Arif Kızılyalın

Bir vergiden fazlası!

16 Ekim 2024 Çarşamba

Bir ülke nasıl yönetilemezin en güzel örneği sergileniyor!

Her şeye vergi geliyor son dönemde. Biliyorlar ki paranın değeri “pul”, insanlar da en sıradan lokantada bile demetle para ödememek için kredi kartına yükleniyor! O yüzden sayıları yaklaşık 20 milyonu bulan 100 bin ve üzerindeki limitli bütün kartlara Savunma Sanayii Destekleme Fonu adı altında 750 TL’lik bir kesinti getirmeye kalktılar. Gelire değil, borca da vergi modeli, bilimsellikten uzak! İşin üzücü tarafı kredi kartıyla da sınırlı değildi bu “Deli Dumrul” vergisi! Otomobil ve konut alım satımlarına da yansıtılacaktı. Beklenti 63 milyar yani 2 milyar dolar. Sırf F-35 projesinde batırılan para 1.4 milyar dolar! Ama bir üst akıl, “dur” dedi şimdilik bu haraç türü vergiye! TBMM askıya aldı.

Yanlış anlaşılmasın, konu ülke savunmasıysa can feda! Sonuçta ülke ekonomisine destek amacıyla, nikâh yüzüklerini devlete bağışlayan annelerin, babaların evlatlarıyız. Ve fakat vergi adı altındaki kesintiler toplumun sadece bir bölümüne fatura ediliyorsa ortada büyük bir sıkıntı var demektir. Aslında “zengine gücünün yetmediğini” gösteriyor Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu icraatlarıyla! Örneğin emlak zenginlerinden “servet vergisi” alamıyor. Çok kazanan çok vergi ödesin gibi adil bir kural da yok! Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’dan, Fikirtepe’de 200-300 dairesi olanların isimleri bile sorulamıyor vergi tahakkuk ettirilir korkusu ile! Keza Nurettin Nebati’nin icat ettiği nas ekonomi modelinin mirası olan kur korumalı mevduattaki fahiş kazançlara da “Fransız” kalıyor Birleşik Krallık vatandaşı Mehmet Şimşek! Altyapı inşaatlarında gelenek haline gelen kamu özel işbirliği (KÖİ) adı altındaki kör kuyunun ise özel bir dokunulmazlığı var! KÖİ’ye son yıllarda sorumsuzca akıtılan 205 milyar doların hesabını kimse bilmiyor ve öğrenmek istemiyor çünkü ihalelerin çoğu yandaş şirketlere verilmiş!

Ancak ABD ve İngiltere’deki kamuya açık hesapların yılsonu bilançolarına bakarsanız öğreniyoruz Türkiye’deki KÖİ’nin ağır faturasını!

Ve emin olun ki milyar dolarla oynayanlar, kredi kartı limiti 200-300 bin lira olan orta direk kadar vergi vermiyor bu ülkede! Lüks otomobillere, milyon dolarlık yatlara binen, 5-10 milyon dolarlık evlerde oturanlar, “Ama yatırım yapıyor” gerekçesiyle yedikleri yemekle, giydikleri gömleğin faturasını vergiden düşebiliyor! İşte bu vergi kaçağına, kayıtdışı ekonomiye dur diyemeyenler de çareyi garibanın kredi kartına yüklenmekte buluyor! Dün deprem vergisi, bugün -ertelense de- savunma sanayi fonu, yarın başka bir şey! Bahane çok. Tek gerçek 26 milyarlık son borçlanma ile 1 trilyonu geçen bütçeye yeni yamaların bulunması!

PARA GELMİYOR, GİDİYOR!

Bakan Şimşek, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin arttığını ve 2024 için 10 milyar dolar bandının aşılacağını açıkladı. Ne var ki bir taraftan para gelirken onun misli fazlası yurtdışına kaçmış! Geçenlerde köklü bir inşaat firmasının yetkilisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının “yurtdışındaki gayrimenkul yatırımı”nın 32 milyar doları bulduğunu duyurdu. Türkiye’deki ev ve arsaların aşırı değerlenmesi ve artık geri dönüşü olmayan yatırımlar haline gelmesi tam 120 bin kişiyi Dubai, Makedonya, Kosova, KKTC, Londra, Almanya, ABD’ye yönlendirmiş. Yani 8-10 gelirken bu tutarın 3-4 mislisi gitmiş!

EMEKLİNİN DEĞERİ!

Emekli ve memura ocak ayında verilecek maaş artışı kamuoyunun gündemi. Kimileri, “Pet şişe su kadar bile zam alamayacağız” diyor. İzahı olmayan şeyin mizahı olur! TÜİK’in törpülenmiş ve kontrollü enflasyon verilerine göre Ocak 2025’te SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 13, memur emeklilerine ise yüzde 9-10 civarında bir maaş farkı verilecek. Belki cumhurbaşkanı da yetki kullanır, 1-2 puan refah payı öngörür! Ama görünen o ki maaş zamları gerçek değil, hedeflenen pembe enflasyona göre gerçekleşecek. Hatta elektrik ve doğalgaza 1 Ocak tarihine kadar zam yapılmayacak olmasının arkasında da kontrollü enflasyon var. Gelgelelim, aynı otorite 2025 için “Yeniden Değerleme Oranı”nı (YDO) yüzde 44 olarak hesapladı. Hemen her şeye yansıtılan ÖTV’nin de bu oranda artacağını düşünürsek benzinden, internete, pasaport ücretinden noter masraflarına kadar sırtımıza yüzde 50’ye yakın bir yük binecek ama toplumun büyük bölümü bu artışın çeyreği kadar bile zam alamayacak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir vergiden fazlası! 16 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları