Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Trump ve otogolpe

06 Mart 2025 Perşembe

Otogolpe “süreç olarak faşizmin” belirleyici anlarından biridir. Hemen her zaman faşist hareket devleti bu yolla ele geçirir. Bugün ABD’de Trump rejimi tam anlamıyla bir otogolpe örneğidir. Bir farkla...

Otogolpe” (İspanyolca kökenli) terimi, bir devlet başkanının veya yürütme erkini elinde tutan kişinin, mevcut anayasal düzeni devre dışı bırakarak kendi yetkilerini genişletmesi anlamına gelir. Otogolpe, yürütme gücünün hukuku çiğnemesi, yasama organını işlevsiz bırakması ve muhalefeti baskı altına alması yoluyla gerçekleşir.

OTOGOLPE

Trump daha göreve başlamadan Yüksek Hâkimler Kurlu, başkanın uygulamalarından dolayı yargılanamayacağına karar verdi. Böylece dokunulmaz, yargılanamaz konuma yükselen Trump, artık her istediğini yapabilirdi. Trump’ın yapacaklarını Proje 2025 bağlamında daha önce tartışmıştık.

Özetle: Bürokrasiyi, seçilenleri anayasa kapsamında denetleyen, bağımsız, profesyonel bir kurum olmaktan çıkarıp partizan bir yürütme aracına dönüştürmek. Başkanın gücünü daha da pekiştirecek biçimde, kurumsal kontrolleri azaltmak, yürütmeyi neredeyse otoriter bir ofise dönüştürmek, rejimi (süreç olarak faşizmi) sağlamlaştırmak için mahkemeleri kullanacak konuma gelmek. Yasama, yargı ve yürütme arasındaki dengeleri, yürütme lehine değiştirerek devleti yeniden yapılandırmak. Böylece denetimsiz, keyfi, bir başkanlık düzeni kurmak. Trump ilk altı haftada bunların hemen hepsini gerçekleştirdi ya da gerçekleştirmeye başladı.

BİR FARKLA Kİ

Bu otogolpe, ABD’yi geleneksel müttefiklerinden kopararak ulusal güvenlik sistemini ve dış politikasını belli bir yönde değiştiriyor. İşte bu değişimin kimi ana başlıkları.

Yabancı Etkinin Denetlenmesini Zayıflatma: Trump’ın Adalet Bakanı Pam Bondi, ABD’deki yabancı ajanları izleyen Yabancı Etki Görev Gücü’nü kapattı. Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası (FARA) yaptırımları kaldırıldı. Bu, 2016 seçimlerinde Rusya bağlantılı olduğu belirlenen tiplerin işine yaradı. Rusya’ya yönelik kripto yaptırımlarını uygulayan bir görev gücü de feshedildi.

Ulusal Güvenliği ve İstihbaratı: FBI’ın, yabancı ülkelerin ABD seçimlerine müdahalesini engellemeye çalışan Yabancı Etki Görev Gücü bölümü kapatıldı. CIA’de büyük çaplı işten çıkarmalar başladı. CIA ajanlarının isimleri, şifrelendirlmemiş bir e-postayla Beyaz Saray’a gönderildi, bu durum ciddi istihbarat güvenliği riski yarattı. Başkanın seçtiği kişilere güvenlik soruşturması yapılmadan gizli belgelere erişim izni verilmesi kararlaştırıldı. Böylece Musk, Rusya’daki internet sitelerini bizzat işlettiği ve çok sayıda siber korsanlık çetesiyle ilişkisi olduğu bildirilen 19 yaşındaki bir adamını İç Güvenlik Bakanlığı’na yerleştirebildi. Bu değişiklikler, casusluk ve yabancı nüfuz riskini artırdı.

ABD Dış Yardımları ve NATO İlişkileri: ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonları kesildi. Rusya bu kesintiyi, ABD’nin “dış müdahalelerinin sona ermesi” olarak memnuniyetle karşıladı. Rusya, Ukrayna’nın enerji altyapısını bombalayarak savaşı kazanmayı hedeflerken Trump yönetimi, Ukrayna’nın elektrik şebekesine sağlanan desteği kesti. Trump’ın savunma bakanı, Ukrayna’nın bazı topraklarını Rusya’ya vermesi gerektiğini söyledi ve bunun “gerçekçi” olduğunu iddia etti. Trump yanlısı senatörler, ABD’nin NATO’dan çıkmasını tartışmaya başladı. Bu, ittifakın çökmesine ve Rusya’nın elini güçlendirmesine yol açabilir.

Rusya ile Bağlantıların Güçlendirilmesi: Trump, Rusya’nın G7’ye geri alınmasını savundu. ABD ve Rusya arasında üst düzey görüşmeler düzenlendi. Trump’ın emlakçı arkadaşı Steve Witkoff, Putin ile 3.5 saat süren bir toplantı yaptı, dönüşte Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmekte haklı olduğunu savundu. Trump’ın elçileri, Rusya’dan hiçbir taviz koparamadan sözde barış müzakereleri yürüttü.

Bu gelişmeler, ABD’nin dış politikasının köklü şekilde değiştiğini ve Rusya’nın lehine şekillenmeye başladığını gösteriyor. Nitekim, Putin’in uzun süredir sözcülüğünü yapan Dmitry Peskov, “ABD’nin dış politikası, şimdi, büyük ölçüde bizim vizyonumuzla örtüşüyor” diyor. ABD hegemonyası altında şekillenmiş “düzen” dağılmaya ve yerini büyük güçler dengesi üzerinde kurulu bir “düzene” aslında “bir düzensizliğe” bırakıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Donald deli mi? 7 Nisan 2025

Günün Köşe Yazıları