurullarından ses çıkmaz, MHK de “Gel bakalım Halis Hoca” diyerek konunun aslını sormazsa bu sezon meşruiyetini şimdiden yitirir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024
Forvet yok gol yok 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları