Arif Kızılyalın

Adın ‘Deniz’se işin çok zor!

15 Eylül 2016 Perşembe

FIFA kokartlı hakem Deniz Ateş Bitnel’i anımsarsınız. Geçen sezonun son haftalarındaki olaylı G.Saray-Trabzonspor maçının hakemiydi. Verdiği, vermediği penaltılar, çıkardığı kırmızı kartlarla maçın önüne geçmiş, gerçekten hakemlik anlamında tarifi zor -skandal- 90 dakikalardan birine imza atmıştı.
Mağdur durumdaki Trabzonspor camiası ayağa kalkınca, Bitnel - doğal olarak - kızağa çekildi, sezonu kapattı.
Gerçekten de uzunca bir süre dinlenmesi gerekiyordu.
Ama biz onu dinlendirmedik, öldürdük.
Nasıl mı?
Öncelikle şunu belirtelim ki, Bitnel’in hataları, lige damgasını vurmadı. O maçtaki yönetimi ile ne şampiyonu belirledi, ne küme düşen takımların yazgısı ile oynadı. Sadece bir hakemin yapmaması gereken tüm yanlışlara imza attı. Gel gelelim, Türkiye bu tip hakem hatalarını yıllardır yaşar, hatta bir önceki dönemin MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu’nun hakemlik hayatında 2 kez maç tekrarına neden olacak yanlış düdükler çaldığını unutmuş olamayız. Kabul, balık hafızalıyız ama bariz penaltıları vermeyen, olmayan penaltıları yaratan, kaşının üzerinde gözün var diyen oyuncuyu atan hakemlerin el üstünde tutulduğu futbol camiasında Bitnel’in kurban edilmek istenmesi ilginç. Önce klasman düşürüldü, şimdilerde de amatör kümeye yollanıyor, hatta orada da üzerine oyun oynanıyor.
“Bir hakemin Deniz Ateş seviyesine çıkması için kaç yıl lazım” sorusunu hakem hocalarına sormak gerek. Ya da şöyle değiştirelim soruyu: “Kötü maç yönetti diye bir hakemi silmek hangi kural kitabında yazıyor?”
Yanıt?
Verebilen çıkmaz.
Sorular cevapsız kalınca da Deniz Ateş Bitnel’in harcanmasının altında başka şeyler arıyor insan. Örneğin, bu genç kardeşimiz TFF 1. ligin ilk haftasında Şanlıurfa-Elazığ maçına çıkıp, rekor puan aldıktan sonra niye 4 haftadır eve mahkûm edildi?
Neden, Trabzonlular’ın en yoğun olduğu amatör sahaya gönderildi, niçin şov malzemesi yapıldı?
Bu insan şike, şaibe bahis işine de bulaşmamışken niçin, siliniyor futbol defterinden?
Yoksa kulağımıza gelenler doğru mu?
Bitnel’in, TFF’ce al aşağı edilmesinde “ricası” olduğu iddia edilen yeni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, “ağabey” diye hitap ettiği kişilerce “Bu adam hâlâ maç mı yönetiyor sayın Bakan’ım” dendi mi? Bakan da devreye girdi mi? (Sayın Bakan bu işlerle uğraşmaz bence.)
Ya da, bu genç kardeşimiz, mezhebinin, siyasi görüşünün - hatta adının - mı kurbanı oldu? Yakından tanıdığım MHK Başkanı Yusuf Namoğlu bu senaryolara izin vermez, ama Bitnel’in hakemliğinin bitirilmek istenmesi girişimi galiba MHK’nin de boyunu aşıyor!
Tabii bu arada AKP’li eski Bakan Yardımcısı TFFHGD Başkanı Abdurrahman Arıcı’nın da genç üyesini koruma adına adım atmaması da bir hayli ilginç!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları