Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
TFF Başkanı derbi maça gelecek mi?
Ön adında TÜRKİYE ifadesi bulunan Türkiye Futbol Federasyonu'nun, başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu, cuma gecesi katıldığı bir TV programında, Türk sporunun köklü camialarından Galatasaray ve Galatasaray'ın rekor oyla seçilmiş başkanı Dursun Aydın Özbek hakkındaki görüşlerini filtrelemeden açıkladı.
Asıl görevi Türk futbolunun her seviyesinde adalet unsurunu pekiştirip, şeffaf ve hesap verebilen bir kurum olması gereken TFF'nin, söylediği sözleri inkâr etmekle ünlenen başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun TV yayınında kullandığı, "Galatasaray camiasını bana düşman etmek istiyorlarsa, benim düşmanım çok. Çocukluktan beri düşmanım var. Ben yanlış yapmıyorsam, bana düşman olsan ne olur? Sen, bana zarar veremezsin! " ifadeleri ise fair-play unsurunu alt üst etti. Galatasaray camiasının rencide edilmesi bir yana yan yana gelmemesi gereken “düşman-futbol sözcükleri defalarca yayınlandı HT Stüdyolarında. Eski bir TFF Başkanı bu sözleri taraftarlar ve camialar arasında onarılması zor hasarlar olarak nitelendirdi yayın sonrası telefonda; haklıydı.
Oturduğu koltuğun ağırlığını ve tarafsızlığını pek idrak edemeyen İbrahim Hacıosmanoğlu, başında bulunduğu kurulları da Galatasaray camiasına karşı şartlandırmaktan geri kalmadı garip açıklamaları ile.
TFF Başkanı Hacıosmanoğlu'nun Dursun Aydın Özbek'i, ETİK KURUL üzerinden tehdit etmesi ise yasalarla koruma altında bulunan TFF ana talimatnamesine aykırı bir durum.
"Kurullarım var, Dursun Özbek'i Etik Kurulu'na sevk ettireceğim. Bana söylediklerinin %10'unu Etik Kurulu'nda belgelesin, o gün TFF başkalık görevimi bırakacağım! İspatlayamazsa, o zaman Etik Kurulu da futbol tarihine geçecek bir cezayı onlara layık görür herhalde." sözleri TFF Başkanının oturduğu koltuğu şahsi duygu ve öfkelerine alet etmekten kaçınmayacağının kanıtı gibi.
Dip not; Hacıosmanoğlu, burada sadece rapor yetkisi bulunan ve ceza tayini yetkisi bulunmayan bir kurumu da zan altında bırakmıştır.
Oysa, değerli hukukçu, akademisyen ve iş insanlarından kurulu olan TFF ETİK KURULU, sıfatında, "TFF Başkanı" yazsa bile bir kişi veya kurumdan emir alacak ve uygulayacak bir makam değil. İbrahim Hacıosmanoğlu'nun bu son açıklamaları, TFF ETİK KURULU'nun 8. maddesinin 2. bendindeki "bağımsızlık" anlayışını zedelemiş, yine aynı yönetmeliğin 12. maddesinin a bendindeki, "Futbol camiasındaki tüm gerçek ve tüzel kişiler .. Heyecan, kontrol dışı ve ön yargılı davranışta bulunmaktan kaçınmak zorundadır" ifadesiyle çelişmiştir.
Ne yazık ki Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu oturduğu koltuğun ağırlığını bilememektedir.
O makam, camialara savaş açma, ortamı germe makamı hiç değildir.
Kendisine TFF Başkanlığının özel bir kurum olmadığı da yine kurum terbiyeyçerçevesinde anımsatılmalıdır Devlet Büyükleri tarafından..
Bu bağlamda TFF Başkanına, köklü camiaları birbirine düşürmekten ziyade, Türk futbolunun kalıcı sorunlarına çözüm araması gerektiği anımsatılmalıdır. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu eğer fair-playe zerre katkı sağlamak istiyorsa; TV yayında gerdiği ortamı yumuşatma adına pazartesi günkü Galatasaray-Fenerbahçe maçına gelmemelidir. Çünkü o maç Türk futbolunun 1 numaralı markasıdır ve oynanan futbol, sahadaki 11 ve teknik adamlar özne olmaldır. Ekstra ve gereksiz gündem yaratmama adına evinden veya Riva'daki koltuğundan bu maçı izlemelidir Hacıosmanoğlu.
Eşyanın tabiatı gereği Hacosmanoğlu maça gelirse tribünlerden yoğunca ıslıklanma, protesto edilme olasılığı çok yüksektir.
Maça gelmemelidir, “gelmemeliyim” deme sağduyusunu göstermelidir 48 saat önce “düşman” diye tanımladığı camianın evine gitmemelidir.
Sinirlerine hakim olmayı da pek bilmeyen TFF Başkanı, camialar arasında huzuru sağlamak istiyorsa en azından bu adımı atmalıdır. Kaldı ki, aynı TFF Başkanı, Trabzonspor Başkanı iken bir Fenerbahçe maçı sonrası stat önünde kendi kullandığı jeep marka aracının üzerine çıkıp taraftarlarla ağız kavgasına girişmiş, olaylar orada bulunan sağduyu sahibi bazı Fenerbahçe taraftarı ile dönemin başkanı Aziz Yıldırım'ın çabaları ile istenmeyen olaylara dönüşmeden geçiştirilmiştir.
Ülkenin sinir uçlarıyla kimsenin oynamaya hakkı olmadığı gerçeğini de hatırlamakta fayda var.
* Dip not: TFF Başkanının, Türk futbolunun önemli markası Beşiktaş’n üstelik farklı kazandığı Süper Lig maçı sırasında canlı yayına çıkması, hem siyah beyazlı camiaya, hem oynanan oyuna hem de endüstriyel futbola saygısızlıktır. Futbol paydaşlarına özellikle de Kulüpler Birliğine duyurulur.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
ORC'nin yeni anketinde çarpıcı sonuç!
-
Ankara'da sosyal medyada gündem olan düğün
-
Erdoğan'a yapılan sunumunun ayrıntıları ortaya çıktı
-
Bülent Arınç'tan 'İmamoğlu' çıkışı
-
Türkiye'nin konuştuğu o çiftçiden yeni açıklama
-
Kütahyalı'dan AKP'li Gökçek'e övgülerle veda
-
Soylu'dan '20 milyon dolar' iddiasına yanıt
-
Hava kuvvetlerindeki turbun büyüğü
-
Diploma iptalinde kritik gelişme!
-
Yastığa başını koyunca bile düşünen burçlar hangileri?