Futbolun en çok bilinen ve en geçerli söylemidir: “Atamayana atarlar..” Evet, Malatyaspor deplasmanında bu kural bir kez daha işledi. Aslında Brugge maçının 11’indeki tam 4 ismi dinlendirip sahaya diri çıkan Galatasaray, zorlu rakibi karşısında beklediğinden daha kolay bir galibiyet alabilirdi dün gece. Çünkü maçın büyük bölümünü domine ettiler, ama bireysel hatalar maçın sonucunu tayin etti! Oysa Seri’nin golüyle 1-0 öne geçtikten sonra Babel’iyle, Lemina’sıyla, Adem’iyle hatta Marcao’suyla yakaladıkları net fırsatları gole çevirseler, maçı istedikleri sonuçla bitirebilirlerdi. 80’li dakikalarda Lemina’yla Babel’in 3’e 1 pozisyonda ayaklarına dolayıp kaleciye teslim ettikleri pozisyon da kırılma noktası oldu maçın. İşte o andan sonra “nasılsa atamıyorlar” havasına bürünen ev sahibi Malatya, direncini artırıp normal sürenin son dakikasında Guilherme’yle skoru eşitledi. Jahovic topu indirmiş, Ömer adamını kaçırmıştı. Oysa aynı Ömer, Seri’nin golünde değme solbeke taş çıkartacak kalitede bir orta yapmıştı. Ama futbol böyle bir oyun; bir hata hem maç boyu sergilediğin oyunu siliyor hem de puan kayıplarına neden oluyor! 1-1 sonrası Donk, tabela kalkarken geri çağırılıp Falcao sahaya sürüldüyse de atı alan Üsküdar’ı çoktan geçiyordu. Fatih Terim’in cezasında sahaya teknik direktör olarak çıkan Dr. Levent Şahin; maç boyu şut dahi atamayan Andone’u bu kadar sahada tutmasa, Falcao değişikliği erken yapılsa belki mücadele farklı yerlere giderdi. Gerçi testi kırıldıktan sonra akıl vermek kolay, ama maç, kenardaki Kolombiyalı golcüyü çağırıyordu sanki. Sonuçta 2 sezondur G.Saray’ın başına dert olan deplasman kâbusu sürüyor. İşin kötüsü, geçen yıllar dengeli bir fikstür vardı. Eğer 2 hafta sonra cezası bitecek Fatih Terim, bu dış saha korkusuna çare bulamazsa nisan-mayıs periyodundaki son 10 maçın neredeyse 6-7’sinde Sarı-Kırmızılıların şampiyonluk beklentisi sadece “söylemde” kalabilir!