Yararı Olacak mı? (II)

01 Ekim 2011 Cumartesi
\n

12 Haziran seçimlerinden beri parlamentoyu boykot etmiş olan BDP bugün Meclise dönmüş olacak.

\n

Demokratik, barışçıl çözümden yana olan herkesin istediği de buydu.

\n

Lafı uzatmadan, eveleyip gevelemeden, açıkça soralım:

\n

- Bu dönüşün herhangi bir yararı olacak mı?

\n

Doğrudan bu sorunun üzerine hamle etmeden önce, başka bir soruyu atalım ortaya:

\n

- Bugün gerçekten barış için koşullar geçmişe oranla daha elverişli mi?

\n

Kimileri bu soruya ikirciksizeveti yapıştırıyor. Ben ise doğru yanıtın hem evet”, hem dehayırolduğunu düşünmekteyim.

\n

Demokratik çözüm için, geçmişe oranla koşullar daha elverişlidir, çünkü kamuoyunun önemli bir bölümü, konunun kuvvet kullanarak ve dayatmayla çözülmeyeceğini görmüş bulunuyor.

\n

Demokratik çözüm için koşullar sanıldığı kadar elverişli değildir, çünkü taraflardan biri veya hiç değilse birinin içindeki etkin güçler hâlâ dayatmayla bir şeyler elde etmeyi umuyor. Üstelik geçmişte dayatmaya muhatap olan taraf şimdi çözümün herkesin üzerinde birleşeceği formülde olduğunu görmeyip, kendi dayatmasını egemen kılmak istiyor.

\n

***

\n

Peki bütün bunlara karşın, tüm demokratların çağrılarına kulak veren BDPnin Meclise dönüşü müzakerelerle çözüme ulaşılması açısından yarar sağlayacak mı?

\n

Bu soru, acil şu soruyu getiriyor gündeme:

\n

- BDP müzakereye yetkili ve elverişli bir kuruluş mu?

\n

BDP şimdiye dek yetki belgesi ibraz etmek yerine, yetkili komuta makamıdır, PKKdir, silahlı mücadeleyi yürütenlerdirgibi doğruluğu fiilen yadsınamayan, ama yine kaçak güreş anlamını taşıyan tavır içinde olmayı yeğlemiştir.

\n

Bu durumda, eğer yetkili PKK veya Kandil ise, senin varlığının gerekçesi ne arkadaşsorusu, haklı olarak, gündeme geliyor.

\n

Tabii o zaman da BDPlilere dönüp şu yanıtı vermek pek haksız olmaz:

\n

- Arkadaş sen Meclise dönsen ne olur, dönmesen ne olur?!

\n

Yanıt haklıdır, ama çok akıllıca değildir. Çünkü barışçıl çözüm ancak insanları dağdan Meclise çekmekle mümkündür.

\n

Ancak o takdirde, terörle mücadele, siyasetle müzakere formülü uygulanabilir.

\n

Ama burada şu soru çıkıyor ortaya.

\n

- Mücadele PKK ile müzakere BDP ile mi olacak? Yoksa başka formül mü var?

\n

***

\n

Yukarıdaki soru haklıdır, zaten şimdiye dek başvurulan uygulama da bunu gösteriyor.

\n

Evet, devlet şimdiye kadar, hem savaşı, hem de mücadeleyi PKK ile sürdürdü. Oslo görüşmeleri bunu teyit ediyor.

\n

Bu durumda da ortaya, şu soru çıkıyor:

\n

- Devlet hem mücadeleyi hem de müzakereyi PKK ile sürdürmek istiyorsa, amacı da PKKyi yok etmek değil, siyasete çekmek olmamalı mıdır?

\n

Bu soruya evetyanıtını vermek kolay, ama bu ortamda o yanıtı uygulamak zordur.

\n

Çünkü terörü kırsaldan, kentlere taşıyan PKK henüz güç kullanarak avantaj elde etmekten vazgeçmiş değil.

\n

Güç kullanarak bir şey elde edilmeyeceğini tarafların hepsi anlamadan gerçek müzakere ortamına kavuşulabileceğini söylemek ise mümkün olmasa gerek.

\n

Görüldüğü gibi, BDPnin lütuf edip, parlamentoya dönmesinin fazla bir yarar sağlayacağını söylemek kolay değil.

\n

Ama buİster dön ister dönme!diyerek kapıları kapatmayı gerektirmiyor.

\n

Herhalde, devreye yeni etkenlerin yeni güçlerin de girmesi gerekli.

\n

Doğrusu PKKnin tavrı karşısında çok fazla manevra alanı olduğu söylenemeyecek olan Tayyip Beyin tutumu da müzakereye elverişle yeni güç ve etkenlerin devreye sokulmasına pek elverişli görünmüyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları